Logo

1. Hukuk Dairesi2022/4436 E. 2023/4838 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/171 E., 2022/555 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / İstinaf başvurusunun reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/539 E., 2021/112 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince 650,126 ada 22 ve 350 parsel sayılı taşınmazlar yönünden hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine, 448 parsel sayılı taşınmaz yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili ... ili ... ilçesi ... Mahallesi 448 ve 456, ... Mahallesi 672, Armutlu Mahallesi 650, Ulubahçe Mahallesi 146 ada 3 ve 4, Kizirli Mahallesi 126 ada 22, Yolboyu Mahallesi 350, Karabeyli Mahallesi 868 ve Sallıuşağı Mahallesi 307 ada 12 parsel sayılı taşınmazları uzun zamandır bilfiil zilyedinde bulundurduğunu, ancak taşınmazların kadastro çalışmaları sonucunda davalı Hazine adına tapuya kayıt ve tescil edildiğini, taşınmazların Hazine ile bir ilgisinin bulunmadığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili, dava konusu taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, davacı tarafından kullanılmadığını, zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu 456, 672, 146 ada 3 ve 4, 868, 307 ada 12 parsel sayılı taşınmazlar yönünden dosyanın tefkirine, 650,126 ada 22 ve 350 parsel sayılı taşınmazlar yönünden Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü md.si uyarınca 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesi ile davanın reddine, 448 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazlara davacı ve ailesinin yaklaşık 45 yıldır malik sıfatıyla zilyet olduğunu,ancak yapılan kadastro çalışmalarında taşınmazların sehven Hazine adına tescil edildiğini, ancak taşınmazların Hazine, ya da üçüncü kişilerle bir ilgisinin bulunmadığını, eksik araştırma sonucu hüküm kurulduğunu, dava konusu 448 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak da taşınmaz malikinin davaya dahil edilmesi için mahkemece süre verilmediğini, belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafça, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasıyla kadastro öncesi sebeplere dayanılarak dava açıldığı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde ''Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz." hükmünün öngörüldüğü, davanın, açıklanan bu niteliğine göre 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde öngörülen hak düşürücü süreye tâbi olduğu, çekişmeli 295 parsel (650 parsel sayılı taşınmazın ifrazından) sayılı taşınmazın 07.11.1995 tarihinde, 126 ada 22 parsel sayılı taşınmazın 26.12.1989 tarihinde, 350 parsel sayılı taşınmazın ise 03.3.1967 tarihinde kadastro tespitinin kesinleştiği, eldeki davanın ise 14.12.2019 tarihinde açıldığı, davanın açılış tarihi ile kadastro tespitinin kesinleştiği tarihler arasında 10 yıldan fazla süre geçtiği; diğer taraftan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davalarda husumetin tapu maliklerine, tapu maliklerinin ölü olması halinde ise mirasçılarına yöneltilmesinin ve tüm mirasçıların davada yer almasının zorunlu olduğu, dava konusu 448 parsel sayılı taşınmazın dava dışı Mehmet Karahan adına kayıtlı olup dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen Hazine’nin tapu kayıt maliki olmadığı, anılan taşınmaza yönelik davanın pasif husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmesinde de bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip, istinaf dilekçesindeki taleplerinin tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastrodan önceki hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12 nci maddesinin 3 üncü fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanununun 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. SONUÇ:

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanununun 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.09.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.