Logo

1. Hukuk Dairesi2022/455 E. 2022/2838 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı ile diğer davalı arasında yapılan hisse devri ve para ödeme sözleşmesi kapsamında, davacının taşınmazını devretmesine rağmen sözleşmenin karşı tarafça ifa edilmemesi nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil davasında, davalı alıcının iyiniyetli olup olmadığı ve hilenin varlığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıların aynı şirketin ortakları olmaları, tanık beyanları ve davalı alıcının taşınmazın gerçek bedelini ödediğine dair bir belge sunmaması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde davalı alıcının davacıyı aldatmak amacıyla hareket ettiği ve iyiniyetli olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptal-tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına dair verilen karara, İlk Derece Mahkemesince uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne ilişkin karar, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, davalılardan Bilgehan ile arkadaş olduğunu, Bilgehan ile diğer davalı ...’ın Özbil Tarım isimli şirkette % 50’şer paylarla ortak olduklarını, Bilgehan ile yaptıkları anlaşma gereğince, maliki olduğu 139 ada 11 parsel sayılı taşınmazını davalıya devretmesi karşılığında, Bilgehan’ın da şirketteki sahip olduğu payın yarısını kendisine devrederek üzerine de 15.000,00 TL nakit ödemede bulunacağını, Bilgehan’ın isteği ile taşınmazını diğer davalı Ö.. T..’e satış suretiyle devretmesine rağmen Bilgehan’ın şirket paylarını kendisine devretmediği gibi 15.000,00 TL’yi de ödemediğini, davalı Bilgehan’ın Ö.. T..’e olan borcunu taşınmaz devrini sağlayarak kapattığını, davalıların işbirliği halinde hareket ederek kendisini kandırdığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde bedelin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ..., Bilgehan’ın şirketteki payını davacıya satmak istediğini, ancak davacının nakit parası olmaması nedeniyle çekişme konusu taşınmazı kendisine satmayı teklif ettiğini, davacı ile anlaşarak, 115.000,00 TL bedelle taşınmazı satın aldığını, satış bedelini davacıya ödediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

2. Diğer davalı Bilgehan, davaya savunma getirmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, davalı ...’ın satış bedelini ödediği gerekçesiyle ... yönünden davanın reddine, davalı Bilgehan yönünden ise davacı ile aralarındaki sözleşmeyi ifa etmeyerek temerrüde düştüğü gerekçesiyle tazminat isteğinin kabulü ile 150.930,50 TL bedelin tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, dinlettiği tanıklarla hilenin varlığını kanıtladığını, her iki davalının el ve iş birliği içerisinde hareket ettiklerini, taşınmaz bedelinin ödenmediğini, zarara uğradığını, vaad edilen hissenin verilmediğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasını istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 31.12.2019 tarihli ve 2019/1341 E., 2019/1413 K. sayılı kararıyla; davacı ile davalı Bilgehan'ın arkadaş olduğu, şirket hisse devri ve para işlemleri için davacının Bilgehan ile görüştüğü, şirket hisse devri ve diğer hususlarda davacının davalı ... ile bir görüşmesinin olmadığı, dolayısıyla davalı ...'ın satış öncesi olaylara karıştığına, davacıyı kandırdığına ve hileli işlemin içerisinde olduğuna dair delil bulunmadığı gerekçesi ile davalı tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1 bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Bozma Kararı

Dairenin 26.04.2021 tarihli ve 2020/1353 E., 2021/2520 K. sayılı kararıyla; "... davalılar Bilgehan ile ...’ın anlaşarak taşınmazın davalı ...’a temliki halinde, Bilgehan’ın Özbil Tarım Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinde sahip olduğu hisselerinin yarısının davacıya devredileceği ve üzerine de 15.000,00 TL nakit ödeneceği inancı uyandırmak suretiyle taşınmaz temlikini sağladıkları, çekişme konusu taşınmazın davalı ...’a devredilmesine rağmen Bilgehan’ın devretmeyi vaadettiği şirket paylarını davacıya devretmediği, davalı ... tarafından taşınmazın gerçek bedelinin davacıya ödendiğine ilişkin yazılı bir belge sunulmadığı gibi, resmi akitte gösterilen bedelle, taşınmazın temlik tarihindeki rayiç bedeli gözetildiğinde taşınmaz devrinin hile yolu gerçekleştiği sonucuna varılmaktadır. Davalıların aynı şirketin ortağı oldukları ve tanık beyanlarına göre davacı ile olan ilişkilerinin taşınmaz temlikine yönelik aldatma kastı taşıdığı, bu durumda davalı ...’ın iyi niyetinden söz edilemeyeceği açık olup, tapu kaydının iptali ile tesciline karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu olgu benimsenmesine rağmen iptal-tescile karar verilmeyip, çelişkili bir şekilde bedele hükmedilmesi hatalıdır. Hâl böyle olunca; davacının tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir...’’ gerekçesiyle bozulmuştur.

3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 16.11.2021 tarihli ve 2021/148 E. 2021/378 K. sayılı kararıyla; bozma ilamındaki gerekçeler benimsenmek suretiyle davalıların el ve iş birliği içerisinde davacıyı aldatma kastı ile hareket ettikleri, bu durumda davalı ...’ın iyiniyetinden söz edilemeyeceği gerekçesiyle tapu iptal-tescil isteğinin kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; dosyada diğer davalı Bilgehan ile birlikte hareket ettiğine dair tanık beyanı ve yazılı bir delil bulunmadığını, davacı ve diğer davalı arasında yapılan sözleşmenin tarafı olmadığını, 25.10.2016 tarihinden sonra şirketteki ortaklığının sona erdiğini, davanın reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

3.Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Taraflar arasındaki uyuşmazlık; hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hatada yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 36/1. (818 s. Borçlar Kanunu’nun (BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.

3.2.2. Hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.

3.3. Değerlendirme

Hükmüne uyulan (V/2.) numaralı paragrafta belirtilen bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak (V/3.) numaralı paragrafında yer verilen yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VII. SONUÇ:

çıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 7.732,06 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...’dan alınmasına,

06/04/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.