Logo

1. Hukuk Dairesi2022/468 E. 2022/2522 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf isteminin 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine dair verilen karar süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davalılar vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Asıl ve birleştirilen davalarda davacı, mirasbırakanının 2572, 2807, 2808, 2809, 1855, 1856, 2064 parsel sayılı taşınmazlarını gelini olan davalı ...'e; 25 parsel sayılı taşınmazını ise davalı ...'a mirasçılardan mal kaçırmak amacı ile muvazaalı olarak temlik ettiğini ileri sürerek, taşınmazların tapu kayıtlarının miras payı oranında iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Asıl davada davalı, dava konusu taşınmazların 4/5 payının eşi ve kendisi tarafından mirasbırakana gönderilen paralar ile alındığını, mirasbırakana kalan 1/5 payın satış bedelini ödediğini, birleştirilen davada davalı, mirasbırakanın dava dışı 521 parseli bedelsiz olarak davacıya temlik ettiğini, davacının mirastan feragat sözleşmesi ile miras hakkından feragat ettiğini, mirasbırakanın dava konusu taşınmazı ihtiyacı nedeniyle bedeli karşılığında temlik ettiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Hatay 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 03/12/2010 tarihli, 2015/160 E., 2020/288 K. sayılı kararıyla; asıl davada mirasbırakanın devir tarihleri itibari ile taşınmazlardaki paylarını satması için bir nedeninin olmadığı, çiftçilik yapmakta olup ekonomik durumunun iyi olduğu, mirastan feragat sözleşmesi yapıldığı savunmasının dikkate alınmayacağı, birleştirilen davada davalı ...'nin mirasbırakanın torunu olup taşınmaz bedelini ödediğini kanıtlayamadığı, devir tarihinde taşınmazı satın alabilecek ekonomik gücünün bulunmadığı, asıl ve birleştirilen davalarda temliklerin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı yapıldığı gerekçesi ile asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davalarda davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Asıl ve birleştirilen davalarda davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; mirasbırakan ile davalıların sosyal ekonomik durum araştırmasının yeterince yapılmadığını, kolluk tarafından yapılan araştırma tutanaklarının eksik bilgi içerdiğini, davacı tanıklarının soyut beyanlarda bulunduklarını, davalı tanıklarının beyanlarının ise görgüye ve doğrudan bilgiye dayandığını, dosyada davanın kabulü için yeterli delil bulunmadığını, davacının imzasıyla tasdik etmiş olduğu yazılı belgeden de anlaşılacağı üzere miras payına isabet eden payı almış olduğunu, bu belge dikkate alınmaksızın hatalı karar verildiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 03/12/2021 tarihli, 2021/501 E. 2021/1571 K., sayılı kararıyla; davacıya mirasbırakandan geçen herhangi bir taşınmaz bulunmadığı, birçok taşınmazın aynı gün davalılar olan gelin ve toruna devredildiği, davalı tarafın yurt dışında Hollanda'da çalışmaları ve yaşamaları nedeni ile taşınmazların toplu satın alındığı iddiasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, davalı tarafça mirasbırakana gönderilen para ile ortak olarak yatırım için taşınmaz alındığı, satışta murise de 1/5 payın ödendiğine dair ileri sürülen inanç ilişkisinin kanıtlanamadığı, mirasbırakanın devir tarihleri itibari ile taşınmazları satması için haklı bir nedenin olmadığı, temliklerin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı olduğu gerekçesi ile asıl ve birleştirilen davalarda davalıların istinaf isteminin 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davalarda davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

İstinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ederek verilen hükmün bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Asıl ve birleştirilen davalarda uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere; “Görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237., ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Davalılar vekilinin birleştirilen davaya yönelik temyiz itirazları incelendiğinde;

Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK.'nın 362.maddesinde bölge adliye mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş, 1/a bendinde de miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" hükmüne yer verilmiş, 2021 yılı itibarıyla HMK.'nın 362/1-a bendinde belirtilen 40.000.00 TL’lik kesinlik sınırı 78.630,00 TL olarak uygulanmaya başlamıştır.

Somut olayda, birleştirilen davaya konu 25 parsel sayılı taşınmazın davacının miras payına isabet eden dava tarihi itibariyle değeri olan 57.824,00-TL’nin 2021 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 78.630.00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, temyiz kesinlik sınırı içinde kalması nedeniyle temyiz kabiliyeti bulunmayan kararlar hakkında 01.06.1990 tarihli ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da bir karar verilebileceği açıktır.

3.3.2. Davalılar vekilinin asıl dava yönünden temyiz itirazlarına gelince;

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı olan ve (V/3.2.) numaralı paragrafta açıklanan yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre (IV/3.) numaralı paragrafta gösterilen gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.

VI. SONUÇ

1. Birleştirilen davada davalı ...’ın temyiz dilekçesinin kesinlik sınırı içinde kalması nedeniyle değerden REDDİNE,

2. Asıl davada davalı ...’in yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 45.092,42 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...’den alınmasına, 28/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.