Logo

1. Hukuk Dairesi2022/3676 E. 2022/6874 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında çocuklarına yaptığı taşınmaz satışının muvazaalı olup olmadığına ve mirasçıların tapu iptali ve tescil taleplerinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, mirasbırakanın malvarlığının tamamını oluşturan taşınmazları, satış bedeli ve alım gücü gibi hususlar da değerlendirilerek hayatın olağan akışına aykırı şekilde çocuklarına devrettiği, davalıların yaşları, mirasbırakanın diğer mirasçılardan mal kaçırma amacı ve tüm dosya kapsamı nazara alınarak yapılan değerlendirme sonucunda yerel mahkemenin direnme kararını bozma kararına uygun bularak onamıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda Sivas 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 07/03/2022 tarihli ve 2022/80 Esas, 2022/125 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, mirasbırakan babası ...’in, dava konusu 49 ve 50 parsel sayılı taşınmazları kendi birikimleri ile edindiğini, taşınmazlar üzerinde tarım ve hayvancılık faaliyeti yaptığını, ölünceye kadar taşınmazları kullanmaya devam ettiğini, babasının dava konusu taşınmazları 1993 yılında davalılara 1/2'şer pay ile satış suretiyle temlik ettiğini öğrendiğini, işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar, dava konusu taşınmazları yurt dışında çalıştıkları dönemde satın aldıklarını, Türkiye’de olmadıkları için babalarının üzerine tescil edildiğini, daha sonra kendi üzerlerine aldıklarını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, muvazaa olgusunun ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların mirasbırakan tarafından ikinci evliliğinden olma davalı çocuklarına mal kaçırma kastı ile devredildiğini, işlemin muvazaalı olduğunu, temlik tarihi itibariyle mirasbırakanın mal satmaya ihtiyacının bulunmadığını belirterek, istinaf yoluna başvurmuştur.

3. Gerekçe ve Sonuç

Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 12/10/2021 tarihli ve 2021/633 E., 2021/742 K. sayılı kararıyla; muvazaa iddiasının davacı tarafından usulünce ispatlanamadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairenin 20.12.2021 tarihli ve 2021/9701 Esas, 2021/8047 Karar sayılı kararıyla “…Davalılar her ne kadar taşınmazları bedelini ödemek suretiyle satın aldıklarını, yurt dışında olmaları nedeniyle mirasbırakan adına tescil edildiğini savunmuş iseler de, davalıların taşınmazların edinildiği tarihteki yaşları düşünüldüğünde bu savunmanın hayatın olağan akışı ile uyumlu olmadığı, davalıların mirasbırakanın ikinci eşinden olma erkek çocukları olduğu, çekişme konusu taşınmazların mirasbırakanın tüm malvarlığını teşkil ettiği, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde mirasbırakanın amacının diğer mirasçılarından mal kaçırmak olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin kararı ortadan kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesi kararı bozulmuştur.

3. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 07.03.2022 tarihli ve 2022/80 Esas, 2022/125 Karar sayılı kararıyla; hükmüne uyulan bozma kararı uyarınca işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, muvazaa iddiasının davacı tarafça ispat edilemediğini, devrin mal kaçırma kastı ile yapılmadığını belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, satış akdinden kaynaklanan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

6.3. Değerlendirme

(V.2.) no.lu paragrafta belirtilen hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak (V.3.) no.lu paragrafta belirtildiği şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davalılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK'un 438. maddesi gereğince ONANMASINA, aşağıda yazılı 8.290,20 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 20.10.2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.