"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TENKİS
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil-tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak davanın kabulüne ilişkin verilen karar, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin mirasbırakan babası ...’un kayden maliki olduğu 1900 ve 2061 parsel sayılı taşınmazlarını davalı kardeşleri ...’a satış göstermek suretiyle devrettiğini, ancak söz konusu devirlerin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığını ve bağış niteliğinde olduğunu, mirasbırakanın taşınmazları satmaya ihtiyacı olmadığı gibi satış bedellerinin de düşük olduğunu ileri sürerek davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında davacılar adına tescilini, bu mümkün olmadığı takdirde saklı paylarının tenkisini talep etmişlerdir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mirasbırakanın 1983 yılında kaza geçirmesi üzerine bu tarihten itibaren mirasbırakana ve annesine müvekkilinin baktığını, kendilerinin tüm ihtiyaçlarını giderdiğini, davacıların mirasbırakanla ilgilenmediğini, mirasbırakanın sakat olması nedeniyle müvekkilinin bakım ve gözetiminin ahlaki ödev kapsamında değerlendirilemeyeceğini, taşınmazların minnet duygusuyla devredildiğini ve devirden uzun süre sonra açılan davanın hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Gelibolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 19/10/2017 tarihli ve 2015/360 E., 2017/481 K., sayılı kararıyla; temliklerin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 1900 parsel sayılı taşınmazın davalı adına kayıtlı 11/12 hissesi ile 2061 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile miras payları oranında davacılar adına tesciline karar verilmiş; kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi’nin 19/01/2018 tarihli ve 2017/48 E., 2018/29 K. sayılı kararıyla; mirasbırakanın dava konusu 190 ada 1 parsel (eski 1900) sayılı taşınmazda 1999 tarihinde davalıya devrettiği 11/24 hissenin dava konusu edilmediği, davaya konu taşınmazlarının revizyonlarının dikkate alınmadığı ve davacı ...’nın mirasçı sıfatının bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, yerel mahkeme kararı kaldırılarak dosyanın yeniden karar verilmek üzere Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; kaldırma kararı doğrultusunda yeniden yapılan yargılama üzerine İlk Derece Mahkemesinin 28/02/2019 tarihli ve 2018/30 E:, 2019/135 K., sayılı kararıyla, mirasbırakanın temlik dışı taşınmazlarının bulunduğu, davalının mirasbırakan ile birlikte yaşadığı ve temliklerin minnet duygusuyla yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine, davacı ... tarafından açılan davanın ise husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; çekişmeli 1900 parsel sayılı taşınmazda mirasbırakanın farklı tarihlerde temlik ettiği paylar yönünden dava dilekçesinde herhangi bir ayrım yapılmadığını, devredilen tüm payların harca esas olarak gösterildiğini, kaldırma kararının yalnızca 11/24 paya ilişkin olup esasa ilişkin olmadığını, mirasbırakanın çocukları arasında taksim düşüncesinin bulunmadığını, temlik dışı taşınmazların değerlerinin davalıya devredilen taşınmazlardan çok düşük olduğunu, davalının bedel ödemediğini kabul ettiğini, mirasbırakanın sakatlanması üzerine kendisine bakan esas kişinin müvekkilinin ablası olduğunu, mirasbırakanın yatalak olmayıp sadece koltuk değneğiyle yürüdüğünü, paraya ihtiyacının olmadığını, mirasbırakanın tüm gelirine davalı tarafından el konulduğunu, yargılama giderilerinin de hatalı hesaplandığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 21/05/2021 tarihli ve 2019/662 E., 2021/815 K. sayılı kararıyla; davalının mirasbırakana baktığı yönündeki iddialarını ispat edemediği, taşınmazların değerleri dikkate alındığında minnet duygusuyla temlik edildiklerinin kabul edilemeyeceği, mirasbırakanın mal kaçırma amacıyla hareket ettiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf talebinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davacı ... tarafından açılan davanın aktif husumet nedeniyle reddine, diğer davacıların davasının kabulüne, çekişmeli 1900 parsel (yeni 190 ada 1 parsel) sayılı taşınmazda davalı ... adına kayıtlı 11/12 payın ve 2061 parsel (yeni 214 ada 28 parsel) sayılı taşınmazın davalı ... adına olan tapu kaydının davacıların mirasbırakan ...'a ait mirasçılık belgesindeki payları oranında iptali ile aynı oranda davacılar adına tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin sakatlanan babasına 29 yıl baktığını, mirasbırakanın ölümünden 4 yıl sonra açılan davanın hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, tüm savunmalarının tanık beyanıyla ispatlandığını, mirasbırakanın mirasçılardan mal kaçırma iradesinin bulunmadığını, yatalak olmasa da bakıma muhtaç durumda olduğunu, mirasbırakan adına çok sayıda temlik dışı taşınmaz bulunduğunu, istinaf mahkemesince verilen önceki tarihli kararın yok sayılarak hüküm kurulduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil, bu mümkün olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1.Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
3.2.2 Öte yandan, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerekmektedir. Bu kapsamda, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığını ispat külfeti 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190. maddesi ile Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 6. maddesi gereği davacı tarafa aittir.
3.2.3. 6100 sayılı HMK’nın 190/1. maddesinde, “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.”, 4721 sayılı TMK’nın 6. maddesinde, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı olan ve kararın (V/3.2.) bendinde açıklanan yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davacı tarafın davalıya devredilen 1900 parsel sayılı taşınmazın tamamı yönünden peşin harç yatırdığı gözetilerek taşınmazın 11/12 payı yönünden hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmamasına göre Bölge Adliye Mahkemesince kararın (IV/3.) bendinde yer verilen gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmiş olması doğrudur.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 28.405,05 TL bakiye onama harcının davalıdan alınmasına, 21/02/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.