Logo

1. Hukuk Dairesi2022/307 E. 2022/4866 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece mahkeme kararının bozulmasına dair verilen karara, Mahkemece uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine ilişkin verilen karar, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmekle; dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, mirasbırakan babası ...’nın 5 ve 32 parsel sayılı taşınmazları tek erkek torunu olan davalıya mal kaçırma amacıyla ölünceye kadar bakma akdi ile muvazaalı olarak temlik ettiğini, mirasbırakanın bakıma muhtaç olmadığını ve sözleşmeden 9 gün sonra öldüğünü, davalının da mirasbırakana bakmadığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile mirasçılar adına payları oranında tesciline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında 14.09.2020 tarihli ıslah dilekçesiyle talebinin miras payı oranında iptal tescil isteğine ilişkin olduğunu belirtmiştir.

II. CEVAP

Davalı, ölünceye kadar bakma akdinin mirasbırakan dedesinin isteği ile yapıldığını, bakım alacaklısının bakıma muhtaç olmasının şart olmadığını, mirasbırakanın mirasçılarına hatırı sayılır bir mal varlığı bıraktığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Uzunköprü 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 06.04.2016 tarihli 2013/482 E., 2016/126 K. sayılı kararıyla, temlikin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairenin 16.09.2019 tarihli 2016/11759 E., 2019/4621 K. sayılı kararıyla; “...Somut olayda; çekişme konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile mirasçılar adına payları oranında tesciline karar verilmesi istenildiği halde, ... mirasçılarından ...’ın davada yer almadığı dikkate alındığında usulüne uygun taraf teşkili yapılmadan sonuca gidildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, öncelikle davaya katılmayan mirasçı ...’ın olurunun alınması ya da TMK'nın 640. maddesi uyarınca ...’in terekesi için terekeye temsilci tayin ettirilerek temsilci huzuru ile davanın görülmesi ile taraf teşkilinin eksiksiz olarak sağlanmasından sonra işin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi isabetsizdir...Miras bırakanın, ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaa ile illetli olup olmadığının belirlenebilmesi için de, sözleşme tarihinde murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın, tüm mamelekine oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların göz önünde tutulması gerekir. Kabule göre de, yukarıdaki ilkeler ve açıklamalar göz ardı edilerek hüküm kurmaya elverişli araştırma yapılmadan karar verilmiş olması da doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuştur.

3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Uzunköprü 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 13.10.2021 tarihli ve 2019/458 E., 2021/260 K. sayılı kararıyla; mirasbırakanın tüm mal varlığının toplam değeri dikkate alındığında, veraset ilamı doğrultusunda mirasçılarına terekesinden kalacak olan miras paylarının adil ve orantılı olduğu, davalı tarafından mirasbırakanın yatalak olmasa da bakımının üstlenilmiş olduğunun tanık anlatımları ile sabit olduğu, taraflarla murisin herhangi bir husumetinin olmadığı, sağlığında mal varlığının bir kısmını torununa ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile devretmesinin adil ölçülerde olduğu, çekişmeye konu edilen taşınmazların tüm malvarlığı içindeki oranı dolayısıyla devrin makul sınırlar içerisinde kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Enez Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasına konu villanın dikkate alınmadığını, murisin değerli çeltik tarlası ve villasını davalıya verdiğini,sadece makul oranda olmasının yeterli olmadığını, murisin yaşı itibariyle bakıma ihtiyacı olmadığını, torununun İstanbul'da olup ona bakmadığını, mirasbırakanın eşi ile yaşadığını, bozma ilamındaki diğer nedenlere bakılmadan sadece makul orana göre karar verilmesi doğru olmadığı gibi oranın makul da olmadığını, tanıkların iddiayı doğruladığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) m. 611. maddesine göre ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir akittir. (818 s. Borçlar Kanununun (BK) m. 511). Başka bir anlatımla ivazlı sözleşme türlerindendir. Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme; bakım borçlusu da bakım alacaklısına yasanın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girer. (TBK m. 614 (BK) m. 514)).

6.2.2. Hemen belirtmek gerekir ki, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması ya da alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz.

Kural olarak, bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır. (TBK m. 19 (BK m. 18)). Şayet bakım alacaklısının temliki işlemde bakıp gözetilme koşulunun değil de, bir başka amacı gerçekleştirme iradesini taşıdığı belirlenirse (örneğin mirasçılarından mal kaçırma düşüncesinde ise), bu takdirde akdin ivazlı (bedel karşılığı) olduğundan söz edilemez; akitte bağış amacının üstün tutulduğu sonucuna varılır. Bu halde de Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı olayda, uygulama yeri bulur.

6.2.3. Mirasbırakanın, ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaa ile illetli olup olmadığının belirlenebilmesi için de, sözleşme tarihinde murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın, tüm mamelekine oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların göz önünde tutulması gerekir.

6.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere göre hükmüne uyulan bozma kararı uyarınca araştırma ve inceleme yapılarak (IV.3.) no.lu paragrafta belirtilen kararın verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.06.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.