"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/297 E., 2022/282 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Of Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/35 E., 2021/413 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, 326 ada 39 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakanı Ziya Nuhoğlu adına, 326 ada 38 parsel sayılı taşınmazın ise davalıların mirasbırakanı ... adına tespit ve tescil edildiğini, mirasbırakanların kardeş olduklarını, 326 ada 38 ve 39 parsel sayılı taşınmazların kadastro öncesinde bir bütün olarak kullanıldığını, ancak iki kardeş arasında herhangi bir taksim yapılmadığı halde, kadastro çalışmalarında mirasbırakanı Ziya’nın rızası ve bilgisi dışında taşınmazın ikiye bölünerek iki ayrı parsel şeklinde tespit edildiğini ileri sürerek dava konusu 326 ada 38 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının 1/2 oranında iptali ile mirasbıkakan ...’nun mirasçıları adına miras payları oranında tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar, hak düşürücü süre geçtikten sonra davanın açıldığını, kadastro tespitinin 1978 yılında yapıldığını, davacının ve kendi mirasbırakanlarının bilgisi ve onayı dahilinde kadastro tespitinin tamamlandığını, iddiaların asılsız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadastro tespitinin 23.01.1986 tarihinde kesinleştiği, davanın ise 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 26.01.2021 tarihinde açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mirasbırakanı ...’nun kadastro tutanakları kesinleşmeden 1984 yılında öldüğünü, bu durumda hak sahibi olan mirasbırakanın kadastro tespiti yapıldıktan sonra 10 yıllık hak düşürücü süre dolmadan yani dava hakkını kullanmadan ölmesi nedeniyle Kadastro Kanununun 12/3 üncü maddesinde öngörülen 10 yıllık sürenin uygulanamayacağını ileri sürerek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kadastro tespitinin 23.01.1986 tarihinde kesinleştiği, davanın ise 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 26.01.2021 tarihinde açıldığı gerekçesiyle istinaf başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf başvuru dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastrodan önceki hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü ve 14 üncü maddeleri,
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.