"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ: AKSARAY 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali-tescil ve tenkis davaları sonunda Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, tarafların istinaf isteminin HMK'nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde asıl ve birleştirilen davalarda davacılar ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Asıl davada davacılar ... ve ..., mirasbırakanları ...’ın 3036 ada 2 parsel sayılı taşınmazını önce kardeşi ...’a, ...’ın da davalı ...'a devrettiğini, 1690 ada 6 parseldeki 3, 3026 ada 15 parseldeki 1, 3026 ada 15 parseldeki 7, 1982 ada 9 parseldeki 2, 2433 ada 10 parseldeki 3 ve 2433 ada 10 parseldeki 11 no.lu bağımsız bölümlerin satış bedellerinin mirasbırakan tarafından ödenerek davalı ... adına tescil edildiğini, tüm işlemlerin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının miras payları oranında iptali ile adlarına tesciline, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir.
2. Birleştirilen Aksaray 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/159 Esas sayılı dosyasında davacılar ... ve ..., mirasbırakanları ...’ın ... plakalı aracı bedelini ödemek suretiyle davalı adına tescil ettirdiğini ve davalının Ziraat Bankası hesabına 15.704,85 Avro yatırdığını ileri sürerek, anılan araç ve banka hesabındaki nakit paranın tenkisine karar verilmesini istemişlerdir.
3. Birleştirilen Aksaray 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/186 Esas sayılı dosyasında davacılar ..., ... ve ..., aynı iddiaları ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının miras payları oranında iptali ile adlarına tesciline, olmadığı takdirde tenkise, araç ve banka hesabındaki nakit paranın ise tenkisine karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Asıl ve birleştirilen davalarda davalı ..., mirasbırakanın ekonomik durumunun iyi olmadığını, çalışması sonucu elde ettiği gelir ile ve kendisine mirasen intikal eden malvarlığı ile dava konusu taşınmazları ve aracı satın aldığını, banka hesabındaki paranın da mirasbırakan ile bir ilgisinin bulunmadığını belirterek, asıl ve birleştirilen davaların reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, mirasbırakan tarafından davalıya temlik edilmiş bir taşınmaz bulunmadığından tapu iptal ve tescil talebinin dinlenemeyeceği, gizli bağış iddiası bakımından davalı tarafından dava konusu taşınmazların ve aracın bizzat alındığının kabulü mümkün olmayıp, mirasbırakan tarafından bedelleri ödenmek suretiyle davalı adına alındığı, bankadaki paranın mirasbırakan tarafından davalıya ödendiği kanaatine varıldığı, mirasbırakanın mirasçıların saklı paylarını zedeleme kastı ile hareket ettiği iddiasının kanıtlandığı gerekçesi ile tapu iptal ve tescil isteminin reddine, tenkis isteminin asıl ve birleştirilen davalarda kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
2.1. Asıl ve birleştirilen davalarda davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların davalı tarafından yurt dışında çalışmasının karşılığı olan ücretlerle ve kendisine miras kalan taşınmazların satışından elde edilen para ile alındığını, davalının uzun yıllar yurt dışında çalıştığını, mirasbırakana ait olduğu iddia edilen banka hesabındaki paranın da davalının kendi çalışması karşılığında elde edildiğini, davalının bu paranın bir kısmıyla araç satın aldığını, diğer kısmını ise bankada birikim olarak sakladığını, tanık beyanlarının bilgi ve görgüye dayalı değil, yalnızca duyuma dayalı olduğunu, davacıların iddialarını her bir taşınmaz, araç ve banka kaydı için ayrı ayrı ispat etmesi gerektiğini, mirasbırakanın kötüniyetinin ispatlanamadığını, tenkis taleplerinin de reddedilmesi gerektiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.2. Asıl ve birleştirilen davalarda davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazların mirasbırakan ...’ın parası ile alındığının açık olduğunu, mirasbırakanın ilk eşinden olan çocuklarına, ilk eşine olan kızgınlığı nedeni ile herhangi bir mal bırakmamak için tüm malvarlığını davalı adına tescil ettirdiğini, bu maddi olgunun dosyada yer alan her iki taraf tanıklarının beyanları ile de sabit olduğunu, tenkis hesaplaması yapılırken ölüm tarihindeki değerlerin değil de taşınmazların satın alındığı yıldaki değerlerinin esas alındığını, tenkis hesabına konu taşınmazların dava tarihindeki değerlerinin dikkate alınması gerektiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak anılan hususlar doğrultusunda yeniden karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesince; 01.04.1974 tarih, ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının eldeki davalara uygulanamayacağı, tanık anlatımları ve mirasbırakanın alım gücü dikkate alındığında davalı adına tescil edilen taşınmazların ve aracın bedelinin mirasbırakan tarafından ödendiğinin anlaşıldığı, davacılara ise mirasbırakanlarından herhangi bir malvarlığının intikal etmediği, mirasbırakanın mirasçılarının saklı paylarını zedeleme kastı ile hareket ettiği iddiasının kanıtlandığı; tenkis hesaplamasında mirasbırakanın davalıya para bağışladığı gözetilerek denkleştirici adalet ilkesi uyarınca karar verildiği gerekçesi ile tarafların istinaf istemlerinin HMK'nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Taraf vekilleri temyiz dilekçelerinde istinaf dilekçelerindeki itirazlarını tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmişlerdir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl ve birleştirilen davalar, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
3.2.2. Bedeli ödenerek "gizli bağış" şeklinde gerçekleştirilen işlemler hakkında ise anılan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının doğrudan bağlayıcı olma niteliği yoktur. Bunun yanı sıra; karara, yorum yoluyla gizli bağış iddialarına yönelik olarak uygulama olanağı sağlanamayacağı, Hukuk Genel Kurulunun 30.12.1992 tarihli 586/782; 21.09.1994 tarihli 248/538; 21.12.1994 tarihli 667/856; 11.10.1995 tarihli 1995/1-608 sayılı kararlarında belirtilmiş, Dairenin yargısal uygulaması bu doğrultuda kararlılık kazanmıştır. Ancak gizli bağış şeklinde gerçekleştirilen işlem bulunduğu iddiası bakımından şartların mevcut olması halinde tenkis incelemesi yapılabileceği kuşkusuzdur.
3.2.3. Tenkis (indirim) davası, mirasbırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır.
Diğer taraftan; tenkis davalarında ileri sürülen iddia gizli bağış ( para bağışı ) niteliğinde ise, bir başka ifade ile mirasbırakan tarafından davalıya kayda dayalı bir devir yapılmamış ise, mirasbırakanın davalıya para bağışladığı gözetilerek, elden bağışlanan bu paranın mirasbırakanın ölüm tarihinde ulaşacağı miktarın denkleştirici adalet ilkesi uyarınca tespit edilmesi ve tespit edilen bu değer üzerinden tenkis hesabının yapılması gerekmektedir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, (III) no.lu bentte yer verilen İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesine, (IV./3.) no.lu bentte yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesine göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; asıl ve birleştirilen davalarda davacılar vekili ile asıl ve birleştirilen davalarda davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının asıl ve birleştirilen davalarda davacılardan, 10.058,55 TL bakiye onama harcının asıl ve birleştirilen davalarda davalıdan alınmasına 05/04/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.