"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : İZMİR 10. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda Bölge Adliye Mahkemesince bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne ilişkin verilen karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, mirasbırakan ...'ın 40720 ada 27 parsel sayılı taşınmazını davalı torununa mal kaçırma kastıyla muvazaalı olarak satış yoluyla devrettiğini, satış işleminde mirasbırakanın vekili olarak davalının annesinin bulunduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, mirasbırakanın 2015 yılında felç kalıp yatalak olduğunu, ölene kadar annesi ile birlikte tüm bakımlarını üstlendiğini, mirasbırakanın emekli maaşının masraflarını karşılamadığını, minnet duygusu ve tedavi harcamalarına kaynak yaratmak için taşınmazını sattığını, yapılan satış işleminin gerçek olduğunu belirtip, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, devrin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mirasbırakanın ölümünden önceki son 3 yılında yatağa bağlı halde olduğunu, tedavi giderleri nedeniyle dava konusu taşınmazı satılığa çıkardığını, bedelini ödemek suretiyle taşınmazı iktisap ettiğini, muvazaanın olmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 12.04.2021 tarihli ve 2021/7176 Esas, 2021/7295 Karar sayılı kararıyla; devrin mirasbırakan tarafından kendi bakımı ile ilgilenen davalı torunu ve kızı ...’ye duyduğu minnet duygusuyla yapıldığı, mal kaçırma amacının bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince kabulü ile kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Bölge Adliye Mahkemesi kararı Dairece "...dinlenen tanık beyanları ve dosya kapsamından murisin davacıya mal vermek istemediği, torununa ev bırakacağını söylediği, emekli maaşı ve kira geliri olan murisin mal satmaya ihtiyacı olmadığı, davalıyı diğer çocuklarından ve torunlarından daha çok sevip gözettiği, dolayısıyla mirasbırakanın yaşamının son döneminde adına kayıtlı üç katlı tek taşınmazını kızı .... dururken torunu...’a devretmesindeki asıl amacın mirasçılardan mal kaçırma olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesi ile bozulmuştur.
3. Bölge Adliye Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin 16.03.2022 tarihli ve 2022/238 E., 2022/718 K. sayılı kararıyla; devrin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Bölge Adliye Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın bedelinin mirasbırakana ödendiğini, davacı tarafından devrin muvazaalı olduğunun usulünce ispat edilemediğini belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
6.3. Değerlendirme
Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı (V/6.2) no.lu paragraftaki yasal ve hukuksal nedenlere, (V/2.) no.lu paragrafta yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılmış olmasına göre Bölge Adliye Mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 7.249,16 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 01/12/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.