Logo

1. Hukuk Dairesi2022/3634 E. 2022/7716 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekaletname ile yetkilendirilen kişinin vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacıların dava ehliyetinin bulunup bulunmadığına ve vekalet görevinin kötüye kullanılıp kullanılmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Vekilin, vekalet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlü olduğu ve vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altında olduğu gözetilerek, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : FOÇA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel istemli dava sonunda İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 23.03.2022 tarihli 2019/2390 Esas ve 2022/765 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar dava dilekçelerinde, dava konusu 16 ada 105 ve 99 ada 22 parsel sayılı taşınmazların kök mirasbırakan ...’ye ait olduğunu, mirasbırakanları ... ve ...’nin intikal işlemlerini yapması için yeğenleri davalı ...’i vekil tayin ettiklerini, ...’in de intikal işlemlerinden sonra taşınmazlardaki payları babası ...’e temlik ettiğini, devri 2017 yılında öğrendiklerini, bedelin çok düşük olduğunu ve murislerine ödenmediğini, davalıların el ve iş birliği içerisinde olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile payları oranında adlarına tesciline mümkün olmazsa bedelin tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

1. Davalı ... cevap dilekçesinde, vekalet görevinin kötüye kullanılmadığını, mirasçılar arasında yapılan taksim uyarınca devirlerin gerçekleştirildiğini, zamanaşımının geçtiğini belirterek, davanın reddini savunmuş, kötü niyetle açılan dava için davanın % 20'sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

2. Davalı ..., süresinde davaya cevap vermemiş, aşamada davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ve davalılar istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

2.İstinaf Nedenleri

2.1. Davacılar istinaf dilekçesinde özetle, kabul kararı verilmiş olmasına rağmen talepten farklı olarak iptaline karar verilen tapu hisse oranının daha az olduğunu ileri sürerek kararın düzeltilmesine karar verilmesini istemişlerdir.

2.2. Davalılar istinaf dilekçesinde özetle, vekalet sözleşmesinin tarafı olmayan davacıların vekalet sözleşmesinin tarafı olan murislerinin ölümünden sonra dava açmalarının mümkün olmadığını, davacıların .....'ın hisselerinden kendilerine kalacağını iddia ettikleri miras payları için tapu iptali ve tescil ya da tazminat davası açamayacaklarını, ...... yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, erkek kardeşler arasında rızai ve fiili paylaşım olduğunu tanıkların beyan ettiğini, davalı ...'in amcalarının talimatı ile tapuda işlem yaptığını, davalının kötü niyetli olmadığı için taşınmazı elden çıkarmadığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemişlerdir.

3. Gerekçe ve Sonuç

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 23.03.2022 tarihli ve 2019/2390 Esas ve 2022/765 Karar sayılı kararı ile; davacı ve davalı tapu maliki ..., kök muris ... .... mirasçıları olduğundan ve pay oranında iptal kararı verildiğinde kalan pay mirasçı sıfatıyla davalı üzerinde kalacağından davacıların eldeki davayı açabilecekleri, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, ancak hüküm kurulurken davacılardan ölü Serkan’ın veraset ilamının dikkate alınması ve miras payının düzeltilmesi gerektiği gerekçesiyle davalıların istinaf başvurularının esastan reddine, davacıların istinaf başvurularının kabulü ile hükmün kaldırılarak, yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Temyiz Nedenleri

Davalılar temyiz dilekçelerinde özetle, davacıların taraf sıfatı olmadığını, murislerinin hayatta iken dava açmadığını, ...'in tüm mirasçıları davada taraf olmadığı için eldeki davanın açılamayacağını, taşınmazları ...'in kullanmasına rağmen ses çıkarılmadığını, zamanaşımının geçtiğini, davanın ispatlanamadığını, taşınmazların taksimen verildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemişlerdir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili, olmazsa bedel istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nda (TBK) sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506 ncı maddesinde maddesinde aynen; "Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir. Vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır." hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yukarıda (V/3.2.) numaralı paragrafta açıklanan yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre (IV/3.) numaralı paragrafta belirtilen şekilde kararın verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, aşağıda yazılı 10.704,58 TL bakiye harcın davalılardan alınmasına, 23.11.2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.