"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davası sonunda Havza Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 16/06/2021 tarihli ve 2019/176 Esas, 2021/129 Karar sayılı karar, yasal süre içerisinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, 6360 sayılı Yasa uyarınca dava konusu 466 ada 13 parsel sayılı taşınmazın (ifraz ile 14 ve 15 sayılı parseller) davalı ... tarafından davacı kuruma devredilmesi gerektiğini, ne var ki davalının Yasa hükümlerine aykırı hareket ederek devri gerçekleştirmediğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile davacı kurum adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, yargı yolu itirazında bulunmuş, dava açılmadan önce davacıya devrine muvafakat verileceğini bildirdikleri 15 parsel sayılı taşınmaz yönünden davacının davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, istemin haksız ve dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, dava konusu uyuşmazlığın idari yargıda görülmesi gerektiğinden 6100 sayılı HMK’nın 114/1-b, 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 22/11/2018 tarihli ve 2016/2061 E., 2018/15056 K. sayılı kararıyla; “... Hemen belirtilmelidir ki, davacı taraf 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi Ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Yasa'ya dayanarak çekişmeli taşınmazın mülkiyetinin kendisine ait olduğunu, ancak davalı tarafından devrin gerçekleştirilmediğini iddia etmiştir. Bir başka ifade ile davalı adına olan kaydın yolsuz olduğu ileri sürülmektedir. Mülkiyet hususu tartışmaya açılmış olup, idari bir işlemin iptali dava konusu yapılmamıştır. Hal böyle olunca, tarafların iddiaları ve savunmaları doğrultusunda delillerin toplanması, hükme elverişli olacak nitelikte gerekli araştırma ve incelemenin yapılması ve işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle karar bozulmuş; davalı vekilinin karar düzeltme istemi Dairenin 12/06/2019 tarihli ve 2019/1508 E., 2019/3685 K. sayılı kararıyla reddedilmiştir.
3. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 16/06/2021 tarihli ve 2019/176 Esas, 2021/129 Karar sayılı kararıyla; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, çekişme konusu 466 ada 14 parsel sayılı taşınmaz yönünden 6360 sayılı Yasa'da, büyükşehir sıfatı kazanan illerde belediyelere ait taşınır ve taşınmaz malların büyükşehir belediyesine ve bağlı kurumlara devredilmesi gerektiğinin belirtildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline; 466 ada 15 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise, taşınmaz davacı kuruma verilmesine rağmen dava konusu edildiği gerekçesiyle hukuki yarar yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
5.1. Davacı vekili, esasa dair iddialarını yineleyip her ne kadar davalı ... Belediyesi 15 numaralı bağımsız bölümün devrinin yapılmasına muvafakat verileceğini belirtmiş ise de bu hususu yerine getirmediğini, nitekim bu durumun bilirkişi raporu ile de sabit olduğunu, 25.01.2021 havale tarihli bilirkişi raporunun "ııı-inceleme özeti" başlıklı kısmında 14 ve 15 parsellerin tapu nezdinde davalı ... Belediyesine ait olduğunun açıkça belirtildiğini, bu duruma rağmen Yerel Mahkemece, davacı kurum aleyhine olarak 15 no.lu parsel ile ilgili taleplerinin hukuki yarar yokluğu nedeni ile hukuk ve mevzuata aykırı olarak reddine karar verildiğini, tüm bu hususlara rağmen Yerel Mahkeme tarafından eksik ve hatalı inceleme ile 15 no.lu parsel ile ilgili talepleri hakkında hukuki yarar yokluğu nedeni ile kısmen reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip kararın bozulmasını istemiştir.
5.2. Davalı vekili, 6360 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden sonra geçici 1/1 md gereği Samsun Valiliği tarafından kurulan komisyon tarafından ilçe belediyelerine ait olan taşınmazların, geçici 1/8 md hükmü gereği ilgisine göre devrine karar verilerek ilgili tapu müdürlüklerine yazılan yazılarla tescillerin re'sen yapıldığını, mülkiyeti Havza Belediyesine ait olan ve Valilik tarafından devrine karar verilen başkaca taşınmazların Havza Tapu Müdürlüğünce davacı kurum adına re'sen tescil edildiğini, ancak İmaret Mahallesi, 466 ada 13 parsel sayılı taşınmazın devrine karar verilmediğini, 6360 sayılı kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten yaklaşık bir yıl sonra, komisyon tarafından davacıya devri yapılmayan Havza ilçesi, İmaret Mahallesi 466 ada 13 parsel sayılı taşınmazın Havza Belediyesince ifraz edilip; 1.592,24 m2 yüzölçümüne sahip 466 ada 13 parselin ifrazı ile oluşan 741,19 m2 yüzölçümlü 14 parsel no.lu taşınmazın arsa olarak, 851,05 m2 yüzölçümlü 15 parsel no.lu taşınmazın ise kargir su deposu ve arsası olarak tescil edildiğini, su deposu ve arsası olarak tescil edilen 466 ada 15 parsel sayılı taşınmazın Komisyon kararı sonrasında Belediyece davacıya devredildiğini ancak ifraz edilen ve boş arsa vasfında olan 466 ada 14 parsel sayılı taşınmazın devrinin yapılmadığını, zira 851,05 m2 büyüklüğünde arsa üzerinde mevcut 30 m2 alanındaki su deposunun hizmet ve kullanım amacının gerçekleşmesine ilişkin bir işlevi bulunmayan 14 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak 6360 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanmasının söz konusu olmadığını, bu sebeplerle Havza ilçesi 466 ada 14 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulüne dair verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip anılan taşınmaz yönünden davanın kabulüne dair kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Davacı taraf 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi Ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Yasa'ya dayanarak çekişmeli taşınmazın mülkiyetinin kendisine ait olduğunu, ancak davalı tarafından devrin gerçekleştirilmediğini iddia etmiş olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık; yolsuz tescil hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. Bilindiği üzere; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.”, 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1025/1-2. maddesinde "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır. " düzenlemelerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.
6.2.2. Öte yandan, 6360 sayılı sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi Ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Yasa’nın geçici 1. maddesinin 8. fıkrasında, “Bu Kanunla büyükşehir ilçe belediyesi olan belediyelerce yürütülen su, kanalizasyon, katı atık depolama ve bertaraf, ulaşım, her çeşit yolcu ve yük terminalleri, toptancı halleri, mezbaha, mezarlık ve itfaiye hizmetlerine ilişkin olmak üzere personel, her türlü taşınır ve taşınmaz malları ve bu hizmetlerin yerine getirilmesine yönelik yatırım, alacak ve borçları, komisyonca ilgisine göre büyükşehir belediyesi ile ilgili bağlı kuruluş arasında paylaştırılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
6.3. Değerlendirme
6.3.1. Hemen belirtilmelidir ki; kararın (IV/2.) numaralı paragrafta yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak çekişmeye konu 466 ada 14 parsel sayılı taşınmaz yönünden yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalının temyiz itirazlarının reddine.
Davacının temyiz itirazlarına gelince;
6.3.1. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, davalı ... adına kayıtlı 466 ada 13 parsel (1592,24 m2 kargir su deposu ve arsası) sayılı taşınmazın 26/02/2015 tarihinde ifraz işlemine tabi tutulması neticesinde çekişmeye konu 466 ada 14 (741,19 m2 arsa) ile 466 ada 15 (851,05 m2, kargir su deposu ve arsası) parsel sayılı taşınmazların oluştukları ve davalı ... adına tescil edildikleri, Devir, Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonunun 22/07/2015 tarihli kararı ile, davalı Belediyenin su hizmetlerinde kullanılmakta olan 466 ada 13 parsel sayılı taşınmazın 6360 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesinin 8. fıkrası gereğince SASKİ Genel Müdürlüğüne devredilmesine, devir işlemlerinin kurumlar arasında karşılıklı olarak yürütülmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
6.3.2. Somut olayda, Yasa'nın yürürlüğe girdiği tarih itibariyle taşınmazın ifraz edilmemiş olduğu ve 22/07/2015 tarihli Komisyon kararıyla da taşınmazın tamamının devrine karar verildiğine göre taşınmazın tamamının davacıya devri gerekir.
Diğer yandan, her ne kadar davalı ... dava açılmadan önce çekişmeye konu 466 ada 15 parsel sayılı taşınmaz yönünden devre muvafakat verileceğini bildirmişse de tapuda devir işleminin yapılmadığı, taşınmazların halen davalı adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
6.3.3. Hâl böyle olunca; 466 ada 15 parsel sayılı taşınmaz bakımından da davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, davacı vekilinin açıklanan nedenlerle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 03/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.