"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : TOKAT 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen kararın davacı ve davalı ..... vekilince istinaf edilmesi üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen karar, yasal süre içerisinde davacı ve davalı .... vekilince temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
I. DAVA
Davacı, mirasbırakanı ... tarafından 1263 ada 123 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki C blokta yer alan 15 no.lu taşınmaz ile 1789 ada 10 parsel sayılı taşınmaz üzerine mirasbırakan tarafından inşa edilen 4 katlı yapıdan 1 no.lu bağımsız bölümün davalı ...’a, 2 no.lu bağımsız bölümün ise davalı torunu .....’e devredildiğini, işlemin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının miras payı oranında iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ..., 1263 ada 123 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 15 no.lu bağımsız bölüm yönünden mirasbırakan tarafından yapılan bir devrin olmadığını, dava konusu edilen bu taşınmazın kooperatif üyeliğinden dolayı adına tahsisen tescil edildiğini, diğer dava konusu 1789 ada 10 parsel sayılı taşınmaz arsa vasfında iken, kendisi tarafından satın alındığını, ancak mirasbırakan adına tescil kaydının sağlandığını, taşınmaz üzerindeki yapının inşası sırasında mirasbırakana maddi destek sağladığını, inşaatın bu şekilde tamamlandığını, karşılığında ise çekişme konusu taşınmaz üzerindeki bağımsız bölümün devredildiğini, muvazaanın olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı ..., dava konusu edilen taşınmaz üzerindeki inşaatın tamamlanması sürecinde babası Metin’in mirasbırakan dedesine maddi destek sağladığını, ayrıca mirasbırakan dedesine ölene kadar babası ve annesi tarafından bakıldığını, her türle ihtiyacının karşılandığını, minnet duygusuyla devrin sağlandığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Tokat 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.01.2022 tarihli ve 2020/203 Esas, 2022/12 Karar sayılı kararıyla; devir tarihi itibariyle davalı ....’in öğrenci olduğu, dava konusu taşınmazı alabilecek ekonomik gücünün bulunmadığı, devrin diğer mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle, davalı ...’e devredilen 1789 ada 10 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 2 no.lu bağımsız bölüm yönünden davanın kabulüne, 1263 ada 123 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki C blok 15 numaralı taşınmaz yönünden mirasbırakan tarafından davalı ...’a yapılan bir devrin olmadığı gerekçesiyle reddine, diğer dava konusu 1789 ada 10 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 1 no.lu bağımsız bölüm yönünden ise dinlenen tanık beyanlarından davalı ...’ın küçüklüğünden beri mirasbırakan Mehmet ile birlikte çalıştığı, çekişme konusu taşınmaz üzerindeki yapının inşaası sırasında Yalçın’ın kendisine ait aracını satarak mirasbırakana destek olduğu, mirasbırakanın mal kaçırma iradesinin olmadığı, kendisi ile en çok vakit geçiren davalı oğluna devri yaptığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı .... .... vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
2. İstinaf Nedenleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu 1263 ada 123 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki C blok 15 numaralı bağımsız bölümün bedelinin mirasbırakan ..... tarafından ödendiğini, ancak tescil kaydının davalı ... adına oluştuğunu, 1789 ada 10 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 1 no.lu bağımsız bölüm mirasbırakan adına kayıtlı iken, davalı ...’na muvazaalı olarak devredildiğini, yargılama aşamasında dinlenen davalı tanığı ...’in devrin muvazaalı olduğu yönünde beyanda bulunduğunu, 1789 ada 10 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki yapının mirasbırakan tarafından tamamen kendi imkanları ile yapıldığını, davalıların iddia ettiği gibi bir desteği veya katkılarının olmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesine ait kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; mirasbırakan adına kayıtlı başkaca taşınmazların olduğunu, eğer gerçekten mirasbırakanın amacı mal kaçırmak olsaydı dava dışı bu taşınmazlarını da devre konu edebileceğini, oysa mal kaçırma kastı ile değil tamamen minnet duygusuyla devrin yapıldığını, mirasbırakana davalının anne ve babası tarafından bakıldığını, her türlü ihtiyacının karşılandığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 11.05.2022 tarihli ve 2022/1092E., 2022/1132 K. sayılı kararı ile davalı ...’e devredilen 1789 ada 10 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 2 no.lu bağımsız bölüm yönünden davanın kabulüne, 1263 ada 123 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki C blok 15 numaralı bağımsız bölüm ve 1789 ada 10 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 1 numaralı bağımsız bölüm yönünden davanın reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, HMK’nın 353.1.b.1. maddesi uyarınca istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ... ... vekili temyiz başvurusunda bulunmuşlardır.
2. Temyiz Nedenleri
2.1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrarlayarak, kararın bozulmasını istemiştir.
2.2. Davalı ... ... vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrarlayarak, kararın bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre, (III) ve (IV/3.) no.lu paragraflarda yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3.3.2. Davalı ... ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK.'nın 362. maddesinde Bölge Adliye Mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş, 1/a bendinde de miktar veya değeri kırk bin Türk lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar hükmüne yer verilmiş, 2022 yılı itibarıyla HMK.'nın 362/1-a bendinde belirtilen 40.000.00TL’lik kesinlik sınırı 107.090,00 TL olarak uygulanmaya başlamıştır.
Pay oranında açılan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı davalarda, davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava değerinin davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur.
Dosya içeriğine göre, İlk Derece Mahkemesince dava konusu 1789 ada 10 parseldeki davalı ...’e devredilen 2 no.lu bağımsız bölümün dava tarihi itibariyle keşfen saptanan 392.960,00 TL değerden davacının 1/4 miras payına karşılık gelen 98.240,00 TL’nin 2022 yılı temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, temyiz kesinlik sınırı içinde kalması nedeniyle temyiz kabiliyeti bulunmayan kararlar hakkında 01.06.1990 tarihli ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da bir karar verilebileceği açıktır.
VI. SONUÇ:
1- Davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, onama harcı peşin yatırıldığından harç alınmasına yer olmadığına,
2- Davalı ... ..... vekilinin temyiz dilekçesinin değerden REDDİNE, alınan peşin harcın temyiz edene istek halinde geri verilmesine, 08/12/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.