Logo

1. Hukuk Dairesi2022/3307 E. 2024/986 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğin devrine dayalı tapu iptali ve tescil davasında hak düşürücü süre ve kesin hüküm itirazlarının değerlendirilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaz hakkında daha önce açılan davada kesinleşmiş reddine karar bulunması ve eldeki davanın da hak düşürücü süre geçtikten sonra açılmış olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1300 E., 2021/1403 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/ İstinaf Başvurusunun Esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İskilip Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/30 E., 2021/138 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali- tescil ve tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; mirasbırakanları ... oğlu ...'in dava konusu ... parsel sayılı taşınmazı ve başkaca taşınmazları İskilip Noterliğinin 20.03.1973 tarihli ve 081 yevmiye nolu düzenleme şeklinde zilyetliğin devri mukavelesi ile 15.000,00 TL bedel karşılığında davalılar ..., ... ve ...'nın mirasbırakanı olan ... ve ... kızı ... ...'ten satın aldığını, ancak kadastro çalışmaları sırasında mirasbırakanları ...'in ölü olduğu ve ... mirasçıları tarafından kötü niyetli olarak ...'e yapılan satış söylenmediği için taşınmazların ... adına tespit ve tescil edildiğini, açtıkları dava neticesinde diğer taşınmazların mirasbırakanları ... adına devrinin sağlandığını ancak yargılama sırasında eldeki davada dava konusu olan 2194 parsel sayılı taşınmazın 20.03.1973 tarihli zilyetliğin devri mukavelesinde yer alıp almadığının araştırılmadığını, ... mirasçıları olan davalılar tarafından taşınmazın 08.04.2014 tarihinde muvazaalı şekilde diğer davalı ... ...'e devredildiğini, davalıların iyiniyetli olmadıklarını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile ... mirasçıları adına tesciline, mümkün olmazsa taşınmazın bugünkü rayiç değerinin tespiti ile ... mirasçılarından alınarak ... mirasçılarına ödenmesine karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı; davanın hak düşürücü süre ve derdestlik nedeniyle reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 19.02.2019 tarihli ve 2015/2608 Esas, 2019/167 Karar sayılı kararıyla; kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacılar tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 17.01.2020 tarihli ve 2019/1734 Esas, 2020/81 Karar sayılı kararı ile; davacıların terditli tazminat isteği bakımından olumlu olumsuz bir karar verilmemesinin, kesin hüküm teşkil ettiği belirtilen İskilip Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/527 Esas ve 2015/840 Karar sayılı kararının sadece davacı ... ile davalı ... arasındaki tapu iptali ve tescil talebi açısından kesin hüküm oluşturacağının gözardı edilmesinin ve davalılar ..., ... ve ... hakkında tapu iptali ve tescil talebi yönünden ise pasif dava ehliyetlerinin bulunup bulunmadığının tartışılmamasının isabetsiz olduğu gerekçesiyle davacıların istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, kaldırma kararından sonra dava İlk Derece Mahkemesinin 2020/54 Esas sayılı dosyasına kaydedilmiş, bilahare davalı ... ile diğer davalılarla birlikte davaya devam edilmesinin hakkaniyetli olmayacağı gerekçesiyle davalı ... yönünden dava tefrik edilerek eldeki esası almış, İlk Derece Mahkemesinin 24.03.2021 tarihli ve 2021/30 Esas, 2021/138 Karar sayılı kararıyla; tapu iptali ve tescil davasının davacı ... ve davalı ... yönünden kesin hüküm bulunması nedeniyle reddine, tapu iptali ve tescil davasının davacı ... yönünden hak düşürücü süre nedeniyle reddine, terditli tazminat davasının ise sadece ... mirasçılarına karşı açılabileceği, davalı ...'ın taraf sıfatının bulunmadığı gerekçesiyle pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili; ana dava dosyasındaki deliller incelenmeden, tanık beyanları dinlenmeden eldeki davanın tefrikinin doğru olmadığını, davalı ...'ın, dava konusu taşınmazı daha önce davacıların mirasbırakanı ... tarafından satın alındığını bilerek kötü niyetli olarak ve muvazaalı bir şekilde devraldığını, bu konuda hiçbir araştırma yapılmaksızın deliller incelenmeden, tanık beyanları dinlenmeden pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesinin kabul edilemeyeceğini, ... mirasçılarının da taşınmazın davacıların mirasbırakanına satıldığını bildiklerini, davalı ...'ın da ...'nün mirasçıları ve davacılarla aynı köylü olup bu satıştan haberdar olduğunu, İskilip Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/527 Esas, 2015/840 Karar sayılı kararıyla sadece davacı ... hakkında karar verildiğini, davacı ... hakkında bir kesin hüküm bulunmadığını, davacıların mülkiyet haklarının engellenip onların mağduriyetine sebebiyet verildiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmaz hakkındaki İskilip Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/527 Esas, 2015/840 Karar sayılı kararının davacı ... ile davalı ... arasındaki dava yönünden kesin hüküm teşkil ettiği, davacı ...'in davalı ...'a karşı açtığı davada 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, davacıların dava dilekçelerinde tazminatı davalı ...'dan değil ... mirasçıları olan diğer davalılardan talep ettikleri, tazminat talebi yönünden davalı ...'ın taraf sıfatının bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesince yazılı gerekçeler ile davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili, istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tazminat isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 114 üncü maddesinin 1 inci fıkrasının (i) bendi ve 303 üncü maddesi; 3402 sayılı Kadastro Kanunu′nun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucu ... köyü çalışma alanında bulunan dava konusu 2194 parsel sayılı taşınmazın 03.12.1982 tarihinde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... ... adına tespit gördüğü, tespitin itiraza uğraması neticesinde 13.04.2001 tarihinde hükmen tespit maliki adına tescil edildiği, adı geçenin 1984 yılında ölümü üzerine mirasçıları ..., ... ve ...'ye intikal ettiği, mirasçılar tarafından 08.04.2014 tarihinde davalı ...'a satış suretiyle temlik edildiği, eldeki davanın Kadastro Kanunu'nun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasında düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 25.11.2015 tarihinde açıldığı; davacı ... tarafından davalı ... aleyhine 04.06.2014 tarihinde aynı taşınmaz hakkında aynı hukuki sebeple tapu iptali ve tescil isteğiyle açılan davada İskilip Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.05.2015 tarihli ve 2014/527 Esas, 2015/840 Karar sayılı kararı ile davanın hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verildiği, kararın derecattan geçerek 27.11.2018 tarihinde kesinleştiği, anılan davanın davacı ... ile davalı ... arasındaki eldeki davada kesin hüküm teşkil ettiği anlaşılmaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz edenlerden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

...