"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne ilişkin verilen karar, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar dava dilekçesinde; mirasbırakan babaları ...’nin 174 ada 30 parsel sayılı taşınmazını davalı oğlu...’e temlik ettiğini, işlemin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak yapıldığını, taşınmazın satış değeri ile gerçek değeri arasında fark olduğunu, davalının taşınmazı satın alabilecek ekonomik gücünün olmadığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı, işlemin gerçek olduğunu, mirasbırakanın borçları nedeniyle dava konusu taşınmaza ve başka bir taşınmaza daha haciz konulduğunu, mirabırakanın çocuklarından yardım istediğini, davacıların yardım etmediğini, kendisi ve diğer erkek kardeşlerinin yardım etmeyi kabul ettiğini, hacizli taşınmazı mirasbırakandan devraldığını, buna karşılık mirasbırakanın icra borçlarını ödediğini, ayrıca mirasbırakanın başkalarına olan borçlarını da ödediklerini, taşınmazı alabilecek ekonomik gücünün olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Saray Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.01.2019 tarihli ve 2017/126 E., 2019/89 K. sayılı kararıyla; davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacılar vekili, davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 11.07.2019 tarihli ve 2019/723 E., 2019/1103 K. sayılı kararıyla; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Karara karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 07.12.2020 tarihli ve 2019/3776 E., 2020/6508 K. sayılı kararıyla, “mirasbırakanın temlik tarihinde adına kayıtlı tüm malvarlığını aynı resmi senet ile devrettiği, davacı tanıklarının mirasbırakanın taşınmazı davalının isteği üzerine temlik ettiği yönünde beyanda bulundukları, mirasbırakanın ödendiği savunulan icra dosyalarındaki borcu ile taşınmazın devir tarihindeki değeri arasında önemli oranda fark olduğu, kaldı ki mirasbırakanın icra dosyalarındaki borçları ile var olduğu iddia edilen harici borçlarının davalı ve diğer erkek kardeşleri tarafından ödendiği iddiasının ispatlanamadığı, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmesi” gereğine değinilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
3. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Saray Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.11.2021 tarihli 2021/442 E., 2021/713 K. sayılı kararıyla; bozma ilamındaki gerekçe benimsenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Saray Asliye Hukuk Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili, bozma kararının kabul edilemez nitelikte olduğunu, somut olayda muvazaa olmadığını belirtmiş, davacılar lehine hükmedilen vekalet ücretinin yerinde olmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. Muris muvazaasında 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
6.2.2. Öte yandan; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerekmektedir. Bu kapsamda, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığını ispat külfeti 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190. maddesi ile Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 6. maddesi gereği davacı tarafa aittir.
6.3. Değerlendirme
Dosyasındaki delillere göre yapılan inceleme sonucunda (V/2.) paragrafta belirtilen bozma kararına uyularak yapılan yargılamada aynı gerekçe benimsenerek (V/3.) no.lu paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya, bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 14.542,96 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, 03.11.2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.