Logo

1. Hukuk Dairesi2022/3309 E. 2024/689 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazın, davacılar tarafından miras payları oranında kendi adlarına tescilinin talep edilmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açılması.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının, taşınmazın kendisine hibe edildiğini veya mirasçıların paylarını devrettiklerini usulüne uygun yasal delillerle ispatlayamaması ve ilk derece mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmaması gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/987 E., 2022/3 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çarşamba 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/105 E., 2021/143 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; mirasbırakan babaları ...'tan kalan ... ada 1 parsel sayılı taşınmazın 2008 yılında yapılan kadastro çalışmalarında sırasında mirasbırakanın

evlatlığı olan davalı adına, kadastro memurlarının yanlış yönlendirilmesi neticesinde tespit ve tescil edildiğini, taşınmaz üzerindeki evin mirasbırakanın sağlığında 1960'lı yıllarda inşa edildiğini ve mirasbırakanın ölene dek taşınmazdaki zilyetliğini sürdürdüğünü ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı; iddiaların gerçeği yansıtmadığını, cevap dilekçesi ekinde sunduğu belgeden de anlaşılacağı üzere davacılar dahil tüm kardeşlerinin taşınmazı kendisine imza ile verdiklerini, taşınmazı yıllardır kullandığını belirtip davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taşınmazı ölene dek mirasbırakan ile davalının birlikte kullandıkları, zilyetlik davalıya devredilmediğinden taşınmazın davalıya hibe edildiğinin kabul edilemeyeceği, davalı tarafından sunulan belgenin okuma yazma bilmeyenlere göre kanuna uygun şekilde düzenlenmediği, davalının okuma yazma bilmeyen davacıların belge içeriğini ve hukuki sorumluluklarını bilerek parmak bastıklarını ispatlayamadığı, taşınmazın bir kısmını halen davacıların kullandığı, ayrıca her ne kadar tanık beyanlarında davacılara miras payı ödendiği söylenmiş ise de bu payın başka taşınmazlara ilişkin olduğuna kanaat getirildiği gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili, davacıların mirasbırakandan kalan yerlerin davalı adına tescil edilmesine muvafakat ettiklerini, davalının taşınmaz satarak davacıların paylarına isabet eden kısmı ödediğinin açık olduğunu, tanıkların anlatımları ile de davacılara tüm miras paylarına karşılık ödeme yapıldığının anlaşıldığını, dava konusu taşınmazda sadece davacıların değil diğer kardeşlerinin de hakkı olmasına ve davalının hiçbir kardeşinin hakkını ihlal etmemesine rağmen sadece davacıların dava açmasının kötü niyetli olduklarını gösterdiğini belirtip İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Mahkemece yapılan keşifte alınan beyanlar ve tüm dosya kapsamından çekişmeli taşınmazın mirasbırakandan kaldığının, üzerindeki muhdesatların mirasbırakana ait olduğunun anlaşıldığı, davalının, taşınmazın kendisine mirasbırakan tarafından bağışlandığını veya mirasçıların paylarını devrettiklerini usulüne uygun yasal delillerle ispat edemediği, davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf isteğinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; tanık anlatımları ile de açık olduğu üzere davacıların dava açıldıktan sonra davalıdan hak talep ettiklerini, bu talep sonucunda davalının davacılara ve diğer mirasçılara tüm miras haklarına karşılık ödeme yaptığını, bu hususun tanık ...'ın beyanı ile de sabit olduğunu, davacıların tüm miras haklarına ilişkin ödemeleri alırken örtülü olarak aksini iddia ettikleri belgeye de muvafakat verdiklerini, daha sonra hak almadıklarını ileri sürerek ve tapu kaydının iptalini talep etmelerinin iyiniyet kurallarına aykırılık teşkil ettiğini, aslında davacıların davalının taşınmazı kullanmasına herhangi bir itirazlarının olmadığını ancak taşınmazın satılmasını istemediklerini, davalı kendisine ait olan yerleri satmaya kalkışınca davanın açıldığını, davanın kabulüne karar verilmesinin hakkaniyete uygun olmadığını belirtip kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. 30.10.2008 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında ... ada 1 parsel sayılı taşınmazın senetsizden davalı adına tespit gördüğü, tespitin itiraza uğramadan 22.06.2009 tarihinde kesinleştiği ve taşınmazın davalı adına tescil edildiği, kadastro tutanağının edinme sebebi sütununda taşınmazın ...'nin (mirasbırakan) 20 yılı aşkın zamandır zilyetliğinde iken 1993 yılında ...'e (davalı) haricen, rızaen, kayıtsız şartsız hibe edildiği, halen hibe edilenin zilyet ve tasarrufunda olduğu, üzerindeki ev, ambar ve odunluğun 1960'lı yıllarda inşa edildiği hususlarına yer verildiği, mirasbırakan ...'ın 15.10.1993 tarihinde, eşi ...'nın ise 12.09.2011 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak davanın tarafları ile dava dışı kişilerin kaldığı anlaşılmaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 6.378,08 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.01.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

...