Logo

1. Hukuk Dairesi2022/3152 E. 2023/6970 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazlar için, kadastro öncesi mülkiyet iddiasına dayalı tapu iptali ve tescili talebinin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro sınırlarına itiraz süresinin geçirilmiş ve kadastro tespit çalışmalarının tamamlanmış olması, ayrıca kadastro öncesi mülkiyet iddiasını destekleyen yeterli delil sunulmaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

TARİHİ : 04.11.2020

SAYISI : 2020/238 E., 2020/1137 K.

DAVA TARİHİ : 25.08.2017

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

TEMYİZ EDEN : Davacı vekili

İLK DERECE MAHKEMESİ: Şabanözü Asliye Hukuk Mahkemesi

TARİHİ : 23.10.2019

SAYISI : 2018/453 E., 2019/217 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla, temyiz başvurusunun kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön incelemesi sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Sakaeli Köyü Tüzel Kişiliği; kadastro çalışmaları sırasında idari sınırlara uyulmadan çekişmeli taşınmazların davalı... Köyü Tüzel Kişiliği'nin kadastro çalışma sınırları içerisinde gösterildiği iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescili isteğiyle dava açmıştır.

II. CEVAP

Davalı... Köyü Tüzel Kişiliği vekili; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamına sunulan belgeler, dinlenen tanık beyanları incelendiğinde kadastro çalışmalarının aksini ispatlar herhangi bir delil sunulmadığı ve davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili, kararın usule aykırı olduğunu zira gerekçeli karar incelendiğinde dava dilekçesinde yer alan taleplerin ve delillerin değerlendirilmesine ilişkin bölümün kararda yer almadığını, bu haliyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na aykırı şekilde hüküm kurulduğunu, delil dilekçelerinde yer alan deliller toplanmadan hüküm kurulduğunu, iki köyün idari sınırlarını gösterir belgelerin istenildiğini, kuruluş tarihine ilişkin bilgi ve belgelerin istenilmediğini, köy sınırlarına ilişkin belgelerin bilirkişi raporunda dikkate alınmadığını, delillerin tamamı dosyaya ibraz edilmeden hazırlanan bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazların aidiyeti ile ilgili geçmiş yıllara ait olan kayıt ve belgelerin dosyaya gönderilmediğini, ayrıca 23.07.2019 tarihli cevabi yazı ve eki belgelerin dahi bilirkişi raporunda ve hükümde dikkate alınmadığını, mahalli bilirkişi beyanları ve tanık beyanları ile davacının haklı olduğunun ispat edildiğini, tanık beyanlarında yer alan hususlar dikkate alınmadan davanın reddine karar verilmesinin usule aykırı olduğunu, yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan delillerinin toplanılmadan karar verildiğini öne sürerek mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın niteliği itibariyle kadastro sınırı çalışma alanına itiraza ilişkin olduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 4 üncü maddesinde kadastro çalışmalarına başlanmadan önce maddede yer alan prosedüre göre kadastro teknisyenlerince sınırın belirleneceği ve belirlenen bu sınıra karşı yedi gün içinde Kadastro Müdürlüğüne itiraz edilebileceği ifade edildiği, somut olayda, itiraz süresi geçmiş ve çalışma sınırı kesinleşerek kadastro tespit çalışmaları tamamlanmış olduğuna göre, Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 4'üncü maddesi

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucu, ...ili, ... ilçesi,... köyü çalışma alanında bulunan 133 ada 1 parsel sayılı 50.050,17 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu belirtilerek ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit edilmiş, askı ilan süresi içinde itiraz edilmediğinden tutanak 15.06.2007 tarihinde kesinleşmiş ve taşınmaz Hazine adına tapuya tescil edilmiş, yine aynı köy sınırlarında yer alan 103 ada 1 parsel sayılı 721.795,64 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise mera olarak sınırlandırılmış ve askı ilan süresi içinde itiraz edilmediğinden tutanak 15.06.2007 tarihinde kesinleşmiş, taşınmaz mera özel siciline tescil edilmiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, usulüne uygun olarak kadastro çalışma sınırının kesinleşmesine müteakip kadastro tespit çalışmalarının tamamlanmış olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.