Logo

1. Hukuk Dairesi2022/4171 E. 2022/7457 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın ehliyetsizliği ve muris muvazaası iddiasıyla tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, mirasbırakanın ehliyetsizliği ve davalı ile yaptığı işlemin muvazaalı olduğuna dair iddialarını ispatlayamaması gözetilerek, istinaf mahkemesinin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : ÜNYE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis davası sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine ilişkin verilen kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen karar, yasal süre içerisinde davacı vekilince temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

I. DAVA

Davacı, mirasbırakanı ... tarafından 2174 ada 55 parsel ile 1038 ada 7 parsel (eski 713 parsel) sayılı taşınmazların davalı torunu ...’e devredildiğini, temlik tarihinde mirasbırakanın fiil ehliyetini haiz olmadığını, işlemin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının miras payı oranında iptali ile adına tesciline, aksi halde tenkise karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, mirasbırakan babaannesi ile ölene kadar kendisinin ilgilendiğini, davacının mirasbırakan ile ilgilenmediğini, mirasbırakan adına kayıtlı dava dışı başka taşınmazın bulunduğunu, muvazaanın olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III.  İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Ünye 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.02.2022 tarihli ve 2018/279 Esas, 2022/43 Karar sayılı kararıyla; mirasbırakanın işlem tarihinde fiil ehliyetini haiz olduğu, devrin minnet duygusuyla yapıldığı, muvazaa iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mirasbırakanın bakımı ile sadece davalının ilgilenmediğini, mirasbırakanın davalı ve babasının yanında kalmadan önce bir süre davacının yanında kaldığını, tedavi sürecine ilişkin masrafların davacı tarafından karşılandığını, mirasbırakanın bu süreçte davacının sosyal güvencesinden yararlandığını, ayrıca mirasbırakan tarafından davalının babası ...’e de üç parça taşınmaz devredildiğini, dava konusu 1038 ada 7 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki dükkan, depo ve iki daireden oluşan yapının bir katının davacı tarafından yaptırıldığını, devrin muvazaalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 19.04.2022 tarihli ve 2022/823 E., 2022/958 K. sayılı kararı ile iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, HMK’nın 353.1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

3.2.2. Davranışlarının, eylem ve işlemlerinin sebep ve sonuçlarını anlayabilme, değerlendirebilme ve ayırt edebilme kudreti (gücü) bulunmayan bir kimsenin kendi iradesi ile hak kurabilme, borç (yükümlülük) altına girebilme ehliyetinden söz edilemez. Nitekim 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) ″Fiil ehliyetine sahip olan kimse, kendi fiilleriyle hak edinebilir ve borç altına girebilir″ biçimindeki 9. maddesi hükmüyle hak elde edilebilmesi, borç (yükümlülük) altına girilebilmesi fiil ehliyetine bağlanmış, 10. maddesinde de fiil ehliyetinin başlıca koşulu olarak ayırtım gücü ile ergin (reşit) olma kabul edilmiş, ″Ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan her ergin kişinin fiil ehliyeti vardır.″ hükmü getirilmiştir. ″Ayırtım gücü″ eylem ve işlem ehliyeti olarak da tarif edilerek aynı Kanun'un 13. maddesinde ″yaşının küçüklüğü yüzünden veya akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk ya da bunlara benzer sebeplerden biriyle akla uygun biçimde davranma yeteneğinden yoksun olmayan herkes bu kanuna göre ayırt etme gücüne sahiptir.″ denmek suretiyle vurgulanmış, ayrıca ayırtım gücünü ortadan kaldıran önemli nedenlerden bazılarına işaret edilmiştir. Önemlerinden dolayı bu ilkeler, söz konusu Kanun ile öteki kanunların çeşitli hükümlerinde de yer almışlardır.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre (IV/3.) numaralı paragrafta belirtildiği şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,  onama harcı peşin yatırıldığından harç alınmasına yer olmadığına, 10.11.2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.