Logo

1. Hukuk Dairesi2022/4433 E. 2023/7522 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanından intikal eden ve elbirliği mülkiyeti altında bulunan taşınmazlar üzerindeki tapu iptali ve tescil davasının, mirasçılardan sadece biri tarafından açılıp açılamayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Elbirliği mülkiyetindeki taşınmazlar üzerinde mirasçıların belirli payları olmayıp, taşınmazın tamamı üzerinde hak sahibi oldukları ve kural olarak üçüncü kişilere karşı tüm mirasçıların birlikte dava açmaları gerektiği gözetilerek, davacının miras payına istinaden açtığı tapu iptali ve tescil davasının husumet yokluğu nedeniyle reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/510 E., 2022/626 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/208 E., 2021/759 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı ... dava dilekçesinde; Mart 1289 tarih, 2 sıra numaralı tapu kaydı ile mirasbırakanına ait olan taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında mera olarak sınırlandırıldığını, oysa taşınmazın özel mülkiyete konu olabilecek 1. sınıf tarım arazisi vasfında olduğunu ve yıllardır zilyetliğinde bulunduğunu ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının miras payı oranında iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

2. Davacı 29.01.2018 havale tarihli dilekçeyle, dava konusu ettiği taşınmazların eski 77 parsel, yeni 103 ada 33 ve 34 parsel sayılı taşınmazlar olduğunu belirtmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili tarafından davaya cevap verilmemiş; davalı vekili 17.07.2018 tarihli duruşmadaki beyanında davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı ... Köyü Tüzel Kişiliği tarafından davaya cevap verilmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Kahramanmaraş 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.07.2019 tarihli, 2018/6 Esas, 2019/834 Karar sayılı kararıyla; dava konusu 77 parsel sayılı taşınmazın 1961 yılında hükmen mera vasfıyla sınırlandırıldığı, uygulama kadastrosu çalışması sonucu 103 ada 3 parsel numarasını alan taşınmazın ifrazen 103 ada 33 ve 34 parsellere ayrıldığı, keşif sonrası bilirkişilerden aldırılan raporlardan taşınmazlarda davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı tarafından irsen intikal sebebine dayanıldığı halde taşınmazların davacıya ne şekilde kaldığı, davacının aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususunun belirlenmediği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın açıklanan hususta araştırma ve inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi için İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Kahramanmaraş 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.12.2021 tarihli, 2021/208 Esas, 2021/759 Karar sayılı kararıyla; Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı sonucu yapılan araştırma sonucunda, dava konusu taşınmazların davacının mirasbırakanından kaldığı, ölüm tarihi itibariyle terekenin elbirliği hükümlerine tabi olduğu, davacının ise eldeki davayı miras payına yönelik olarak açtığı, davalı taraf murisin terekesine karşı 3. kişi konumunda olduğundan davacının eldeki davayı açmakta aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazların Ağustos 1951 tarihli, 124 sıra numaralı tapu kaydı ile babasına ait olduğunu, babasının 7 mirasçısı bulunduğunu, eldeki davayı ise kendi miras payına yönelik olarak açtığını, taşınmazların 1. sınıf tarım arazisi vasfında olup yıllardır eklemeli şekilde tarafından kullanıldığını ileri sürerek istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının hissesi nispetinde iptali ile adına tesciline karar verilmesi istemiyle eldeki davayı açmış ise de taşınmazların davacının mirasbırakandan kaldığı ve mirasçılar arasında taksim yapılmadığı, terekenin TMK'nın 701 ve 702 nci maddeleri gereğince elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olduğu, elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazlar üzerinde mirasçıların belirlenmiş payları olmayıp her birinin payının taşınmazların tamamı üzerinde söz konusu olduğu, kural olarak üçüncü kişilere karşı tüm mirasçıların birlikte dava açmaları gerektiği, davacı eldeki davayı miras payına yönelik olarak açtığından İlk Derece Mahkemesinin kararnda bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacı tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu, mirasbırakanından gelen miras payına yönelik olarak eldeki dava açma hakkının bulunmadığı şeklindeki kabulün hak arama özgürlüğünü ihlal ettiğini, gerekirse terekeye temsilci atanması için Mahkemece kendisine süre verilmesi gerektiğini belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 640, 701 ve 702 nci maddeleri

3. Değerlendirme

1. Kadastro çalışmaları sonucunda Kahramanmaraş ili, Merkez ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 77 parsel sayılı 1.421.200,00 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, kadimden beri köy halkı tarafından orta malı olarak kullanıldığı gerekçesiyle mera vasfıyla ... Köyü Tüzel Kişiliği adına tespit edilmiş; Gezici Kadastro Hakimliğinin 1961/36 Esas, 1961/138 Karar sayılı kararıyla mera olarak tapulama harici bırakılmış; 2014 yılında yapılan uygulama kadastrosu çalışması sonucunda 103 ada 3 parsel numarasıyla tespit ve tescil edilen taşınmazın 2016 yılında ifrazıyla dava konusu 103 ada 33 ve 34 parsel sayılı taşınmazlar oluşmuştur.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacının temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.12.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.