Logo

1. Hukuk Dairesi2022/4274 E. 2024/1347 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacıların miras haklarına dayanarak tapu iptali ve tescil talep etmeleri.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı ve üst soylarının taşınmazlar üzerinde bir insan ömrünü aşan kullanımının taksime karine teşkil ettiği ve davacıların miras hakkını ispatlayamadıkları gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/102 E., 2022/171 K.

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sürmene Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/61 E., 2021/206 K.

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; dava konusu ... ada 1 ve 3 parsel sayılı taşınmazlar ile ... mahallesi 104 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sonucunda davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini, oysa taşınmazların dedeleri ...'ndan kaldığını ve kendilerinin miras haklarının bulunduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı; davacıların halasının kızları olduğunu, dava konusu 1123 ada 1 ve 3 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakanlarından kalmayıp boş arazi iken kendisi tarafından imar-ihya edilerek tarım arazisi haline getirildiğini, bu taşınmazlarda kendisi dışında hiç kimsenin hakkının bulunmadığını, diğer dava konusu 104 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ise dedesinden değil babasından kendisine kaldığını, dedelerinden kalan taşınmazların halasının sağlığında paylaşıldığını, halasının payına düşen taşınmazların ise kadastro sırasında halasının eşi ... adına kaydettirildiğini, davacıların dava konusu taşınmazlarda haklarının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Sürmene Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.06.2020 tarihli ve 2018/229 Esas 2020/52 Karar sayılı kararıyla; dava konusu 1123 ada 1 ve 3 parsel sayılı taşınmazların davalı tarafından imar-ihya edilerek kazanıldığı, 104 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ise (B) harfi ile gösterilen kısmının davalı tarafından 3. kişiden satın alındığı, dolayısıyla bu taşınmazların kök mirasbırakandan kalmadığı, 104 ada 2 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen kısmının ise kök mirasbırakan ...'ndan kaldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile dava konusu 104 ada 2 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 1.152,65 m2'lik kısmının tapu kaydının iptali ile miras payları oranında davacılar adına tesciline, aynı taşınmazın (B) harfi ile gösterilen 2.792,19 m2'lik kısmı ile 1123 ada 1 ve 3 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 12.02.2021 tarihli ve 2021/83 Esas 2021/90 Karar sayılı kararıyla; hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfi ile gösterilen taşınmazlar hakkında yapılan belirlemenin hem kendi içerisinde hem de keşifte alınan beyanlar ve kararın gerekçesiyle çeliştiği, Mahkemece infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, kaldırma kararından sonra fen bilirkişi raporundaki çelişkilerin giderildiği, dava konusu 1123 ada 1 ve 3 parsel sayılı taşınmazların davalı tarafından imar-ihya edilerek kazanıldığı, diğer dava konusu 104 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ise (A) harfi ile gösterilen 2.792.19 m²'lik kısmının davalı tarafından 3. kişiden satın alındığı, dolayısıyla 1123 ada 1 ve 3 parseller ve 104 ada 2 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 2.792.19 m²'lik kısmı yönünden iddianın ispatlanamadığı, 104 ada 2 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi ile gösterilen 1.152,65 m2'lik kısmının ise kök mirasbırakan ...'ndan kaldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile dava konusu 104 ada 2 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 1.152,65 m2'lik kısmının tapu kaydının iptali ile miras payları oranında davacılar adına tesciline, aynı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 2.792,19 m2'lik kısmı ile 1123 ada 1 ve 3 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddine yönelik kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının babası ile kendilerinin annesinin kardeş olduklarını, dava konusu 1123 ada 1 ve 3 parsel sayılı taşınmazların davalı tarafından imar-ihya edildiği iddiasının doğru olmadığını, bu taşınmazlar üzerinde uzunca bir zaman öncesinde yapılan aileye ait kargir evin bulunduğunu ancak sonrasında yıkıldığını, bu durumun taşınmazların miras malı olduğunu gösterdiğini, hatta davalının babasının mezarının da bu taşınmaz üzerinde bulunduğunu, bu taşınmazlar davalı tarafından imar-ihya ile elde edilmiş ise yıllar önce ölen babasının mezarının bu taşınmazlar içinde olmasının hayatın olağan akışına aykırı bulunduğunu, mirasbırakan dedelerinin mirasının herhangi bir taksime tabi tutulmadığını, davalı tarafın şifahi talebi üzerine yardım olması amacıyla çay ve fındık bahçelerinin işlenmesinin davalıya bırakılıp mahsulün davalı tarafından alınmasına da müsaade edildiğini, çoğu yaz aile yadigarı eve gidip kaldıklarını, Mahkemece dinlenen mahalli bilirkişilerin yaşları itibariyle kök mirasbırakan ... ile çocuklarını bilmediklerini ve tanımadıklarını, davalıyı tanımaları sebebiyle yanlı ve yanlış beyanlarda bulunduklarını, dinlenen tanıklardan ...'nın ise davacıların iddialarını doğruladığını, mahalli bilirkişilerin satın almaya ilişkin beyanlarının da muğlak olduğunu, taşınmazların tamamının kadastro suretiyle davalı adına tescil edildiğini, tapu kayıtlarında davalının satın aldığına dair resmi belge olmadığını, tüm taşınmazlar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyada mevcut delillerin birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu 1123 ada 1 ve 3 parsel sayılı taşınmazların davalı tarafından imar-ihya edilmek suretiyle kazanıldığı ve kök mirasbırakan ...'ndan kalmadığı, yine dava konusu 104 ada 2 parsel sayılı taşınmazın reddedilen bölümünün de mirasbırakandan kaldığının tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarıyla ispatlanamadığı, bir an için dava konusu tüm taşınmazların mirasbırakandan kaldığı kabul edilse dahi mirasbırakan ...'nun 1918 yılında öldüğü, çekişmeli taşınmazın mirasbırakanın ölümünden bu yana davalının ve kendi üst soyunun aralıksız kullanımında bulunduğu, nitekim Yargıtay'ın yerleşik hale gelen içtihatlarına göre bir insan ömrünü aşan kullanımın taksimin yapıldığına karine teşkil ettiği, kaldı ki keşifte dinlenen tanık ve mahalli bilirkişilerin de taşınmazların maliki ve kullanıcısı olarak sadece davalıyı ve üst soylarını bildikleri, hayatın olağan akışı gereği bir insan ömründen daha önceki dönemlere ait hususların tanık ve mahalli bilirkişilerce bilinmesinin mümkün olmadığı, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Dava konusu ... ada 1 ve 3 parsel sayılı taşınmazlar senetsizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle; ... ada 2 parsel sayılı taşınmaz senetsizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve taksim nedeniyle davalı adına tespit ve tescil edilmiştir.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

...