"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davası sonunda Avanos Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 15/10/2021 tarihli, 2021/47 Esas, 2021/643 Karar sayılı ek karar yasal süre içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, 117 ada 6 parsel sayılı taşınmazını dava dışı oğlu ...’in borcuna kefil olduğu için 1988 yılında arkadaşı dava dışı ...'a muvazaalı olarak devrettiğini ancak taşınmazın tasarruf ve zilyetliğini devam ettirdiğini, kefillikten kurtulduktan sonra ...'a müracaat ederek taşınmazın tapusunu ileride diğer 4 oğluna paylaştırmak üzere oğlu olan davalıya temlik ettirdiğini, kadastro tespitinden sonra taşınmazı 4 oğluna paylaştırmak için parselasyon yaptırdığını ancak davalının parselasyon tapularına imza atmaktan imtina edip 4 adet parselin kendi üzerinde kalmasını sağladığını ileri sürerek, taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 10/10/2013 tarihli, 2010/626 Esas, 2013/305 Karar sayılı kararı ile, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karara karşı davalı tarafından temyiz yoluna başvurulması üzerine Mahkemenin 02/10/2019 tarihli ek kararı ile, 10/10/2013 tarihli kararın kesinleştiği, kesinleşen kararın temyiz edilemeyeceği gerekçesiyle davalının temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Yukarıda belirtilen ek karara karşı süresi içinde davalı, tebligat yapılan adreste hiç oturmadığını, tebligatların geçersiz olduğunu ileri sürerek, temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 05/10/2020 tarihli, 2019/4760 Esas, 2020/4725 Karar sayılı kararı ile, “Somut olayda, davalıya tebligat çıkarılan adresin davalının tebligat adresi olduğuna dair dosyada bir bilgi ve belge bulunmadığı gibi, mernis kayıtlarının tetkikinden gerek dava dilekçesinin gerekse gerekçeli kararın tebliğ edildiği tarihlerde davalının yurt dışında ikamet ettiği görülmektedir. Hal böyle olunca, davalının ek karara yönelik temyiz isteğinin kabulüyle, yerinde olmadığı anlaşılan EK KARARIN ORTADAN KALDIRILMASINA. Davalının esasa yönelik temyiz itirazına gelince; usulüne uygun biçimde tebligat yapılmak suretiyle davalıya savunma hakkı tanınarak yargılama yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebligatlarla yetinilip savunma hakkı kıstlanarak yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir.” gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
3. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 04/10/2021 tarihli, 2021/47 Esas, 2021/643 Karar sayılı kararıyla; takipsiz bırakılması nedeniyle dosyanın işlemden kaldırıldığı ve yasal üç aylık süre içerisinde yenileme talebinde bulunulmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; davalı vekili 11/10/2021 tarihli dilekçesi ile, Mahkemenin bozmadan önce verdiği 10/10/2013 tarihli kararının hukuka aykırı olarak kesinleştirildiğini, hatalı kesinleştirilen hükmün infazı neticesinde davaya konu taşınmazların davacı adına tescil edildiğini, bozma kararı ile kesinleştirmenin ortadan kalktığını, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 367/2. maddesine göre tapu iptali ve tescil talepli davalarda verilen kararlar kesinleşmeden icra edilemeyeceğinden davacı adına yapılan tescilin yolsuz hale geldiğini ileri sürerek, 117 ada 61, 62 ve 63 parseller sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının eski hale getirilerek davalı adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, Mahkemenin 15/10/2021 tarihli ek kararı ile, dosyadan el çekildiği, bu aşamada mahkemenin bir yetkisinin bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen 15/10/2021 tarihli ek kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili, Mahkemece tapu kayıtlarının eski hale getirilmesi taleplerinin kabul edilmesi gerekirken ek kararla bu taleplerinin reddinin doğru olmadığını, Mahkemece yapılan hatanın külfetinin davalıya yükletildiğini ileri sürerek ek kararın kaldırılmasını istemiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) “Tarafların duruşmaya gelmemesi, sonuçları ve davanın açılmamış sayılması” başlıklı 150. maddesinde;
“(1) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.
(2) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez.
(3) Duruşma gününün belli edilmesi için tarafların başvurması gereken hâllerde gün tespit ettirilmemişse, son işlem tarihinden başlayarak bir ay geçmekle dosya işlemden kaldırılır.
(4) Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır.
(5) İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek
kayıt kapatılır.
(6) İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır.
(7) Hangi sebeple olursa olsun açılmamış sayılan davadaki talep dahi vaki olmamış sayılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
6.3. Değerlendirme
(IV/2.) no.lu paragrafta belirtilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak (IV/3.) no.lu paragrafta yer verilen gerekçeyle yazılı şekilde ek karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya, bozma kararının gerekçelerine uygun olan 15.10.2021 tarihli ek kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 23/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.