Logo

1. Hukuk Dairesi2022/3887 E. 2022/7002 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil - bedel - tenkis istemli dava sonunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince verilen 22/03/2022 tarihli, 2021/1485 Esas ve 2022/488 Karar sayılı kararı yasal süre içerisinde davacılar vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 25/10/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar ... v.d. vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalılar ... v.d. vekili Avukat Rüstem Yektaş geldiler. Davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... .... vekili gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verilen ve kayıt olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı, bilahare dosya incelenerek gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacılar, mirasbırakan babaları....'in 06/05/2013 tarihinde öldüğünü, davalı ...'in murisin 1992 yılında evlendiği ikinci eşi olduğunu, dava konusu 522 ada 11 parsel sayılı taşınmazdaki 3 nolu bağımsız bölümü (yeni 1 nolu) 1968 yılında murisin satın aldığını, 1996 yılında davalı lehine intifa hakkı tesis edildiğini, daha sonra murisin 2004 yılında intifa hakkını kaldırıp taşınmazı davalıya devrettiğini, 2010 yılında ise taşınmazın diğer davalı ...'a satıldığını, aynı yer eski 7 nolu (yeni 5 nolu) bağımsız bölümün ise davalının kız kardeşi davalı ... adına satın alındığını, 2012 yılında davalı ...'in taşınmazı davalı ...'e devrettiğini, daha sonra ana taşınmazın kat karşılığı inşaat sözleşmesine konu olduğunu ve binanın tamamen yıkılarak kat mülkiyetinin terkin edildiğini, inşaatın tamamlanmasından sonra 2014 yılında bu kez 5 no.lu bağımsız bölümün davalı ... adına tescil edildiğini, yapılan tüm işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek dava konusu 5 no.lu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile payları oranında adlarına tesciline, olmadığı takdirde taşınmazın bedelinin davalı ...’ten tahsiline, o da olmadığı takdirde tenkisine karar verilmesini istemişler, aşamada sundukları 18.07.2018 tarihli dilekçelerinde ise; davalarını eski 3 yeni 1 no.lu bağımsız bölüm yönünden tazminat talepli olarak devam ettirdiklerini, bu bağımsız bölümün bedelinin davalı ...’ten tahsiline karar verilmesini talep ettiklerini, diğer davalılar hakkındaki davalarını ise müracaata bıraktıklarını bildirmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı ..., 3 nolu bağımsız bölümün ... Emlak tarafından satışa çıkartıldığını, kendisinin de emlakçı aracılığıyla taşınmazı 285.000,00 TL bedelle satın aldığını, bedelin banka bloke çeki ile ödendiğini, davalılar ... ve ..., davalı ... ile murisin 1992 yılında evlendiğini, murisin 2003 yılında rahatsızlandığını, iki kez bağırsaklarından ameliyat olduğunu, son 2,5 yılında yatan hasta olduğunu, tüm bu yıllarda eşiyle davalı ...' in ilgilendiğini, murisin, ölümünden sonra çocuklarının davalıya rahat vermeyeceğini düşünerek 3 no.lu bağımsız bölümün kendisine satılmasını teklif ettiğini, taşınmazı 45.000 TL bedelle satın aldığını, murisin sağlık problemlerinin artması sonucu taşınmazın davalı ...' e satıldığını, aynı binada 7 no.lu bağımsız bölümün davalı ...'e ait olduğunu, taşınmazı doktor oğlu için aldığını, ancak uzun süre boş durduğunu, kardeş olmaları nedeniyle davalı ...'in daireye taşındığını, kiracı olduğunu, daha sonra da satın alındığını, bu dairenin yeni 5 no.lu daire olduğunu, tenkis için hak düşürücü sürelerin geçtiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İstanbul Anadolu 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29/04/2021 tarihli ve 2016/438 E., 2021/203 Karar sayılı kararıyla; davalı ...’e yönelik davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle, diğer davalılar Sevil ve Yasemin’e yönelik açılan davanın ise pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; murisin emekli olduğunu, ekonomik durumunun iyi olduğunu, intifa hakkının devrinin mantıklı olmadığını, davalı ...'in taşınmazı alım gücü olmadığını, ödeme yapılan hesabın muris ile davalının ortak hesabı olduğunu, taraflar arasında ceza davasının görüldüğünü, taşınmazın satış değeri ile gerçek değeri arasında fark olduğunu, yapılan sözde ödemenin gerçek olmadığını, tanık anlatımları ile muvazaanın ispatlandığını, mahkeme kararının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 22/03/2022 tarihli, 2021/1485 Esas ve 2022/488 Karar sayılı kararı ile; tüm dosya kapsamı itibari ile; murisin davalı ikinci eşi Merih'e yaptığı taşınmaz devrinin muvazaalı gizli bağış niteliğinde olmadığı ve 1.4.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İBK kapsamında kalmadığı gerekçesiyle; davacılar tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel, o da olmazsa tenkis istemine ilişkin olup, aşamada davacılar tarafından sunulan dilekçeye göre, eski 3 yeni 1 nolu bağımsız bölüm yönünden tazminat talepli olarak davaya devam edilmiştir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Muris muvazaasında; 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

3.2.2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."

3.2.3. 6100 sayılı HMK’nın 190. maddesinde, "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir." düzenlemelerine yer verilmiştir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı (V/3.2.) no.lu paragrafta açıklanan yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde olmasına göre Bölge Adliye Mahkemesince (IV/3.) no.lu paragraftaki gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, temyiz karar harcı peşin yatırıldığından harç alınmasına yer olmadığına, 03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davalılar ... ve ... vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davacılardan alınmasına, 25.10.2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.