"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda Antalya 8. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 26.06.2019 tarihli ve 2018/513 Esas, 2019/174 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, mirasbırakanları ...'in 7274 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 1989/19930 payını okul yapılması kaydı ile davalı Belediyeye 14.11.1996 tarihinde bağışladığını, dava tarihine kadar bağış koşullarının gerçekleştirilmediğini ileri sürerek, tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuşlardır.
II. CEVAP
Davalı, davanın 1 yıllık süre içerisinde açılmadığını, taşınmazın kayıtsız ve şartsız bağışlandığını, bağıştan rücu koşullarının oluşmadığını, taşınmazda başka paydaşlar bulunması nedeniyle okulun yapılmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, bağıştan rücu koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 28.06.2018 tarihli ve 2015/13424 E., 2018/11594 K. sayılı kararıyla; “Somut olaya gelince, her ne kadar resmi akitte şartsız bağış olduğu yazılmış ise de; bağışlamada tarafların gerçek iradesi önem taşıdığından, Muratpaşa Belediyesinin 05.12.1995 tarihli encümen kararından bağışın koşullu olduğu ve koşulun yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Öte yandan, TBK'nın 297/3. madde hükmüne göre; bağışlayan sağlığında geri alma sebebini öğrenememişse, mirasçıları ölümünden başlayarak bir yıl içinde bağışlamayı geri alma hakkını kullanabilir. Bu durumda davacıların mirasbırakan babalarının payına ilişkin açtıkları bu davada mirasbırakanın ölüm tarihi gözetildiğinde 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği tartışmasızdır. Hâl böyle olunca, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.” gerekçesi ile Mahkeme kararı bozulmuş; davacılar ... ve ... vekilinin karar düzeltme istemi Dairenin 13.12.2018 tarihli ve 2018/4585 E., 2018 /15517 K. sayılı kararıyla reddedilmiştir.
3. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 26/06/2019 tarihli ve 2018/513 E., 2019/174 K. sayılı kararıyla; TBK'nın 297/3. madde hükmüne göre, bağışlayan sağlığında geri alma sebebini öğrenememişse, mirasçıları ölümünden başlayarak bir yıl içinde bağışlamayı geri alma hakkını kullanabilir. Bu durumda davacıların mirasbırakan babalarının payına ilişkin açtıkları eldeki davada mirasbırakanın ölüm tarihi gözetildiğinde 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davacı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacıların, dava konusu taşınmaza davalı ... tarafından teknik lise yapılacağına inandıklarını, bu inancın gerçekleşmeyeceği anlaşılınca da süresi içerisinde dava açıldığını, taşınmazın koşullu olarak davalıya bağışlandığını, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek, hükmün bozulmasını istemiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, mirasbırakana teb’an açılan bağıştan rücu hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. Bilindiği üzere, bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek yanlı, bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye yürürlü (makable şamil) olarak hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlayan koşullu veya mükellefiyetli şekilde bağışta bulunmuşsa, bağışlanandan hukuka, ahlaka aykırı veya imkansız olmadığı sürece 818. sayılı Borçlar Kanunu'nun (BK) 241. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 291. maddesi uyarınca koşul veya mükellefiyetin yerine getirilmesini isteyebilir. Haklı bir neden olmaksızın yerine getirilmemesi halinde de BK. nın 244/3. TBK'nın 295. maddesine dayanarak bağıştan dönme hakkını kullanıp verdiğini geri isteyebilir.
Hemen belirtmek gerekir ki; bağış sözleşmesindeki koşul veya mükellefiyetin niteliğinin, kapsamının yerine getirilme zamanının tam olarak tespiti büyük önem taşır. Bu itibarla salt kullanılan sözlerin değil, tarafların gerçek iradelerinin ve bağışlayanın asıl amacının ortaya çıkarılması gerekir. Ayrıca amacın gerçekleşmeyeceğinin kesin biçimde anlaşılması tarihi ile bu tarihten itibaren BK. nın 246. TBK. nın 297. maddesine göre bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde bağıştan dönme (rücu) hakkının kullanılıp kullanılmadığının araştırılması da zorunludur.
Öte yandan, TBK'nın 297. maddesine göre; bağışlayan, geri alma sebebini öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde bağışlamayı geri alabilir.
Bağışlayan bir yıllık süre dolmadan ölürse, geri alma hakkı mirasçılarına geçer ve mirasçıları bu sürenin sona ermesine kadar bu hakkı kullanabilirler. Bağışlayan sağlığında geri alma sebebini öğrenememişse, mirasçıları ölümünden başlayarak bir yıl içinde bağışlamayı geri alma hakkını kullanabilirler.
6.3. Değerlendirme
Hükmüne uyulan (IV/2) numaralı paragraftaki bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak (IV/3.) numaralı paragrafta gösterilen şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.
V. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davacı ... vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.