Logo

1. Hukuk Dairesi2022/318 E. 2023/5413 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/2275 E., 2021/1464 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret- Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/403 E., 2019/200 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; ... ili, ... ilçesi, Dereli Mahallesi, Hayıtlıdere mevkiinde kain 773 parsel sayılı taşınmazın 1/2 hissesi oranında yaklaşık 1.251 metrekarelik yerin davacıya ait olmasına rağmen tapuda davalı adına kayıtlı bulunduğunu, davalının da dava konusu yerin davacıya ait olduğunu kabul etmekte olup söz konusu yanlışlığın giderilmesi için Tapu Müdürlüğü'ne gidildiğini ancak olumsuz cevap aldıklarını ileri sürerek davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın 1.251 metrekarelik kısmının davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir

II. CEVAP

Davalı; dava konusu taşınmazın tarafına ait olduğunu, dava dilekçesinde belirtilen iddiaları kabul etmediği gibi davacıyı da tanımadığını, aralarında herhangi bir alacak meselesinin de bulunmadığını, davacının dava konusu taşınmazda hiçbir hakkı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 25.06.2019 tarihli ve 2017/403 Esas, 2019/200 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın davacıya aidiyetini gösterir herhangi bir yazılı belge ibraz edilemediği gibi davacının dayandığı yemin delilinin de davalı tarafça yerine getirildiği belirtilerek, ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; satın alma ve zilyetliğe dayalı iddialarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 25.10.2021 tarihli ve 2019/2275 Esas, 2021/1464 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi tarafından her ne kadar ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş ise de, davacının harici satışa dayanmakla birlikte davaya konu taşınmazı eklemeli zilyetlikle 50 yıldan uzun bir süredir kullandığını, iyi niyetli kazanım koşullarının oluştuğunu beyan etmekle davanın kadastro öncesi nedene dayalı olduğunun anlaşıldığını, somut olayda kadastro tutanağının 1971 yılında kesinleşmesine rağmen davanın 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 2017 yılında açıldığı sabit olup davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddi gerekirken yazılı gerekçe ile esastan reddine karar verilmesi hatalı ise de bu durumun yeniden yargılamayı gerektirmediği belirtilerek hükmün gerekçesinin bu şekilde düzeltilmek suretiyle İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; İstinaf dilekçesinde belirttiği hususları tekrar ederek hak düşürücü süreden bahsedilemeyeceğini, her iki Mahkemenin de davayı yanlış anladığını, davanın Kadastro Kanunu ve kadastro tespit tarihi açısından bir ilintisi bulunmadığını, davacının daha önceki zilyet olan kayınbabasından satın aldığı yere zilyet olup zilyetlik ve satışın aslında tanıklar ile ispat edilmiş olmasına rağmen Mahkeme tarafından itibar edilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu′nun 12/3 üncü maddesi

3. Değerlendirme

1.Dava konusu ... ili, ... ilçesi, Dereli Mahallesi çalışma alanında bulunan 773 parsel sayılı taşınmaza ilişkin kadastro kesinleşme tarihinin 27.12.1971 olduğu, davanın ise Kadastro Kanunu'nun 12 nci maddesinin 3 üncü fıkrasında düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 29.09.2017 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.

2.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmektedir. Ancak Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi düzeltilmesine rağmen Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 nci maddesi göz ardı edilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmaması isabetsizdir.

Ne var ki, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR :

Açıklanan sebeplerle ;

1.Davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı vekilinin değinilen yön itibariyle temyiz itirazlarının kabulü ile Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince verilen 25.10.2021 tarihli ve 2019/2275 Esas , 2021/1464 Karar sayılı kararının hüküm kısmının tamamının hükümden çıkarılarak yerine; ''1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.06.2019 tarihli ve 2017/403 Esas, 2019/200 Karar sayılı kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine,

a) Alınması gerekli 59,30 TL harcın, peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 27,90 TL harcın davacı taraftan alınarak Hazine'ye irat kaydına,

b) Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ne göre hesap edilen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,

c)Yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,

2-Peşin alınan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,

3-İstinaf yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, '' cümlelerinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.