Logo

1. Hukuk Dairesi2022/360 E. 2022/5185 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Çifte tapu kaydına dayalı tapu iptal ve tescil davasında davacıların dava ehliyetinin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı ...’in dava konusu taşınmazdaki payını dava öncesi devrettiği ve iptali istenen parsellerde malik olmadığı, diğer davacıların ise iptali istenen parsellerde değil, çakışan başka parsellerde malik oldukları, ayrıca husumet yöneltilen davalı Tapu Müdürlüğünün de taraf ehliyetinin bulunmadığı gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ: TEKİRDAĞ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptal davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair verilen karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenerek gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, maliki oldukları 2401 parsel sayılı taşınmazda bulunan plon yerlerinin TEİAŞ Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırılması için folyo hazırlanarak Kadastro Müdürlüğüne gönderildiğini, müdürlükçe sehven 1205 parsele 2620 ve 1206 parsele 2621 parsel numarası verilerek tapuya tescil edildiğini, bu şekilde mükerrer parseller oluştuğunu, zeminde parsellerin birbiri ile çakıştığını ileri sürerek, mükerrer tapu kayıtlarının iptaline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı, davanın süresinde açılmadığını, davacıların dava açmadan önce idareye başvurma şartını yerine getirmediklerini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Tekirdağ 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/07/2017 tarihli ve 2017/49 E., 2017/661 K. sayılı kararıyla; 1205 ve 1206 parsel plon yerlerinin iptal edilmeden 2620 ve 2621 parsel numaralarını alması sonucu mükerrer kayıtların oluştuğu, mükerrer tapu kayıtlarında doğru esasa dayanan eski tapu kayıtlarına itibar edilmesi gerektiği bu nedenle mükerrer ve doğru esasa dayanmayan 49 m2'lik 2620 ve 49 m2'lik 2621 parsellerin, tapu kayıtlarının yüzölçümleriyle birlikte iptaline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davalı vekili, Tapu Sicil Tüzüğü'nün 75. maddesinin son fıkrası gereği kayıt düzeltmeler için Tapu Müdürlüklerine başvuru yapma zorunluluğunun yerine getirilmediğini, aleyhe yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 15/11/2018 tarihli ve 2018/53 E., 2018/1513 K. sayılı kararıyla; TEİAŞ tarafından düzenlenen beyannamede 2401 parselin iptal edilerek 2619, 1205 ve 1206 pilon yerlerinin ise iptal edilmeden 2620, 2621 parsel numaraları verilerek ikinci kez kayıt oluşturulduğu, mükerrer kaydın iptali gerektiği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili, çifte tapulamada sonraki tarihli kaydın yolsuz olduğunun karine teşkil ettiğini, aleyhe yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, çifte tapu nedenine dayalı tapu iptal istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Taraf koşulu; 6100 sayılı HMK'nın 114/1-d maddesi “Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması.”

3.2.2. 6100 sayılı HMK'nın 115. maddesi (1) “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.

(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.

(3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.”

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Dosya içeriği, toplanan deliller ve Dairemiz eksiklik talep müzekkeresi ile getirtilen kayıtlardan, kök 789 parselin ifrazı ile 2400 ve 2401 parsellerin oluştuğu, 2401 parsel sayılı taşınmazın dava dışı .... adına kayıtlı iken 03/03/2003 tarihli ve 988 yevmiye no.lu satış ile 1/3 er eşit pay ile davacılara temlik edildiği, parselin üzerinde 1205 ve 1206 parsel sayılı 49 m2 yüzölçümüne sahip ½ şer pay ile dava dışı ...ve...’nın malik oldukları plon yerlerinin bulunduğu, davacılardan ...’in 2401 parsel sayılı taşınmazdaki payının tamanını 28/11/2008 tarihli ve 16451 yevmiye no.lu satış ile temsilcisi olduğu...Yedek Parça Otomotiv Gıda ve Kimyevi Maddeler San. Tic. Ltd. Şti. ye temlik ettiği, kamulaştırma sonrası TEİAŞ Genel Müdürlüğünün tescil bildirim beyannamesi ile 2401 parselin iptali ile 2619 parselin oluştuğu, ancak 2401 parsel üzerindeki 1205 ve 1206 plon yeri parseller iptal edilmeden 1205 ve 1206 parsellere karşılık gelecek şekilde, 2620 ve 2621 parsel sayılı 49 ar m2 yüzölçümlü maliklerinin 1/3 er pay ile ..., ... ve TEİAŞ olduğu plon yerlerinin oluşturulduğu anlaşılmaktadır.

3.3.2. Taraf sıfatı, bir başka deyişle husumet ehliyeti, dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatının bu anlamda önemli özelliği ise, def'i değil itiraz niteliğinde olması nedeniyle taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve taraflar ileri sürmemiş olsalar bile Mahkemece re'sen nazara alınmasıdır.

3.3.3. Somut olaya gelince; dava dilekçesinde ... davacı olarak gösterilmiş ise de, ...’in dava öncesi 2401 parsel sayılı taşınmazdaki payını satış suretiyle devrettiği gibi iptaline karar verilen 2620 ve 2621 parsel sayılı taşınmazlarda da malik olmadığı, davada taraf sıfatı bulunmadığı, birbiri ile çakışan ve çitfe tapu kaydı oluşmasına neden olan 1205 ve 1206 parsel sayılı taşınmazların 1/2 şer pay ile dava dışı... ... ve .... adına kayıtlı olduğu, 2620 ve 2621 parsel sayılı taşınmazların ise 1/3 pay ile davacılardan ..., ... ve TEİAŞ adına kayıtlı olduğu, husumetin yöneltildiği davalı ... Müdürlüğünün taraf ehliyeti bulunmadığı gözetilmeden aleyhine karar verilmiş olması yerinde olmamıştır.

Hal böyle olunca, davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.

VII. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 HMK'nın 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Tekirdağ 2. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 27/06/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olmak üzere karar verildi.