"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/2779 E., 2022/268 K.
DAVALILAR :Hazine, ...Belediye Başkanlığı vekili Avukat ...
HÜKÜM/KARAR : Kabul/ Davanın Reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/600 E., 2019/134 K.
Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine temsilcisi ve davalı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; ... ili, ...ilçesi, Merkez Mahallesinde kain 176 ada 39 parsel ve 176 ada 37 parsel sayılı taşınmazların sınırında olan ve çok uzun yıllardır davacının kullanımı ve zilyetliğinde bulunan alanın hatalı olarak dere yatağı vasfı ile tespit dışı bırakıldığını, davacının dava konusu taşınmazın adına tescilini sağlayabilmek için daha önce de dava açtığını ancak bu davanın ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/28 Esas, 2002/63 Karar sayılı kararı ile tespit tarihinden dava tarihine kadar 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin dolmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, tespit dışı bırakılma işlemi 17.04.1992 tarihinde gerçekleşmiş olup davacının dava konusu taşınmazda 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesinde düzenlenen yasal sürelerin üzerinde tarımsal amaçlı kullanımı bulunduğunu ve taşınmazın dere yatağı ile bir bağlantısı olmadığı da dikkate alınarak taşınmazın davacı adına kayıtlı 176 ada 39 parsel sayılı taşınmazla eklenmesine, bu mümkün değilse yeni bir ada parsel numarası ile davacı adına tescil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar; davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 07.03.2019 tarihli ve 2015/600 Esas, 2019/134 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulü ile 19.10.2016 tarihli harita bilirkişi raporunda ve ekindeki krokide "A" harfi ve yeşil renkle gösterilen 199,64 m² yüzölçümlü ve "B" harfi ile mavi renkle gösterilen 462,85 m² yüzölçümlü tescil harici taşınmazların davacı adına kayıt ve tescillerine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi ve davalı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davalı Hazine temsilcisi istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın dere yatağı vasfında olduğunu, dere yataklarının zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini, tescil harici yerlerde dava açılabilmesi için kadastro tespit tarihinden itibaren 20 yıllık sürenin geçmesi ve bu sürede taşınmazın çekişmesiz ve aralıksız kullanılması gerektiğini, arazi yapısının dar olması nedeniyle hava fotoğrafları ile geçmişine ait bilgilere ulaşılamayacağını, bu nedenle bilirkişi raporlarının doğruyu yansıtmayacağını, aleyhlerine hükmedilen vekalet ücretinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın arsa vasfında olduğunu, belediye sınırları içerisinde kalması nedeniyle tarım arazisi olarak değerlendirilemeyeceğini, imar- ihyanın söz konusu olamayacağını, davanın taşınmazın tespit dışı bırakılma tarihinden itibaren 20 yıllık süre geçtikten ve zilyetlik ile imar- ihya olgusunun gerçekleşmesinden sonra açılabileceğini, dere yatağı olması nedeniyle tescil dışı bırakılan taşınmazın zilyetlikle kazanılamayacağını, jeoloji mühendisi raporunda taşınmazın dere yatağı olduğunun belirtildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 17.02.2022 tarihli ve 2019/2779 Esas, 2022/268 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince dava konusu taşınmazda zilyetlikle mülk edinme koşulları oluştuğu gerekçesiyle davacı adına tescil kararı verilmiş ise de davacı tarafından aynı taşınmaza yönelik açılan tescil davasının ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.09.2002 tarih ve 2002/28 Esas , 2002/63 Karar sayılı kararıyla davacı yararına zilyetlikle edinme koşulları oluşmadığı gerekçesiyle reddine karar verildiği ve bu kararın Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 16.12.2002 tarihli ve 2002/8944 Esas, 2002/9234 Karar sayılı kararı ile onanarak 16.12.2002 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 2015 yılında açıldığı, ... Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesinin 1 ve 2 inci fıkraları gereğince açılan tescil davasının süre yönünden reddedilmesi halinde aynı yerle ilgili olarak açılan ikinci davanın olumlu sonuçlanabilmesi için ilk kararın kesinleşmesinden itibaren taşınmaz üzerindeki zilyetliğin davasız ve aralıksız ve malik sıfatıyla yeniden 20 yıl sürmesi gerektiği, bu ilkenin Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 19.01.2007 tarihli ve 2005/1 Esas, 2007/1 Karar sayılı ilamında da aynen benimsendiği, İlk Derece Mahkemesince, daha önce açılıp ret ile sonuçlanan davanın kesinleşme tarihi dikkate alınarak eldeki davanın açılış tarihi itibariyle ziyetlikle mülk edinme koşullarının oluşması için yeterli sürenin dolmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davalı Hazine temsilcisi ve davalı ... Belediye Başkanlığı vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesinin, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 19.01.2007 gün ve 2005/1 Esas, 2007/1 Karar sayılı ilamını hatalı değerlendirdiğini belirtip önceki iddia ve itirazlarını tekrarlayarak kararın bozulmasını istemiştir
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; tespit harici bırakılan tapusuz taşınmaza yönelik tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
19.01.2007 tarihli ve 2007/1 E., 2207/1 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ... Medeni Kanunu’nun 713 üncü maddesinin 1 ve 2 nci fıkraları
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR :
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA;
Aşağıda yazılı bakiye 189,15 TL temyiz harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.