"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/85 E., 2022/105 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Ret - Kabul - Karar Kaldırılarak Dava Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Amasra Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/42 E., 2020/96 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına, vekalet ücreti değiştirilerek yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; ... ilçesi sınırlarında bulunan 109 ada 16, 203 ada 10,195 ada 95,195 ada 143, 111 ada 32 parsel sayılı taşınmazların babasından irsen ve taksimen intikal ettiğini, bu taşınmazların uzun yıllardır tek başına zilyet ve tasarrufunda iken sağlığında bir başkasına devretmemek ve satmamak şartıyla davalı oğlu ...’ya elden bağışladığını, kadastro çalışmaları sırasında da taşınmazların ... adına tespit ve tecsil edildiğini, ancak davalının taşınmazları satmak istediğini öğrendiğini, kendisine kötü davrandığını, dövmeye teşebbüs ettiğini, aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu nedenle bağıştan rücu ettiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini istemiş, yargılama aşamasında dava konusu 203 ada 10 ve 195 ada 143 parsel sayılı taşınmazların ...’ya devredilmesi üzerine HMK’nın 125 inci maddesi gereği bu taşınmazlar yönünden davasını ...’ya karşı devam ettirmiştir.
II. CEVAP
1. Dahili davalı ...; taşınmazların maliki ...’ın yaşadığı maddi sıkıntı nedeniyle taşınmazları satılığa çıkardığını, kendisinin de dava konusu taşınmazlara komşu olması ve bu taşınmazları kullanarak araç yoluna çıkabilmesi nedeniyle satın aldığını, iyi niyetli malik olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı ...; yapılan bağışlamanın hiç bir şarta bağlı olmadığını, ihtiyacı nedeniyle taşınmazları sattığını, sağlık sorunları bulunduğunu, bu nedenle çalışamadığını ve paraya ihtiyacı olduğunu, bu dönemde davacının kendisine hiç bir destek olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Amasra Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.03.2018 tarihli ve 2018/42 Esas, 2020/96 Karar sayılı kararı ile; davalı ... tarafından davacıya karşı ağır suç işleme ya da kanundan doğan yükümlülüklere önemli ölçüde aykırı davranma, yükümlülükleri yerine getirmeme şeklinde bağıştan rücu şartlarının oluşmadığı, son kayıt maliki ...’ın ise iyi niyetli olup kazanımının korunacağı, davacı tarafça iddianın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, delillerin yanlış değerlendirildiğini, delillerin takdirinde hataya düşüldüğünü, bağıştan dönme şartlarının oluştuğunu, taşınmazların davacı tarafından oğlu ...’ya elden bağışlandığını ve zilyetliğinin devredildiğini, bu nedenle kadastro çalışmaları sırasında taşınmazların davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini, taşınmazların bir başkasına satılmamak şartı ile bağışlandığını, davalının bütün ihtiyaçlarının davacı ve diğer oğulları tarafından karşılandığını, fakat davalının babasını hiçe sayarak taşınmazların bir kısmını diğer davalıya devrettiğini, davacının taşınmazların satılmasına rızası olmayınca, davalı ...’nın babasının üzerine yürüyerek dövmeye teşebbüs ettiğini, davacıya ve eşine hakaretler ettiğini, bir daha da anne ve babasını arayıp sormadığını, babasının sözünü dinlemeyerek taşınmazların bir kısmını diğer davalıya devrettiğini, davalı ...’nın davacıya ve ailesine karşı kanundan doğan bakım, gözetim ve saygılı davranma gibi yükümlülüklerini ağır şekilde ihlal ettiğini, ayrıca taşınmazların bir başkasına satılmaması şartıyla bağış yapıldığından şarta aykırı davranıldığını, bağıştan rücu şartlarının gerçekleştiğini, iddianın ispatlandığını, davalı ...’nın davacıyı zarara uğratmak amacıyla diğer davalı ile el ve işbirliği içerisinde hareket ettiğini, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı yanın bağıştan rücu ve tescil talepli davasının reddedildiğini, ret kararı yerinde olmakla birlikte, davanın niteliğine göre davalı ... lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 15.02.2022 tarihli ve 2021/85 Esas, 2022/105 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece yapılan yargılama sonucunda 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 295 inci maddesindeki bağıştan dönme koşullarının bulunmadığı, çekişmeli taşınmazların zilyetliğinin davacı tarafından davalı ...'a devredildiği ve halen de davalının zilyetliğinde olduğu, yine davalı ...'nın 4721 saylı TMK'nın 1023 üncü maddesi uyarınca iyi niyetli olduğu anlaşıldığından İlk Derece Mahkemesince davanın reddi yönünde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının davasının esastan reddine karar verildiği, bu durumda davalı ... adına tapuda kayıtlı 203 ada 10 parsel ile 195 ada 143 parsel sayılı taşınmazların keşfen belirlenen ve harcı tamamlanan toplam değerleri olan 54.819,46 TL üzerinden davalı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 7.926,53 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına, vekalet ücreti değiştirilerek yeninden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 94 üncü, 190 ıncı ve 324 üncü maddeleri,
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı ve 713 üncü maddeleri,
3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Kadastro çalışmaları sonucunda, dava konusu ... köyü çalışma alınanda bulunan 109 ada 16 parsel, 203 ada 10 parsel, 195 ada 95 ve 143 parsel, 131 ada 32 parsel sayılı taşınmazlar senetsizden davacı ... oğlu ...’ın ceddinden intikalen ve verese arasında taksimen 20 yılı aşkın zamandır zilyet ve tasarrufunda iken 2007 yılında oğlu ...’a hibe yoluyla zilyetliğini devrettiği, taşınmazlarla ilgisini kestiği, taşınmazların ...’ın zilyet ve tasarrufunda olduğu belirtilerek davalı ... adına tespit edildiği, kadastro tutanaklarının 16.12.2008 tarihinde kesinleştiği, dava konusu 203 ada 10 ve 195 ada 143 parsel sayılı taşınmazların davalı ... tarafından 27.03.2018 tarihinde ...’ya satış suretiyle devredildiği anlaşılmaktadır.
2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
...