Logo

1. Hukuk Dairesi2022/4316 E. 2024/2228 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro harici bırakılan bir yerin tescili davasında, davacıların zilyetlik iddiasının ve taşınmazın niteliğinin tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, zilyetlikle kazanım şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, hava fotoğrafı incelemesi, imar-ihya tarihi, komşu parsellerin durumu ve dere yatağı olup olmadığı gibi hususlarda yeterli araştırma yapılmadığı, bozmaya uyulmadığı ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14/2. maddesindeki sınırlamanın gözetilmediği gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/250 E., 2022/96 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul

Taraflar arasında görülen kadastro harici bırakılan yerin tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı Hazine vekili ile davalı ... Belediyesi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin mirasbırakanları ...'ın Muğla İli, ... İlçesi, ... Mahallesinde kain 137 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, taşınmazın yanında bulunan yeri müvekkillerinin imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirip 20 yılı aşkın bir zamandan beri zilyet ve tasarruf ettiklerini, ancak yapılan kadastro çalışmaları sırasında söz konusu taşınmazın tespit dışı bırakıldığını, taşınmazın orman sınırları dışında olup imar planı sınırları içinde olmadığını, bu nedenlerle davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın müvekkillerinin mirasbırakanı ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, özel mülkiyete konu edilemeyeceğini, zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığını, davacının dava konusu taşınmazda işgalci olduğunu, 1995 yılında taşınmazın işgal edildiğini, bu durumun idari tahkikatla tespit edildiğini belirterek davanın reddini, bilahare taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 07.02.2013 Tarih 2007/570 Esas 2013/177 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne Muğla İli, ... İlçesi ... Köyü ... mevkiinde kain 20.04.2010 tarihli Tapu Fen bilirkişisi ...'ın raporunda ek no 3 krokide sarı renk ve A harfi ile gösterilen 2020,84 M2 yüzölçümündeki yerin Halil oğlu 1934 doğumlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesinin 30.10.2013 tarih ve 2013/7830 esas 2013/9975 karar sayılı kararıyla; hava fotoğrafı incelemesi, 3 ziraat mühendisi, 3 jeolog ve jeodezi ve fotogrametri mühendisi ile yeniden keşif yapılması ve taşınmazın dere yatağı olup olmadığının belirlenmesine ilişkin araştırma bozması yapılmış; bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda aynı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiş; karara karşı davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

3. Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesinin 10.03.2021 tarih ve 2017/2348 esas 2021/2311 karar sayılı kararıyla; yasal hasım olan ... ile Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığına husumet yöneltilmesi gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taşınmazın dere yatağı olmadığı, zilyetlikle kazanım şartlarının davacı lehine oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile, Muğla İli, ... İlçesi, ... Mahallesinde bulunan ve 07.11.2015 tarihli Fen bilirkişileri raporları ekinde ek 1 nolu keşif ölçü krokisinde sarı renk (A) harfi ile gösterilen 2.020,84 m² yüzölçümündeki yerin ... mirasçıları olan davacılar adına miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ile davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; eksik araştırmayla karar verildiğini, taşınmazın imar planı kapsamında olduğunu, zilyetlikle kazanılamayacağını öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle, taşınmazın dere yatağı olduğu ve zilyetlikle kazanılamayacağını, taşınmazın 1989 yılında 1/25000lik imar planında olduğu, taşınmazın DSi'nin yaptığı ıslah çalışması ile kullanabilir hale geldiği, davacının imar-ihya yaptığından söz edilemeyeceğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro harici bırakılan yerin tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Türk Medeni Kanunu’nun 713 üncü maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Davacılar; ... İlçesi, ... Mahallesi, 1974 yılında yapılan kadastro sırasında "kuru dere" olarak tescil harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır.

2. Mahkemece kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği için aranan şartların bulunduğu gerekçesiyle kabule karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki zilyetlik sürelerini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafı incelemesi olduğu halde hava fotoğrafı incelemesinin yetersiz kaldığı, imar-ihyanın başlangıç ve bitişine ilişkin belirleme yapılmadığı, bunun yanında davacı adına senesizden tespit edilen taşınmazlara ilişkin araştırmanın usulüne uygun şekilde yapılmadığı, eksik araştırma ile hüküm kurulduğu görülmektedir.

3. O halde Mahkemece, öncelikle dava konusu taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları (tespite esas dayanakları) tesislerinden itibaren tüm tedavülleri ile getirtilmeli, Harita Genel Müdürlüğü WEB sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya arasına alınmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden, bu fotoğraflardan yararlanılarak üretilmiş memleket haritaları ile en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ise ilgili kurumlardan getirtilmeli, komşu taşınmazlara ait kadastro tutanakları, hükmen oluşmuş iseler mahkeme dosyaları celp edilmeli;

4. Bundan sonra mahallinde, elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik mahalli bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, 3 kişilik jeolog bilirkişi kurulu, Harita ve Jeodezi uzmanı ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın öncesi itibariyle kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği,taşınmazın evvelinde kuru dere olup olmadığı, dere yatağı vasfı taşıyıp taşımadığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmeli;

5. Ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş somut verilere dayalı, taşınmazın ne zaman imar ihya edildiği ve tamamlandığı hususlarını açıklayan, önceki tarihli ziraatçi bilirkişi raporunu da irdeler şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmaz ile çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip üzerine taşınmazın sınırlarının işaretlenilmesi istenilmeli; Mahkeme hakiminin, taşınmazın konumuna, niteliğine ve çevre parsellerle karşılaştırılmalı olarak fiziksel özelliklerine ilişkin gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalı;

6.Jeolog bilirkişi kurulundan dava konusu taşınmazın kuru dere vasfıyla tescil harici bırakıldığı göz önünde bulundurularak taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğini, dere yatağı niteliğinde olup olmadığını, evveliyatının çay veya dere yatağı niteliğinde olup olmadığını, dere yatağından kazanılıp kazanılmadığını, halen aktif dere yatağında kalıp kalmadığını, aktif dere yatağında kalmıyor ise derenin etkisi altında kalan yerlerden olup olmadığını önceki bilirkişi raporuyla irdeleyerek belirten ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı;

7. Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisinden taşınmazın kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle çift hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle ve temin edilebilecek en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları üzerinde de inceleme yaptırılarak taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, taşınmazın kuru dere vasfında olup olmadığı, öncesinin aktif dere vasfı taşıyıp taşımadığı, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olması halinde imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren başladığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlemesi istenilmeli;

8. Fen bilirkişisine keşfi takibe, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verir krokili rapor düzenlettirilmeli;

9. 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların mirasbırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tespit ya da tescil edilip edilmediği Tapu Müdürlüğü ve ilgili Kadastro Müdürlüğü ile Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulup aynı Kanun'un 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2 nci maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip Kanun'un getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.

Yukarıda değinilen hususlar göz ardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalılar Hazine ve Belediye vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün, 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

2. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin “j” bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına; Belediyenin yatırdığı temyiz peşin harcının istek halinde iadesine,

HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,18.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.