"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : GAZİOSMANPAŞA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil istekli dava sonunda Gaziosmanpaşa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26/03/2021 tarihli, 2020/328 Esas, 2021/256 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne dair verilen kararın davalılar vekili tarafından istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 01/03/2022 tarihli, 2021/1311 Esas, 2022/334 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar yasal süre içerisinde davalılar vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 11/10/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar ... v.d. vekili Avukat ..... geldi. Davetiye tebliğine rağmen davacı vekili gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı süresinde verilen ve kayıt olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı, dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, dava dışı arkadaşı ... ile birlikte dava dışı ...’den her birine 50.000,00’er TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL borç para alıp .....’a karşılıklı kefil oldukları ikişer adet senet verdiklerini, .....’ın borcuna karşılık toplam 180.000,00 TL tahsil etmesine rağmen aldığı senetleri iade etmeyip tehditte bulunduğunu, taşınmazını kızı olan ve öğrenciliği devam eden davalı ...’e devretmesini istediğini, borcun tamamı ödendiğinde taşınmazın tekrar kendisine iade edileceğini söyleyerek yanılttığını, ....’ın nüfuzlu biri olması ve emrinde çok sayıda silahlı kişinin bulunması nedeniyle korkup ikametinde olan 238 ada 15 parseldeki 3 no.lu daireyi davalı ...’e temlik ettiğini, borcu fazlasıyla ödemesine rağmen taşınmazının iade edilmediğini, ... hakkında tefecilik suçundan ceza yargılaması yapıldığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiş, yargılama sırasında dava dışı ..., davaya dahil edilmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ..., satışın gerçek olduğunu, taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
2. Dahili davalı ..., satışın gerçek olduğunu, davacının inançlı işlem iddiasını yazılı delille ispatlaması gerektiğini belirtip davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Gaziosmanpaşa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26/03/2021 tarihli, 2020/328 Esas, 2021/256 Karar sayılı kararı ile, uyuşmazlığın irade fesadı hukuki nedeninden kaynaklanmayıp, inanç sözleşmesinden kaynaklandığı, dahili davalının davacıdan olan 50.000,00 TL alacağının teminat altına alınması amacıyla davacının taşınmazının dahili davalının kızı olan diğer davalı ...’e temlik edildiği, ceza davasında dahili davalının, davacının borcunu ödediğine ilişkin mahkeme içi ikrarının bulunduğu, ipotek bedelinin dahili davalı tarafından ödendiği iddiasının ileri sürülmesinin iddianın ve savunmanın genişletilmesi niteliğinde olduğu, davacı tarafın buna muvafakatinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davalılar vekili, davalılar tarafından ödenen ipotek kapama tutarının ilgili banka şubesinden sorulmadığını, tanık ...'ın dahili davalı ile arasındaki husumet olgusu ve menfaat uyuşmazlığının bulunduğunu, bu nedenle beyanlarına itibar edilemeyeceğini, diğer taraftan davacının İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/266 Esas sayılı davası ile dahili davalı ... aleyhine eldeki dava ile aynı maddi olgulara dayalı olarak 50.000,00 TL alacak ve tazminat talep ettiğini, davacının, eldeki davada aynı olguya dayanarak borcu bulunmadığını, İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/266 Esas sayılı dosyasında görülen davada ise 50.000,00 TL alacaklı olduğunu iddia ederek çelişkili davrandığını, ipotek bedelinin dahili davalı tarafından kapatıldığı yönündeki delil araştırma taleplerinin iddia ve savunmanın değiştirilmesi ve genişletilmesi yasağına tabi olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, kabul anlamına gelmemekle, inançlı işlemin varlığı kabul edilecek ise mahkemece bu sözleşmenin tasfiyesi yönüde gerekli delil araştırmasının yapılarak, tarafların edimlerini yerine getirip getirmediğinin tespit edilip hüküm kurulması gerekirken bu hususun dikkate alınmamasının doğru olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 01/03/2022 tarihli, 2021/1311 Esas, 2022/334 Karar sayılı kararı ile, İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusu 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddedilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalılar vekili, istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini tekrar ile hükmün bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
Bilindiği üzere; inanç sözleşmesi, inananla inanılan arasında yapılan, onların hak ve borçlarını belirleyen, inançlı muamelenin sona erme sebeplerini ve devredilen hakkın, inanılan tarafından inanana geri verme (iade) şartlarını içeren borçlandırıcı bir muameledir. 05.02.1947 tarihli ve 20/6 sayılı İnançları Birleştirme kararı uyarınca, inançlı işleme dayalı iddianın, şekle bağlı olmayan yazılı delille kanıtlanması gerekeceği kuşkusuzdur. Şayet, ispat külfeti kendisinde olan tarafın yazılı bir belgesi yok ise ancak taraflar arasında gerçekleştirilen mektup, banka dekontu, yazışmalar gibi birtakım belgeler var ise bunların delil başlangıcı sayılacağı ve iddianın her türlü delille kanıtlanmasının olanaklı hale geleceği sabittir. Şayet, delil başlangıcı sayılacak böylesi bir olgu da bulunmuyor ise iddia sahibinin son başvuracağı delilin karşı tarafa yemin teklif etme hakkı olduğu da şüphesizdir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde olmasına göre, Bölge Adliye Mahkemesince (IV/3.) nolu paragraftaki gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, davacı vekili duruşmaya katılmadığından lehine duruşma vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda yazılı 9.734,17 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, kesin olmak üzere 11/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.