"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu kaydında düzeltim davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece asıl ve birleştirilen davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, asıl davada davacılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli ve birleştirilen davada davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, asıl davada davacıların duruşma isteği değerden reddedildi.Dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Asıl davada davacı, Batman Sulh Hukuk Mahkemesine açtığı 2012/683 Esas sayılı dava ile 119 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında İbrahim oğlu ... mirasçıları olarak geçen malik isminin ... oğlu ... Mirasçıları olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında ölümü ile mirasçıları davaya dahil edilmiştir. 28.03.2013 tarihli dilekçe ile ... ve .... asli müdahale talebinde bulunmuşlardır.
2. Birleştirilen davada davacılar ... ve..., 28.03.2013 tarihinde Batman Sulh Hukuk Mahkemesine açtıkları 2013/230 Esas sayılı dava ile 119 parsel sayılı taşınmazın malik hanesindeki kimlik bilgilerinin “... Oğlu ...” olarak düzeltilmesini istemişler, davalar Batman Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/683 Esas sayılı dosyasında birleştirilmiştir.
II. CEVAP
Davalı, davaların reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Batman Sulh Hukuk Mahkemesinin 11/02/2015 tarihli ve 2012/683 E., 2015/150 K. sayılı kararıyla asıl davanın reddine, asli müdahiller tarafından açılan birleştirilen davanın ise kabulü ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının ... oğlu ... olarak düzeltilmesine ve tapuya belirtilen şekilde tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde asıl davada davacı ... mirasçıları vekili ile asıl ve birleştirilen davada davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 15.06.2015 tarihli, 2015/6374 Esas ve 2015/8864 Karar sayılı kararı ile, “..Asıl
ve birleştirilen davada, davacı ... tapu kayıt malikinin kök muris ... oğlu ... olduğunu, birleştirilen davada davacılar ... ve ... ise tapu kayıt malikinin babaları ... oğlu ... olduğu iddiasında bulunarak eldeki davaları açmışlardır. Bu durumda, çekişme konusu 119 parsel sayılı taşınmazla ilgili mülkiyet ihtilafının bulunduğu ortadadır. Bu uyuşmazlığın, davacıların birbirlerine karşı hasımlı olarak açacakları bir tapu iptal davasında çözüme kavuşturulacağı, uyuşmazlığın çekişmesiz yargı usulünün uygulandığı tapuda düzeltim davası ile görülme imkanının bulunmadığı açıktır.Hâl böyle olunca, çekişme konusu taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsizdir. Diğer taraftan; asıl davada davacı ...'in dosya kapsamında bulunan nüfus kayıt örneğinden, yargılamanın devamı sırasında 31.05.2014 tarihinde öldüğü anlaşılmakla birlikte, davacının mirasçıları dahil edilmeksizin davaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru değildir.” gerekçesiyle Mahkeme kararı bozulmuş, birleştirilen davada davacılar vekilinin karar düzeltme istemi Dairenin 01/10/2015 tarihli ve 2015/15651 E., 2016/3085 K. sayılı kararıyla reddedilmiştir.
3. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar (Sulh Hukuk Mahkemesi)
Batman Sulh Hukuk Mahkemesinin 20/07/2016 tarihli ve 2016/392 E., 2016/737 K. sayılı kararıyla; görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.
4. Görevsizlik Kararı Sonrası Verilen Karar (Asliye Hukuk Mahkemesi)
Görevsizlik kararı sonrası, Batman 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19/07/2017 tarihli ve 2017/26 Esas, 2017/340 Karar sayılı kararıyla; asıl ve birleştirilen dava dosyalarında davalı olan Tapu Müdürlüğünün eldeki davada hasım olamayacağı; tarafların husumeti birbirlerine yöneltmesi gerektiği, söz konusu husumetin HMK md.124 uyarınca maddi hatadan kaynaklandığı yahut dürüstlük kurallarına aykırılık teşkil ettiğinden bahsedilemeyeceği; bu suretle hasım düzeltilmesine yasal olanak da bulunmadığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın usulden reddine karar verilmiştir.
5. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada asli müdahil-birleştirilen davada davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
6. İkinci Bozma Kararı
Dairenin 19.03.2018 tarihli, 2018/508 Esas ve 2018/7858 Karar sayılı kararı ile, “…eldeki davalar HMK.'nın 382 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış tapu kaydında isim düzeltme davaları olup yasal hasmın tapu müdürlüğü olarak gösterildiği çekişmesiz yargı işlerindendir. Ayrı kişiler tarafından açılan tapuda isim düzeltme davaları sonunda artık taraflar arasındaki ihtilafın çekişmezsiz yargı işinden çıkıp mülkiyet uyuşmazlığı haline dönüştüğü açıktır. Bu uyuşmazlık ancak davacılar ile asli müdahiller tarafından birbirleri aleyhine açılacak bir tapu iptal tescil davası ile çözüme kavuşturulabilecektir. Ne var ki tapu malikleri mirasçılarının birbirleri aleyhine açtığı, çekişmeli yargı usulüne tabi bir dava bulunmamaktadır. Hâl böyle olunca uyuşmazlığın niteliği gereği davaya sulh hukuk mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile işin esası bakımından yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle Mahkeme kararı bozulmuştur.
7. Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar (Asliye Hukuk Mahkemesi)
Batman 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04/09/2019 tarihli ve 2018/261 Esas, 2019/723 Karar sayılı kararıyla; eldeki davaların HMK.'nın 382 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış tapu kaydında isim düzeltme davaları olup yasal hasmın tapu müdürlüğü olarak gösterildiği çekişmesiz yargı işlerinden olduğu, bu nedenle uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemelerince çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın görevsizlik nedeniyle reddine ile Batman Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunun belirlenmesine karar verilmiştir.
8. İkinci Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davacılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
9. Onama Kararı
Dairenin 05.02.2021 tarihli ve 2019/4672 Esas, 2021/615 Karar sayılı kararı ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.
10. Onama Kararı Sonrası Verilen Karar (Sulh Hukuk Mahkemesi)
Batman Sulh Hukuk Mahkemesinin 01/12/2021 tarihli ve 2021/642 Esas, 2021/2300 Karar sayılı kararıyla; asıl ve birleştirilen davanın tapu kaydında düzeltim isteğine ilişkin olduğu halde tarafların mülkiyet iddiasında bulundukları, bu nedenle dava konusu 119 parsel sayılı taşınmazın mülkiyetinin ihtilaflı hale geldiği, ne var ki taraflar arasındaki bu ihtilafın çekişmesiz yargı usulünün uygulandığı tapuda düzeltim davası ile görülme imkanı bulunmadığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
11. Onama Kararı Sonrası Verilen Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davacılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
12. Temyiz Nedenleri
12.1. Asıl davada davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacıların dava konusu 119 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydındaki “İbrahim oğlu ... mirasçıları” olarak geçen tapu malik isminin” ... oğlu ... mirasçıları”olarak düzeltilmesini talep ettiklerini, birleştirilen davada davacıların ise tapu kaydındaki “lu ... mirasçıları” olarak geçen ibarenin “... oğlu ...” olarak düzeltilmesini talep ve dava ettiklerini, ... oğlu ...’ın da ... oğlu ...’in torunu olduğunu, ... oğlu ... mirasçılarının dede ile torun arasındaki isim benzerliğinden yararlanarak ... oğlu ...’in diğer mirasçılarını devre dışı bırakmak istediklerini, eldeki davanın isim tashihi davası olduğunu bu nedenle Sulh Hukuk mahkemelerinin görevli olduğunu, davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde çekişmeli yargı işi olarak görülmesinde davanın kime yöneltileceğinin muallakta olduğunu, dava konusu taşınmaza ait tapu kaydı oluştuğunda ... oğlu ...’ın henüz doğmadığını, bu durumda kaydın ... oğlu ...’ı değil, o sırada hayatta olan İbrahim oğlu ...’i kastettiğini, kadastro ve tapu kayıt tutanakları birlikte değerlendirildiğinde davacıların haklı olduklarının ortaya çıktığını, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
12.2. Birleştirilen davada davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; eldeki davanın tapu kaydında düzeltim davası olup, Tapu Müdürlüğünün bu davada taraf değil, ilgili kişi olduğunu, asli müdahale dilekçesine istinaden dava ve taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini, davanın mülkiyet ihtilafı içeren davaya dönüştüğünü, bu durumda taraflarca hazırlama ilkesinin hakim olduğunu, bu ilke gereğince davacı tarafça dosyaya sunulan 289 tarihli ve 16 no.lu tapu kaydının dikkate alınmaması gerektiğini, davacının sunduğu bu kaydın dava konusu taşınmaza uymadığını, birleştirilen davanın ve asli müdahale talebinin kabulü ile 119 no.lu parselde “... mirasçıları” olarak gözüken kaydın “ ... oğlu ...” olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
13. Gerekçe
13.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl ve birleştirilen dava, tapu kaydında düzeltim isteğine ilişkindir.
13.2. İlgili Hukuk
13.2.1. Bilindiği üzere, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu′nun (TMK) 1027. maddesi, ″İlgililerin yazılı rızaları olmadıkça, tapu memuru, tapu sicilindeki yanlışlığı ancak mahkeme kararıyla düzeltebilir. Düzeltme, eski tescilin terkini ve yeni bir tescilin yapılması biçiminde de olabilir. Tapu memuru, basit yazı yanlışlıklarını, tüzük kuralları uyarınca re'sen düzeltir.″ hükmünü içermektedir.
13.2.2. Öte yandan, Tapu Sicili Tüzüğü'nün 75. maddesinde; "(1) Kadastro çalışmalarından kaynaklanan malikin veya hak sahibinin adı, soyadı ve baba adına ilişkin tapu kütüğündeki yazım hataları ilgilisinin başvurusu üzerine;
a) Senetsizden tespitlerde; nüfus kayıt örneği ve taşınmazın bulunduğu belediye veya muhtarlıktan alınacak fotoğraflı ilmühaber,
b) Kayda dayalı tespitlerde; dayanağı kayıt ve belgeler,
incelenmek ve gerektiğinde tanık ve varsa tespit bilirkişileri dinlemek ve zeminde inceleme yapmak suretiyle istemin gerçek hak sahibinden geldiği belirlenirse, istem yevmiye defterine kaydedilerek düzeltilir.
(2) Zeminde inceleme, kadastro müdürlüğü teknik personeli ile birlikte yapılır ve inceleme neticesinde teknik rapor düzenlenir. Zeminde incelemede, komşu parsel malikleri, muhtar ve diğer ilgililer dinlenir; vergi kaydı ve diğer her türlü bilgi ve belgeden yararlanılır.
(3) Tapu sicilindeki bilgilerin güncellenmesi ve eksikliklerin giderilmesinde de yukarıdaki fıkralar uygulanır.″ hükmü düzenlenmiştir.
13.3. Değerlendirme
13.3.1. Asıl davada, davacı ... tapu kayıt malikinin kök murisi ... oğlu ... olduğunu, birleştirilen davada davacılar ... ve ... ise tapu kayıt malikinin babaları ... oğlu ... olduğu iddiasında bulunarak eldeki davaları açtıkları, bu durumda, çekişme konusu 119 parsel sayılı taşınmazla ilgili mülkiyet ihtilafının bulunduğu ortada olup, bu uyuşmazlığın, davacıların birbirlerine karşı hasımlı olarak açacakları bir tapu iptal davasında çözüme kavuşturulacağı, uyuşmazlığın çekişmesiz yargı usulünün uygulandığı tapuda düzeltim davası ile görülme imkanının bulunmadığı gözetilerek yazılı şekilde asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
13.3.2. Mahkeme karar başlığında birleştirilen davanın taraflarının gösterilmemiş olması mahallinde düzeltilebilir bir maddi hata olarak değerlendirilmiştir.
V. SONUÇ
Asıl ve birleştirilen davada davacılar vekillerinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usule, yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, temyiz karar harçları peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 23/11/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.