Logo

1. Hukuk Dairesi2022/3507 E. 2022/6602 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekilin vekalet görevini kötüye kullanarak miras paylaşımında haksız kazanç sağladığı iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, tüm taşınmazların iptal edilip miras payları oranında tesciline mi, yoksa sadece hakkaniyete aykırı şekilde fazla pay alınan taşınmazların iptaline mi karar verileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Vekilin vekalet görevini kötüye kullanarak mirasçılardan bazılarının lehine haksız kazanç sağladığı ve miras paylarının eşit olmasına rağmen davalıların daha fazla değere sahip taşınmazlar aldığı gözetilerek, tüm taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve miras payları oranında tesciline ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa bedel istekli dava sonunda, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 10/03/2022 tarihli ve 2020/211 Esas, 2022/397 Karar sayılı kararı yasal süre içerisinde asıl ve birleştirilen davalarda davalılar vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 11/10/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar ... v.d. vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacılar ... vekili Avukat....geldiler. Duruşmaya başlandı, süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Asıl ve birleştirilen davalarda davacılar, ortak mirasbırakan babaları Hamdi Masat’ın ölümünden sonra terekenin intikali, taksim, ifraz ve paylaşım gibi hususlarda davalı ...'ı vekil tayin ettiklerini, vekilin vekalet görevini kötüye kullanarak kendisi ve diğer davalı lehine işlem yaptığını, davalıların hem sayı, hem de yüzölçümü itibarı ile fazla miktarda taşınmaz aldıklarını ileri sürerek asıl ve birleştirilen 2017/123 Esas sayılı davada 283 ada 62 ve 292 ada 1 parsel sayılı taşınmazların; birleştirilen 2016/603 Esas sayılı davada ise 110 ada 1 ve 111 ada 1 parsel sayılı taşınmazların taksim ve tapu işlemlerinin, tapu kayıtlarının iptaline, mirasçılar adına miras payları oranında tesciline, mümkün olmazsa bedele karar verilmesini istemişler; yargılama sırasında davacı ... ve....’in ölümü üzerine mirasçıları davayı takip etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar, davacıların talimatları doğrultusunda işlem yapıldığını, paylaşım tarihinde tarla niteliğindeki taşınmazların arsa niteliğine dönüşüp değerlendiğini, uzun zaman sonra dava açılmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu belirtip asıl ve birleştirilen davaların reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Bilecik 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14/03/2019 tarihli ve 2016/483 Esas, 2019/84 Karar sayılı kararıyla, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasının sabit olduğu fakat taşınmazların yıllardır taraflarca fiili olarak kullanılıyor olması nedeni ile davaya konu tüm taşınmazların tapu kayıtlarının iptali yerine sadece yaklaşık değeri aşan taşınmazların tapu kaydının iptal edilerek davacıların miras payı oranında tesciline, diğer taşınmazların ise dava öncesinde kimin adına kayıtlı ise onun üzerinde kalmasına şeklinde karar verilmesinin hakkaniyete daha uygun olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile davalı ... adına kayıtlı 7 parça, davalı ... adına kayıtlı 2 parça taşınmaz yönünden davanın kabulüyle iptal-tescile karar verilmiş, birleştirilen 2016/603 Esas sayılı davada davalı ... yönünden, birleştirilen 2017/123 Esas sayılı davada ise davalı ... yönünden dava şartı yokluğu nedeni ile usulden ret kararı verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

2.1. Asıl ve birleştirilen davalarda davacılar, tüm taşınmazların tapu kaydı iptal edilerek miras payları oranında adlarına tescil kararı verilmesi gerekirken kısmen kabul kararı verilmesinin yerinde olmadığını ve birleştirilen davaların da kabulü gerektiğini ileri sürmüşlerdir.

2.2. Asıl ve birleştirilen davalarda davalılar .... ve....., savunmalarını yineleyerek, bilirkişilerin taşınmazların değerini tescil işleminin yapıldığı 1996 yılı itibari ile tespit etmesi gerektiğini ileri sürerek aleyhlerine açılan davaların tümden reddine karar verilmesini istemişlerdir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 10/03/2022 tarihli, 2020/211 Esas, 2022/397 Karar sayılı kararı ile, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı gerekçesiyle davanın kabulünün doğru olduğu ne var ki, taraflar eşit miras payına sahip olmasına rağmen davalıların davacılardan daha fazla sayıda, fazla yüzölçümü ile değere sahip taşınmazlar aldığı görüldüğünden, davaya konu tüm taşınmazların tapu kaydı iptal edilerek tarafların miras payları oranında tesciline karar verilmesi gerekirken, davalılardan Nevzat adına kayıtlı taşınmazlardan 7 parçasının, davalı ... adına kayıtlı taşınmazlardan ise 2 parçasının tapu kaydının iptali ile tesciline karar verilip kalan diğer dava konusu taşınmazların yine taraflar üzerinde bırakılmasının yerinde olmadığı gerekçesiyle, davalıların istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş, davacıların istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.2. maddesi gereğince kabulü ile asıl ve birleştirilen davaların kabulüne, davaya konu tüm taşınmazlar yönünden iptal–tescile karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davalarda davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Asıl ve birleştirilen davalarda davalılar vekili, savunmalarını yineleyerek, tanık beyanları ve dosya kapsamı ile savunmalarının sabit olduğunu, bilirkişi tarafından taşınmazların bugünkü değerleri belirlenerek yıllara göre değerleme oranı uygulanıp teorik hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, taşınmazların ifraz ve taksim işleminin yapıldığı 1966 yılındaki gerçek/fiili durumuna uygun değerinin saptanmasına yönelik taleplerinin mahkemece reddedildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemişlerdir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Asıl ve birleştirilen davalarda uyuşmazlık, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa bedel isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 6098 s. Türk Borçlar Kanunu'nda (TBK) sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506. maddesinde (818 s. Borçlar Kanunu'nun 390. maddesinde) aynen; "Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir.Vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır." hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır.

3.2.2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 28. maddesinde, “Kişilik, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlar ve ölümle sona erer. Çocuk hak ehliyetini, sağ doğmak koşuluyla, ana rahmine düştüğü andan başlayarak elde eder.” düzenlemesine yer verilmiştir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde olmasına ve her ne kadar asıl ve birleştirilen davalarda davaya konu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile 4/24’er payları yargılama sırasında (09.10.2019 tarihinde) ölen davacı ... adına tesciline karar verilmiş ise de, hükmün infazında Osmaneli Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/242 Esas, 2019/242 Karar sayılı 22/10/2019 tarihli mirasçılık belgesindeki payları oranında ... mirasçıları adına tescilin mümkün olmasına Bölge Adliye Mahkemesince (IV/3.) no.lu paragraftaki gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle, asıl ve birleştirilen davalarda davalılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, asıl davada aşağıda yazılı 41.766,16 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...’tan alınmasına, birleştirilen davada (2017/123 Esas) aşağıda yazılı 13.312,20 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...’tan alınmasına, birleştirilen davada (2016/603 Esas) aşağıda yazılı 25.463,17 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...’tan, aşağıda yazılı 9.923,51 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...’tan alınmasına, 03/09/2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen asıl ve birleştirilen davalarda davacılar vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davalılardan alınmasına, 11/10/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.