"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/753 E., 2021/64 K.
HÜKÜM/ : Kısmen Kabul
Taraflar arasındaki tapu iptali-tescil ve tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle, kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının dava konusu 101 ada 30 parsel sayılı taşınmazın 1050 m2'lik kısmını 03.09.1996 tarihinde tapu kaydı olmadığı için harici sözleşme ile davalılar ..., ... ve ...'nin mirasbırakanı ....'den satın aldığını, fakat taşınmazın 06.12.2005 tarihinde muvaazalı olarak davalı ...'a devredildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ve davacı adına tescilini; olmadığı takdirde, sözleşmeden kaynaklanan cezai şartın şimdilik 10.000 TL'sinin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.
2.Diğer davalılar cevap vermemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Erdemli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.06.2013 tarihli ve 2007/136 E. 2013/299 K. sayılı kararı ile; sözleşme tarihinde tapulu olan taşınmazın haricen devrinin geçersiz olduğu gerekçesiyle tapu iptali ve tescil talebinin reddine, geçerli bir sözleşmeye dayanmadığından cezai şart talebinin de reddine, harici sözleşme ile tarafların aldıklarını iade ile yükümlü oldukları gerekçeleriyle davacının ... mirasçıları aleyhine açmış olduğu bedel iadesi talebinin kabulü ile 10.000,00 TL'nin davacıya ödenmesine, davalı ... hakkındaki bedel iadesi talebinin husumetten reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 26.11.2015 tarihli ve 2015/15774 Esas, 2015/21298 Karar sayılı kararıyla “... somut olayda iddianın ilk bölümü tespit sonrası ve fakat kesinleşme öncesi eklemeli zilyetliğe ilişkindir. Dava konusu taşınmaz, kadastro çalışmaları sırasında senette devir borçlusu ... adına tespit görmüş ve hükmen Zeynep adına tescil edilmiş, daha sonra bu kişi tarafından diğer davalı ...'a tapuda satış suretiyle temlik edilmiştir. Tapuda kayıtlı bulunmayan taşınmazlar TMK'nın 762 nci maddesi hükmüne göre menkul mal niteliğindedir. Aynı Kanunu'nun 763 üncü maddesi uyarınca bu gibi malların mülkiyetinin devri zilyetliğin karşı tarafa teslimi ile gerçekleşir. Tapusuz taşınmazın satışı resmi şekle bağlı olmadığından adi yazılı senetle satışı mümkündür. Bu durumda dosya arasında mevcut davacının davasına dayanak olarak sunduğu adi yazılı satış senedi tapulu taşınmaza ilişkin olmadığı için geçerlidir, ancak dava konusu taşınmaz devir borçlusu tarafından diğer davalı ...'a devredildiği gözönüne alındığında davacının muvaaza iddasının TMK'nun 1023 üncü maddesi gereğince iyi niyet veya kötü niyete ilişkin olduğu kabul edilerek davacının tapu iptali ve tescil talebinin değerlendirilmesi, tapu iptali ve tescil talebi yerinde görülmediği takdirde davacının terditli talebi olan cezai şart isteminin değerlendirilmesi gereklidir. Buna göre Mahkemece iddia ve savunma çerçevesinde toplanan taraf delilleri tartışılıp değerlendirilerek öncelikle kadastrodan sonra ve fakat kesinleşme öncesine dayanan iddia bakımından davalı ...'a karşı TMK'nun 1023 üncü maddesi hükümlerinin nazara alınması, yerinde görülmediği takdirde cezai şart isteminin değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olmamıştır..."gerekçesiyle karar bozulmuş, davalı ... vekilinin karar düzeltme isteği Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 08.11.2017 tarihli ve 2016/6739 Esas, 2017/14856 Karar sayılı kararıyla reddedilmiştir.
B. Mahkemece Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;davacı ile davalı ... dışındaki diğer davalıların mirasbırakanı olan ... arasında 03.09.1996 tarihli harici satış sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmeye göre dava konusu tapusuz taşınmazın 1050 m2'lik kısmının davacıya devrinin kararlaştırıldığı, kadastro çalışmaları sonucunda taşınmazın 101 ada 30 parsel sayı ile ... adına tespit ve tescil edildiği, 06.12.2005 tarihinde ... tarafından davalı ...'a satış suretiyle devredildiği, dinlenen tanık beyanları, mahallinde yapılan keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporlarına göre davalı ...'un yiniyetli üçüncü kişi olduğu gerekçesiyle hakkındaki davanın reddine, davacının cezai şarta yönelik davasının kabulü ile ... mirasçılarından tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; ... tarafından davalı ...'a yapılan devrin muvazaalı olduğunu, davalının iyi niyetli olmadığını, davacı tanığı ...'un beyanları ile davalının kötü niyetli olduğunun kanıtlandığını, davacının dava konusu taşınmaza bina inşaa ettiğini, bu durumun davalı ... tarafından bilindiğini, tapuda gösterilen değer ile taşınmazın gerçek değeri arasında fahiş fark bulunduğunu bu hususun da muvazanın kanıtı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın dava tarihindeki harcı ikmal edilen değeri olan 78.139,27 TL üzerinden nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın bu yönden bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro tespiti öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali tescil ve tazminat isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı, 762 nci, 763 üncü, 1023 üncü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190 ıncı; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi üçüncü kısmı ve 13/1 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 101 ada 30 parsel sayılı taşınmaz kadastro çalışmaları sırasında senetsizden 16.06.1993 tarihinde ... adına tespit edildiği; ..., ... ve arkadaşlarının itirazları neticesinde Erdemli Kadastro Mahkemesi'nin 1993/188 Esas, 1998/17 Karar sayılı ilamı ile 101 ada 30 parsel sayılı 24.609,14 m2'lik taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 3.308,60 m2 miktarindaki kısmının aynı parsel altında ... adına kayıt ve tesciline karar verildiği, kararın 26.11.1999 tarihinde kesinleştiği, davacının öncesi tapusuz olan 101 ada 30 parsel sayılı taşınmazın 1050 m2'lik kısmını dosya arasında mevcut 03.09.1996 tarihli "Gayrimenkul alım satım senedidir" başlıklı senet ile 300.000.000 (üçyüz milyon lira) bedelle ...'den satın aldığı, bedelin ödendiği ve vazgeçildiği takdirde parsel rayiç bedeli ile üzerinde bulunan müştemilat bedelinin 5 mislinin ödeneceğinin belirtildiği, Erdemli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/475 E. 2008/29 K. Sayılı kararı ile eldeki davada davalı ...'ın eldeki davada davacı ... ve dava dışı ...'ya karşı eldeki davaya konu 101 ada 30 parsel sayılı taşınmaza vaki el atmanın önlenmesini istediği, davalı ...'nin de karşı dava ile dava konusu taşınmazı (eldeki davada ileri sürdüğü nedenlerle) ...'den harici senetle satın aldığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil istediği, Sabri tarafından açılan tapu iptali ve tescil istemli karşı davanın reddine karar verildiği kararın 29.05.2008 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
2.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Somut olaya gelince; Mahkemece tapu iptali ve tescil talebinin davalı ...'un iyiniyetli üçüncü kişi olduğu gerekçesiyle reddine karar verilmiş ise de, davacı tarafından ... aleyhine dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescili isteği Erdemli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/475 E. 2008/29 K. Sayılı dosyasında ileri sürülmüş, davanın reddine karar verilerek karar kesinleşmiş olduğundan eldeki davada kesin hüküm nedeniyle davanın reddi gerekirken sonucu itibariyle doğru olan karar bu nedenle eleştirilmekle yetinilmiştir.
4.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşıldığından ve temyiz edenin sıfatına göre Mahkemece tazminata hükmedilmesinde bir isabetsizlik olmadığından davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
5.Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; bozma kararı sonrası dava konusu taşınmazın dava tarihindeki keşfen belirlenen değeri olan 78.139,27 TL üzerinden harç ikmal edilmiş olup davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiş olmasına rağmen AAÜT'nin 13/1 inci maddesindeki "Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir." düzenlemesi gereği davalı ... lehine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olması bozmayı gerektirir.
6. Ne var ki, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine,
Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının 7 nci bendinde geçen "4.080,00 TL" ibaresi hükümden çıkarılarak yerine "10.958,11 TL" ibaresinin yazılmasına, kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
İstek halinde yatırılan peşin harcın temyiz edenlere iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,14.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.