Logo

1. Hukuk Dairesi2022/3688 E. 2023/6707 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro sonucu tapuya tescil edilen taşınmazın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti ve tapunun iptali istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren on yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açılmadığı, ayrıca tapuda kayıtlı malikin ölü olduğunun belirtilmiş olduğu ve davanın ölü kişiye karşı açıldığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/179 E., 2022/262 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Alucra Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/29 E., 2021/137 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; ....., ili, ......, ilçesi ....., mahallesi 283 ada 17 parsel olarak tapuya kayıtlı taşınmazın kadastro sonucu (.... oğlu) ... adına 04.08.2009 tarihinde tescil edildiğini, bu taşınmazın en az 2.000 m2'sinin davacının miras bırakanı ...a ait bulunduğunu, bu sebeple yapılan kadastro tespitininin hatalı ve yolsuz olduğunu, davalılar tarafından bu durum bilindiği halde davacıya hakkının verilmediğini ileri sürerek ... (......, oğlu) adına oluşturulan tapu kaydının iptali ile davacının mirasbırakanı ... adına tescil edilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar; davalı gösterilen ...'un vefat ettiğini, bu kişiye karşı dava açılamayacağını, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin 04.08.2009 tarihinde yapıldığını, kadastronun yapıldığı tarihte İstanbul'da bulunduklarını, kadastro memurlarının yapmış oldukları tescil işleminde bir yanlışlık varsa bunun müsebbibinin kendileri olmadığını, bir kusurlarının bulunmadığını, bu nedenle kendilerine bir külfet yüklenemeyeceğini, kadastro tarihinden itibaren 10 yıldan fazla süre geçtiğini, bu süre zarfında kadastroya itiraz etmeyen davacının dava hakkı olmadığını, öncelikle kadastro işleminin iptalini dava etmesi gerektiğini beyan etmişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı ...'un 20.05.1998 tarihinde öldüğü ,ölmüş olan tarafın HMK 114/1-d maddesi gereğince taraf ehliyetine sahip bulunmadığı ve taraf ehliyetinin bulunmamasının sonradan giderilebilecek bir noksanlık olmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

İstinaf dilekçesinde özetle; eldeki davada, taşınmaz adına tescil edilen ...'a husumet yönelttiklerini, yargılama sürecinde ... mirasçılarının davaya dahil edilmesi için Mahkemece kendilerine veraset ilamı almaları yönünde yetki ve süre verildiğini, bu yetki ile Alucra Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/268 Esas ve 2020/15 K. sayılı kararı ile mirasçılık belgesi çıkarıldığını, buna göre de Alucra Asliye Hukuk Mahkemesinde ... mirasçılarının taraf olarak eklendiğini ve mirasçılara davetiye gönderildiğini, ancak sonrasında ölü kişiye dava açıldığından bahisle davanın reddine karar verildiğini, bu kararın hukuka aykırı olduğunu, davada taraf gösterilen kişinin yani kadastro tespiti üstüne yapılan ...'un öldüğünün bilinmesine olanak bulunmadığını, davanın yanılgı ile ölü kişiye karşı açıldığını, bu durumda davanın mirasçılara karşı devam etmesi gerektiğini, dava tarihinde davalı ölü ise de HMK'nın 124/3 üncü maddesi gözetilerek davacının taraf değişikliği talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, istinaf dilekçesinde belirttiği sebepler ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı HMK'nın 50, 114/1-d, 115/2 nci maddeleri, 4721 sayılı TMK'nın 28 inci maddesi, 04.05.1978 tarihli 4/5 sayılı İBK.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucu; dava konusu ....., ili, ....., ilçesi, ....., mahallesi 283 ada 17 parsel sayılı taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak belgesizden ve ölü olduğu bilinmekle birlikte mirasçılarının tespitine elverişli belgenin bulunamaması sebebiyle ......, oğlu ... adına 01.10.2007 tarihinde tespit edildiği, ...'un ölü olduğunun beyanlar hanesine işlendiği, askı ilanın 03.07.2009 - 03.08.2009 tarihleri arasında yapıldığı ve askı ilan süresi içerisinde dava açılmaması üzerine tespitin kesinleştiği, tapu kaydında da kayıt malikinin ölü olduğunun belirtilmiş olduğu, davanın ise on yıllık hak düşürücü süre içerisinde 24.09.2018 tarihinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.11.2023 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.