Logo

1. Hukuk Dairesi2022/4446 E. 2022/7563 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, davalının hileli davranışları sonucu tapuda kayıtlı taşınmazlarını devrettiği iddiasıyla açtığı tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin istinaf kararının temyiz edilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının hile iddiasını ispatlayamadığı, tanık beyanları ve dosya kapsamına göre davacının işlem yaptığı sırada yaptığı işin anlam ve sonucunu idrak edebilecek durumda olduğu ve davalının hile yaptığına dair yeterli ve kesin delil bulunmadığı değerlendirilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : BARTIN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil istemli dava sonunda Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 28/04/2022 tarihli, 2022/540 Esas ve 2022/664 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, maliki olduğu 106 ada 4 parseldeki 1/4, 108 ada 4 parselde 1/4 , 108 ada 2 parselde 1/4 , 108 ada 1 parselde 1/10 ve 101 ada 2 parselde 5/32 paylarını davalıya satmış gibi göründüğünü, asıl amacının taşınmazları içlerinde davalının da bulunduğu diğer hissedarlar olan üç kardeşe eşit olarak bölüştürmek olduğunu, ancak davalının aldatması sonucu tüm payları ona devrettiğini, kendisinin okur-yazar olmadığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, davacıyı aldatması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, dava konusu yerlerde paydaş olduğunu ve yerini genişletmek istemesi nedeniyle diğer payları da almak istediğini davacıya ilettiğini, davacının düşünmek için süresinin olduğunu, davanın hak düşürücü süreye uğradığını, esasen kendisinin kardeşlerinin baskısı sonucu davacının bu davayı açtığını, davacının aldatılmaya müsait birisi olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Bartın 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.01.2022 tarihli ve 2020/435 Esas, 2022/24 Karar sayılı kararıyla; dinlenen tanıkların beyanları ve tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde, 6100 s. HMK' nun 190. ve 4721 s. TMK' nun 6. maddeleri gereğince, temlikin hileli olduğu iddiasının davacı tarafından kanıtlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, Mahkemenin hatalı bir değerlendirme yaptığını müvekkilinin yaşlılığından yararlanıldığını, davalı savunmalarının tanık Burcu Uzunal'ın beyanı ile davalı tanıklarının beyanlarının da birbiriyle çelişkili olduğunu, iddialarını ispat ettiklerini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 28.04.2022 tarihli 2022/540 Esas, 2022/664 Karar sayılı kararıyla, dosya kapsamı ve özellikle tanık beyanlarına göre davacının iddiasını ispatlayamadığı ve yaptığı işin anlam ve sonucunu bilecek durumda olduğu, öte yandan davacının taşınmaz paylarını davalı dışındaki kardeşlere de devretmek istediğine ilişkin bir nedenin de belirtilmediği, bu sebeple davalı dışındaki kardeşlerin yönlendirmesi ile bu davanın açıldığı kanaatinin oluştuğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip, Bölge Adliye Mahkemesinin de Yerel Mahkeme gibi delillerin değerlendirilmesinde hataya düştüğünü, yapılan keşifteki tespitler dikkate alınmadan karar verildiğini, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hatada yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 36/1. (818 s. Borçlar Kanunu’nun (BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.

3.2.2. Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiçbir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.

3.2.3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."

3.2.4. 6100 sayılı HMK’nın 190. maddesinde, "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir." düzenlemelerine yer verilmiştir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı (V.3.2.) no.lu paragrafta açıklanan yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde olmasına göre Bölge Adliye Mahkemesince (IV.3.) no.lu paragraftaki gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, temyiz karar harcı peşin yatırıldığından harç alınmasına yer olmadığına, 16.11.2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.