Logo

1. Hukuk Dairesi2022/3899 E. 2022/7036 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın, taşınmazını torununa ölünceye kadar bakma akdi ile devretmesinin muvazaalı olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, mirasbırakanın içinde bulunduğu durum ve koşullar, diğer mirasçılarının varlığı ve tek taşınmazını aynı binada yaşadığı torununa devretmesi gibi hususlar değerlendirilerek, temlikte asıl amacın diğer mirasçılardan mal kaçırma düşüncesi olduğunun anlaşıldığı gözetilerek yerel mahkemenin tapu iptali ve tescil yönündeki kararını onamıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

DAVA TARİHİ : 20.02.2018

HÜKÜM/KARAR : Kabul

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda Gebze 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 30/11/2021 tarihli ve 2021/198 Esas, 2021/404 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, mirasbırakanları ...'in 782 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki 59/258 payının tamamını mirasçılardan mal kaçırmak amacı ile muvazaalı olarak torunu olan davalıya ölünceye kadar bakma akdi ile devrettiğini ileri sürerek, taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişler, aşamada davacılardan ... davadan feragat etmiştir.

II. CEVAP

Davalı, bakım borcunu yerine getirdiğini, iddiaların doğru olmadığını, davacıların mirasbırakan ile ilgilenmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, davadan feragat eden davacı ... yönünden dosya tefrik edilerek farklı bir esasa kaydedilmiş; diğer davacılar bakımından, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

Gebze 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen 08/10/2019 tarihli, 2018/153 Esas - 2019/341 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; mirasbırakan ...’nin dava konusu 2 parsel sayılı taşınmazdaki 59/258 payının tamamını 30.11.2012 tarihinde ölünceye kadar bakım akdi ile davalı torunu ...’a devrettiğini, temlikteki asıl amacın davacılardan mal kaçırmak olduğunu, davalının sözleşmenin kendisine yüklediği bakım edimini yerine getirmediğini, kaldı ki mirasbırakanın bakıma ihtiyacının olmadığını, mirasbırakanın bakım ve gözetiminin davacılarca yerine getirildiğini, temlikteki amacın taşınmazın davalıya bağışlanması olduğunu, Mahkemece delillerin yanlış değerlendirildiğini, ...’nın davadan feragat etmesinin davacılar aleyhine yorumlanamayacağını, dosya kapsamı ile muvazaanın varlığının sabit olduğunu ve iddianın ispat edildiğini, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 10/06/2020 tarihli, 2020/448 Esas-2020/439 Karar sayılı kararıyla; tüm dava dosyası kapsamı birlikte değerlendirildiğinde murisin dava konusu taşınmazdaki hissesini (59/258) davalıya ölünceye kadar bakma akdi gereğince temlik ettiği, mirasbırakanın "mirasçılardan mal kaçırma kastı bulunmadığından" 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı'nın uygulama şartlarının oluşmadığı, İlk Derece Mahkemesince temlikin mal kaçırma amaçlı olduğu iddialarının davacı tarafça (davacılarca) usulünce kanıtlanamadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 10/06/2020 tarihli, 2020/448 Esas - 2020/439 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Bozma Kararı

Dairenin 09/06/2021 tarihli 2020/2014 Esas - 2021/3169 Karar sayılı kararıyla; “..Somut olayda, mirasbırakanın içinde bulunduğu durum ve koşullar nazara alındığında halen hayatta 4 çocuğu varken dava konusu tek taşınmazını aynı binada yaşadığı davalı torununa temlikinde bakıp gözetilme koşulunu değil de, diğer mirasçılarından mal kaçırma düşüncesini ön planda tuttuğu ve bu iradeyle işlemi gerçekleştirdiği sonuç ve kanaatine varılmaktadır. Hâl böyle olunca; davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

4. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Gebze 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30/11/2021 tarihli, 2021/198 Esas - 2021/404 Karar sayılı kararıyla; bozma kararında belirtilen gerekçe benimsenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

5. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Gebze 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30/11/2021 tarihli, 2021/198 Esas - 2021/404 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

6. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; mirasbırakan tarafından yapılan temlikin muvazaalı olmayıp tarafların iradesine uygun olduğunu, temlikin ölünceye kadar bakma akdi ile yapıldığını ve sözleşmenin her iki tarafının da sözleşmeden doğan edimlerini eksiksiz yerine getirdiğini, dinlenen tüm tanık beyanlarında mirasbırakanın iradesinin ölünceye kadar bakma akdi yapmak olduğu ve davalının da bakım borcunu yerine getirdiğinin belirtildiğini, mirasbırakanın tüm hastane işleri ile davalının ilgilendiğini, mirasbırakanın yakınında oturan davalının mirasbırakanın tüm ihtiyaçlarını gördüğünü, davacılardan ...’nın mirasbırakan ile ilgilenmediğini, davalının mirasbırakan ile ilgilendiğini, aile içi husumet nedeni ile davayı açtığını beyan ettiğini ve davasından feragat ettiğini, mirasbırakanın gerçek iradesinin mirasçılardan mal kaçırmak olmadığını, hükmün gerekçesiz olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

7. Gerekçe

7.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

7.2. İlgili Hukuk

7.2.1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

7.3. Değerlendirme

Kararın (V./3.) no.lu paragrafında yer verilen hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak, (V./4.) no.lu paragrafta yer verilen gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, aşağıda yazılı 9.319,81 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 26/10/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.