Logo

1. Hukuk Dairesi2022/4251 E. 2022/7356 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı satışın muvazaalı olup olmadığı ve mirasçıların haklarının ihlal edilip edilmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, satışın mirastan mal kaçırma amaçlı olduğunu ispatlayamaması ve davalının satış bedelini ödediğine dair yeterli delil sunması gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 30. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil-tenkis istekli dava sonunda İstanbul Anadolu 30. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29/12/2020 tarihli, 2019/36 Esas, 2020/686 Karar sayılı kararı ile davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 18/03/2022 tarihli, 2021/349 Esas, 2022/406 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vasisi, kısıtlı davacı ...’nın mirasbırakan babası ...’in 10 no.lu bağımsız bölümünü oğlu davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payı oranında davacı adına tesciline, mümkün olmazsa tenkise karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, ölene dek anne ve babasına maddi – manevi yönden baktığını, taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını, muvazaanın bulunmadığını, davanın kötüniyetle açıldığını belirtip davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İstanbul Anadolu 30. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29/12/2020 tarihli, 2019/36 Esas, 2020/686 Karar sayılı kararı ile, muvazaa iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili, Mahkemenin gerekçesinin aksine mirasbırakanın geride 34 parça değil 23 parça taşınmazının kaldığını, Mahkemece, mirasbırakanın geride kalan taşınmazlarının niteliklerinin araştırılmadığını, kendilerince yapılan araştırma sonucunda mirasbırakanın en değerli taşınmazının dava konusu taşınmaz olduğu sonucuna vardıklarını, mirasbırakanın taşınmaz satmaya ihtiyacının olmadığını, davalı tarafça satış bedelinin ödendiğinin kanıtlanamadığını, taşınmazın devir tarihindeki değerinin saptanmadığını, davalının alım gücünün de bulunmadığını, davalı tanık beyanalarının çelişkili olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 18/03/2022 tarihli, 2021/349 Esas, 2022/406 Karar sayılı kararı ile, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu yönünde somut olgu ortaya konulamadığı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun(TMK) 6., 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 190/1. maddesi kapsamında davacı tarafın iddiasını usulünce kanıtlanayamadığı gerekçesiyle HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili, mirasbırakanın geride kalan taşınmazlarının değersiz taşınmazlar olduğunu, değerli olan tek taşınmazın dava konusu ev olduğunu, satış bedelinin ödendiğinin davalı tarafından ispatlanamadığını, davalının alım gücünün de bulunmadığını, davalı tanıklarının beyanlarının çelişkili olduğunu, taşınmazın devir tarihindeki değerinin saptanmadığını, davacı vasisi Altan’ın tanık olarak dinlenmesi mümkün iken dinlenmediğini, yemin delilinin hatırlatılmadığını, dinlenen davacı tanıklarının beyanları ile temlikin muvazaalı olduğu sonucuna varıldığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki sebebine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere, görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de TMK'nın 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

3.2.2. Öte yandan; muris muvazaası hukuki nedenine dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerekmektedir. Bu kapsamda, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığını ispat külfeti 6100 sayılı HMK 190. maddesi ile TMK 6. maddesi gereği davacı tarafa aittir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde olmasına göre, Bölge Adliye Mahkemesince (IV/3.) no.lu paragraftaki gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, onama harcı peşin yatırıldığından harç alınmasına yer olmadığına, 09/11/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.