Logo

1. Hukuk Dairesi2022/4061 E. 2024/3970 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasında hak düşürücü sürenin geçip geçmediği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren davanın açıldığı tarihe kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğinin tespiti gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1006 E., 2022/895 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İskilip Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/149 E., 2021/342 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacılar ... ve ... müşterek dava dilekçelerinde; adlarına kayıtlı 890 parsel sayılı taşınmazı 60 yıldan beri zilyet ettiklerini, taşınmazın hudutları zeminde sabit olup bugüne kadar değişmediğini, sınırda bulunan dava konusu 820 parsel sayılı taşınmazın ise davalıya ait olduğunu, kısa süre önce Kadastro Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmayla 890 parselin devamı niteliğinde olup zeminde kullandıkları taşınmaz bölümünün 820 parsel sayılı taşınmaz içerisine dahil edildiğini öğrendiklerini ileri sürerek müşterek sınırda yapılan düzeltmenin iptali ile sınırın eski hale getirilmesini istemişlerdir.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararından sonra davacı ... 14.10.2021 tarihli duruşmada; 890 parsel sayılı taşınmazdaki payını diğer davacı ...’a sattığını, artık taşınmazda payının kalmadığını beyan etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... tarafından davaya cevap verilmemiş; davalı 23.05.2019 tarihli duruşmada, 820 parsel sayılı taşınmazı davacılardan daha sonra satın aldığını ancak kullandığı yerin az olduğunu farkedince LİHKAP ölçümlerine başvurduğunu, kadastro birimi tarafından yapılan ölçüm sonucunda satın aldığı taşınmazın 4 dönüme yakın kısmının davacıların kullandığı alan içerisinde kaldığını öğrendiğini, hakkı olan yeri kullanmak istediğini beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ

İskilip Kadastro Mahkemesinin 23.05.2019 tarihli, 2019/3 Esas, 2019/7 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde tesis kadastrosu çalışması yapıldıktan sonra yeni bir kadastro çalışması yapılmadığı, tesis kadastrosu çalışmalarının da 1970 ve 1990 tarihlerinde kesinleştiği gerekçesiyle, davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiş; hüküm, istinaf edilmeksizin 08.06.2019 tarihinde kesinleşmiştir.

Görevsizlik kararı üzerine, İskilip Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.03.2020 tarihli, 2019/496 Esas, 2020/98 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazın hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün davacılar adına kayıtlı dava dışı 890 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olduğu, taraflar adına kayıtlı taşınmazların müşterek sınırının uzun yıllardır bozulmadığı, Kadastro Müdürlüğü tarafından yapılan sınır değişikliğinin hatalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu 820 parsel sayılı taşınmazın, teknik bilirkişinin 17.12.2019 tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen 3.907,27 metrekarelik bölümünün tapu kaydının iptali ile 7/8 payının davacı ..., 1/8 payının davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

Kararın davacılardan ... vekili ile davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; dosya kapsamından, taraflar adına kayıtlı taşınmazlarda Kadastro Müdürlüğü tarafından yapılmış sınır değişikliği bulunmadığı, o halde davacı tarafa taleplerinin kadastro öncesi nedene dayalı olup olmadığı, kadastro öncesi nedene dayalı değilse hangi hakka dayalı olduğunun açıklattırılması gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın açıklanan hususta araştırma ve inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi için İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İskilip Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.12.2021 tarihli, 2021/149 Esas, 2021/342 Karar sayılı kararıyla; Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı uyarınca yapılan araştırma ve inceleme sonucunda, eldeki davanın kadastro öncesi nedene dayalı olduğu ve dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten eldeki davanın açıldığı tarihe kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 üncü maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacı ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı ... vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, tesis kadastrosunun hatalı şekilde yapıldığını, müvekkili adına kayıtlı taşınmazın 4 dönümünün davalı adına kayıtlı taşınmaza dahil edildiğini, zeminde ve sınırda herhangi bir değişiklik veya kayma olmadığı halde müvekkilinin taşınmazının daraltıldığını, davalının yaptırdığı aplikasyon işleminin yok hükmünde olduğunu, Mahkemece işin esası yönüyle bir karar verilmesi gerekirken hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını

ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 12.04.2022 tarihli, 2022/1006 Esas, 2022/895 Karar sayılı kararıyla; dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, İlk Derece Mahkemesince davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesinde ve hükmün fer'ilerinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesiyle, davacı ... vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacı ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı ... vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Kadastro çalışmaları sonucunda Çorum ili, İskilip ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan dava konusu 820 parsel sayılı 18.600,00 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle Döne Ateş ve müşterekleri adına tespit ve 21.11.1970 tarihinde tescil edilmiş; taşınmaz bilahare dava tarihinden önce kayden satış suretiyle davalı ... adına tescil edilmiştir.

Aynı çalışma alanında bulunan dava dışı 821 parsel sayılı 21.600,00 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle... adına tespit ve hükmen tescil edilmiş; taşınmazın bilahare hükmen ifrazıyla 1/8 payı davacı ..., 7/8 payı dava dışı ... adına kayıtlı 890 parsel sayılı taşınmaz oluşmuş, Hanım payı dava tarihinden önce kayden satış suretiyle davacı ... adına tescil edilmiştir.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararından sonra davacı ... vekilinin 14.10.2021 tarihli duruşmadaki, müvekkili adına kayıtlı taşınmazın 4 dönümlük bölümünün tesis kadastrosu çalışmalarından önce olduğu gibi müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ettiklerine ilişkin beyanına ve davacı vekilinin 23.10.2019 tarihinde yapılan keşifteki yer gösterimlerine göre, eldeki davanın kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, dava konusu 820 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği 21.11.1970 tarihinden, eldeki davanın açıldığı 08.04.2019 tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 üncü maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşıldığından usul

ve kanuna uygun olup davacı ... vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.05.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.