Logo

1. Hukuk Dairesi2022/389 E. 2023/6015 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/187 E., 2021/592 K.

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasında görülen kadastro harici bırakılan yerin tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının ... köyünde bulunan ve sınırları dava dilekçesinde gösterilen taşınmazı ev ve bahçesi olarak 25 yılı aşkın bir zamandır nizasız ve fasılasız malik sıfatı ile zilyet olarak kullandığını, Hazine ve Köy Tüzel Kişiliği ile diğer üçüncü şahısların bu yerle bir ilgilerinin bulunmadığını belirterek anılan taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili ve ... vekili yargılama sırasındaki savunmalarında özetle: davanın reddini savunmuşlardır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 21.10.2014 tarih, 2012/527 esas, 2014/728 karar sayılı karar ile; Davanın kabulü ile Fenni bilirkişiler ...ve...'ın 28.03.2014 tarihli raporunda A harfi ile gösterilen 8852,75.m2 mesahalı yerin son parsel numarası verilerek davacı ... adına tesciline, krokinin rapora ekli sayılmasına karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 11.11.2017 tarih 2015/21368 esas, 2017/7761 karar sayılı kararıyla; Büyükşehir Belediyesine husumet yöneltilmesi yönünde bozma yapılmış, bozmaya uyularak tamamlanan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, kararı davalı Hazine vekili temyiz etmiştir.

3. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 19/10/2020 tarih, 2018/3005 esas ve 2020/4453 karar sayılı kararıyla; Mahkemece yapılan araştırma ve uygulamanın hükme yeterli bulunmadığı gerekçesi ile hüküm bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı yanca taşınmazın tamamında fiili hakimiyetin 1994-1995 yılında tam olarak tesis edildiği ve bu tarih itibari ile de 20 yıllık fasılasız ve nizasız zilyetlik süresinin dava tarihi esas alındığında dolmadığı, bu anlamda davacının A harfi ile gösterilen taşınmaz üzerinde TMK'nın 713 üncü maddesinde aranan 20 yıllık zilyetlik şartını sağlamadığından fen bilirkişi raporunda A harfi ile işaretlenen alan açsısından sübut bulmayan davasının reddine; 12.07.2021 tarihli rapor eki krokide A harfi ile gösterilen toplam 8852,64m2 yüzölçümlü taşınmazın ev ve bahçesi vasfıyla ... adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, 1999 yılında imar-ihyanın tamamlandığı kabul edilerek ziraat bilirkişi raporuna aykırı karar verildiğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro harici bırakılan yerin tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 inci maddeleri; 4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713 üncü maddesi

3. Değerlendirme

Mahkemece, Kadastro Kanun'un 14 üncü ve 17 nci maddesinde belirtilen zilyetlikle iktisap koşullarının davacı lehine oluşmadığı gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de, Mahkemenin değerlendirmesi dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Şöyle ki, mahalli bilirkişi ve tanıkların, çekişmeli taşınmazın 1983-1984 yıllarından beri ev ve bahçesi olarak kullandığını beyan ettikleri, ziraatçi kurul raporunda 1990'lı yılların başında imar-ihyanın tamamlandığı, dava tarihine kadar 21-22 yıldır ev ve bahçesi olarak kullanıldığı, 1985 tarihli hava fotoğrafında taşınmazın hali arazi vasfında bulunduğu, 1999 tarihli hava fotoğrafında ise 1 ev, 1 ahır ve münferit halde yapraklı ağaçların bulunduğunun tespit edildiği, 1985 yılı ile 1999 yılı arasında hava fotoğrafı bulunmadığı göz önüne alındığında bu durumun davacı lehine yorumlamak gerektiği, açıklanan nedenlerle davacı lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi isabetsizdir.

VI.KARAR:

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

30.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.