"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KAYSERİ BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak harç yönünden düzeltilmek suretiyle davanın kabulüne dair verilen karar, süresi içinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine, dava konusu 1083-1 ada 32 (ifraz sonucu 50) parsel sayılı taşınmazın 1983 yılında Milli Savunma Bakanlığının ihtiyaçları için kamulaştırılmasına karar verildiğini, tapu kaydına 14/04/1983 tarihinde istimlak şerhi konulduğunu ve taşınmazın 1995 yılında kamulaştırıldığını, kamulaştırma bedellerinin tapu maliklerine ödendiğini, ancak tapuda rızaen ferağ verilmediği için Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/79 E. sayılı dosyası ile hükmen tescil davası açıldığını ve taşınmazın Hazine adına tesciline karar verildiğini, kesinleşmiş mahkeme kararına rağmen ....'ın payını davalı ...'a, .....'un payını davalı ...'a sattığını,......'nın ise payını davalı ... Derneğine bağışladığını, bu nedenle Mahkeme kararının uygulanamadığını, eski tapu malikleri .... ve ...'nın kamulaştırma bedellerinin artırılması için dava açtıklarını ve arttırılmış kamulaştırma bedellerini de aldıklarını, davalıların kötüniyetli olduklarını, taşınmazın kamulaştırıldığını bilerek ve kamulaştırma şerhini gördükleri halde payları satın aldıklarını ileri sürerek, dava konusu 1083-1 ada 32 (ifraz sonucu 50) parsel sayılı taşınmazda davalıların paylarına isabet eden kısımların tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... Derneği, bağış işlemi sırasında gerekli birimler ile yazışmalar ve araştırmalar yapıldığını, dava konusu taşınmazın devir tarihinde tapu kaydında ihtilaf bulunduğuna dair hiçbir kayıt veya şerhe rastlanılmadığını, taşınmazın bağışçı ... Tecimeri Yeğenağa adına olduğunun görüldüğünü, aksi takdirde zaten bağışlayan tapuda hak sahibi olmadığından bağış işleminin gerçekleştirilemeyeceğini, tapu kaydına güvenerek işlem yapıldığını ve bu kazanımın korunması gerektiğini, açılan davada 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçmiş olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
2.Davalı ..., davacının iddialarının yerinde olmadığını, herhangi bir istimlak yazısı gönderilmediği gibi istimlak bedeli de ödenmediğini, aradan 10 yıldan fazla süre geçtiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, taşınmazın istimlak edildiğine, tarafına tebliğ edildiğine, istimlak bedelinin ödendiğine dair herhangi bir belge bulunmadığını, davacının iddialarının asılsız olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
3.Davalı ..., davacının davasının haksız olduğunu, tapu sicilinde bulunmayan ve var olmayan bir tescilin edinim tarihinden 10 yıldan fazla müddet geçtikten sonra davacı tarafından haksız bir şekilde talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın babasının vefatı nedeniyle kendisine intikal ettiğini, işlem sırasında tapu kaydında davacının iddia ettiği gibi bir kamulaştırma şerhi bulunmadığını, iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu, 10 yıllık zamanaşımı süresinin de geçtiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 10/03/2020 tarihli ve 2018/203 E., 2020/94 K. sayılı kararıyla; davalıların dava konusu taşınmazdaki payları devraldıklarında taşınmaz üzerinde kamulaştırma şerhinin mevcut olduğu, dolayısıyla kamulaştırma işlemlerinin davalılar tarafından bilinen ya da bilenmesi gereken bir durum olduğu, davalıların taşınmazda pay devralırken iyi niyetli olmadıkları, Mahkemenin kesinleşen 2000/79 E. 2001/894 K. sayılı kararına göre de mülkiyetin davacı adına hükmen geçtiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... Derneği vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
2.1.Davalı ... Derneği vekili istinaf dilekçesinde özetle; yeterli araştırma yapılmadığını, dava geçmişinden davalı kurumun haberdar olmadığını, zamanaşımı def'inin gözardı edildiğini, hukukun yanlış uygulandığını, hatalı değerlendirme yapıldığını, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.2.Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporundaki aleyhe olan kısımları kabul etmediklerini, Mahkemenin bilirkişi raporuna bağlı kalarak hüküm verdiğini, davalının iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.3.Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının tapu kayıtlarına güven ilkesi gereğince kamulaştırma şerhi bulunmaksızın tapuyu devir aldığını, Mahkemenin bilirkişi raporuna bağlı kalarak hüküm verdiğini, davalının iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu, iyiniyet hususunda davalı yönünden yeterli inceleme ve değerlendirme yapılmadığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 25/02/2021 tarihli ve 2020/1307 E., 2021/260 K. sayılı kararıyla; Milli Savunma Bakanlığının 14/04/1983 tarihli 2193 yevmiye no.lu istimlak şerhinin tapu kaydında yer aldığı, dava konusu taşınmaz yönünden kamulaştırma işlemi kesinleşmiş olup, tescil hükmüne rağmen davalılar yönünden oluşturulan tescillerin yolsuz olduğu, davanın kabulüne dair verilen kararda, Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davanın niteliği itibariyle harca tabi olmadığı gerekçesiyle davalıların istinaf başvurularının reddine, kamu düzeni yönünden İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeniden hüküm tesisi ile harç yönünden düzeltilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... Derneği vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
2.1.Davalı ... Derneği vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip, itirazlarının doğru bir şekilde incelenmediğini, sundukları deliller ve yazıların gözününde tutulmadığını, delillerinin değerlendirilmediğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.2.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip, tapu kayıtlarında aleni bir kayıt bulunmayıp, üçüncü kişi tarafından bilinebilecek türden bir kayıt olmadığını, davalı adına yapılan tescilin yolsuz olmadığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.3.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1.Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
3.2.2.Bilindiği üzere; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1025/1-2. maddesinde "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır." düzenlemelerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Dosya içeriğine göre, dava konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle keşfen saptanan toplam değeri üzerinden, tapu iptal-tescil talebine konu, davalı ... adına kayıtlı 241/9711 payın değeri 38.108,40 TL, davalı ... adına kayıtlı 500/29133 payın değeri 26.356,00 TL olup, temyize konu edilen bu miktarlar Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi 2021 yılı itibariyle kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL'nin altında kalmaktadır.
3.3.2.Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinin yerinde oluşuna, (IV./3.) no.lu paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre davalı ... Derneği yönünden yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ:
1. (V./3.2.1.) no.lu paragrafta yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca ve (V./3.3.1.) no.lu paragrafta açıklanan nedenlerle; davalı ... vekilinin ve davalı ... vekilinin temyiz dilekçelerinin değerden REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine,
2.(V./3.3.2.) no.lu paragrafta açıklanan nedenlerle; davalı ... Derneğinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA, davalı ... Derneği harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 02/11/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.