Logo

1. Hukuk Dairesi2022/4435 E. 2022/6291 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu köy tüzel kişiliği adına tescil edilen ve aile mezarlığı olarak kullanılan taşınmaz için açılan tapu iptali ve tescil davasında, kadastro kanununda öngörülen hak düşürücü sürenin geçmiş olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava açma tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : DİYARBAKIR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ

DAVALILAR : HAZİNE V.D.

İLK DERECE

MAHKEMESİ : KİĞI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil istekli dava sonunda Kiğı Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.03.2021 tarihli 2020/52 Esas 2021/28 Karar sayılı kararı ile davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine dair verilen kararın davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istinafı üzerine Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 26.01.2022 tarihli 2021/787 Esas 2022/159 Karar sayılı kararı ile tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacı, evveliyatında tapulu olup, aile mezarlığı olarak kullanılan taşınmazın, kadastro sırasında köy mezarlığı vasfıyla köy tüzel kişiliği adına tespit edildiğini belirterek tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuştur.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, 3402 Sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili dava konusu taşınmazla ilgili mükerrer kadastro yapıldığını, taşınmazın mezarlık vasfı taşımadığını, dava konusu taşınmazın tapu kaydının bulunduğunu, uyuşmazlıkta hak düşürücü sürenin uygulanamayacağını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

Davalı Hazine vekili vekalet ücreti yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 26.01.2022 tarih 2022/787 Esas 2022/159 Karar sayılı kararıyla; Kadastro Kanunu 12/3. maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle 6100 Sayılı HMK'nin 353/1-b-1. maddesi uyarınca davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 maddesi “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü havidir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, kadastro tespitinin kesinleştiği 24.12.2009 tarihi ile davanın açıldığı 26.08.2020 tarihi arasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olmasına göre, Bölge Adliye Mahkemesince (IV/3.) nolu paragraftaki gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, temyiz karar harcı peşin yatırıldığından harç alınmasına yer olmadığına, 30/09/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.