Logo

1. Hukuk Dairesi2022/5160 E. 2023/7350 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmaz üzerinde davacıların zilyetlikle iktisap iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil taleplerinin reddine ilişkin yerel mahkeme kararının temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların taşınmaz üzerindeki zilyetliklerinin ekonomik amaca uygun olmadığı ve zilyetlikle iktisap koşullarını taşımadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2015/1181 E., 2022/371 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; Düğünyurdu köyü 102 ada 48 parsel sayılı taşınmazın ekli krokide taralı bölümünün kendilerine ait olduğunu, tek mirasçı tarafından açılan Cizre Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/411 Esas sayılı dosyasında keşif yapıldığını ve bu taşınmazın mirasbırakan babaları ...'tan kaldığının mahalli bilirkişi beyanları ile tespit edildiğini, anılan davada mirasın taksim edilmediği, terekeye ilişkin davaların tüm mirasçılar tarafından açılması gerektiği belirtilerek davanın reddine karar verildiğini, taşınmazın davalı ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı Hazine temsilcisi, dava konusu taşınmazın özel mülkiyete konu olamayacağını, imar ve ihya edilmesinin mümkün olmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, davacılar yararına tescil şartlarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulü ile çekişmeli 102 ada 48 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar adına eşit paylarla tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 12.03.2015 tarihli ve 2014/13113 Esas, 2015/2093 Karar sayılı kararıyla, "Yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacılardan ... tarafından 10.10.2008 tarihinde Cizre Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan davada ziraat bilirkişisi tarafından hazırlanan 25.05.2009 havale tarihli raporda 102 ada 48 parsel sayılı taşınmaz içinde bulunan çekişmeli bölümün uzun yıllardır ekim ve dikim yapılmayan, taşlık ve doğal bitki örtüsü ile kaplı olduğunun belirtildiği, yine davacı tarafından 01.07.2011 tarihinde Cizre Asliye Hukuk Mahkemesinde aynı taşınmaz bölümüne yönelik açılan davada aynı ziraat bilirkişisi 23.07.2012 havale tarihli raporunda taşınmazın uzun süredir kullanılan, taşlık veya kayalık olmayan tarla vasıflı tarım arazisi olduğunu belirttiği halde raporlar arasındaki çelişki giderilmediği gibi Mahkemece yerel bilirkişi ve tanık sözleri hava fotoğrafları ile denetlenmemiştir. O halde Mahkemece sağlıklı sonuca varılabilmesi için öncelikle dava konusu taşınmazın komşu parsel tutanakları ile varsa dayanağı kayıtlar getirtilmeli, dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları, Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalıdır. Bundan sonra, 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulu ile jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşacak bilirkişi heyetleri aracılığıyla yapılacak keşifte, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılmalı, temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları değerlendirilmeli, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli; ziraatçi bilirkişiler vasıtasıyla taşınmazın zirai faaliyete konu olup olmadığı, zilyetliğin hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü hususları özellikle irdelenmeli, taşınmazları tüm yönleriyle gösterecek şekilde çektirilecek fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmaz kabaca işaretlettirilmeli; fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı izlemeye elverişli ayrıntılı rapor ve kroki düzenlettirilmeli; davacı adına 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesi uyarınca belgesiz araştırması yapılmalı; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Bu şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, davacılar tarafından 102 ada 48 parsel sayılı taşınmazın Cizre Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/411 Esas-2012/712 Karar sayılı dosya içerisinde bulunan 23.07.2012 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 4.611,49 metrekarelik bölümünün tescili istemi ile açıldığı halde usule aykırı şekilde talepten fazlaya hükmedilmesi de isabetsizdir..." gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taşınmaz üzerinde davacının sürdürdüğü zilyetliğinin ekonomik amaca uygun olmadığı ve davacı yararına aranan zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili, dava konusu taşınmazın çok uzun zamandır önce davacıların babası, sonrasında davacılar tarafından ekilmek suretiyle kullanıldığını, bu hususun keşifte dinlenen tanık beyanları ile de ispatlandığını, o dönemde arazinin hemen yanındaki 25 sayılı parselle birlikte ekilip biçilen arazinin kadastro sırasında bölünerek 48 parsel numarasını aldığını, tapu kayıtlarından görüleceği üzere 25 sayılı parselin de davacı ... adına kayıtlı olduğunu, davacıların hiçbir dönem arazilerinden vazgeçmediklerini, zilyetliklerini bırakmadıklarını, dosya kapsamı ile taşınmazın tarım arazisi olarak kullanıldığının ve davacılara ait olduğunun ispatlandığını, Mahkemece eksik inceleme ile karar verildiğini belirtip kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun (TMK) 713 üncü, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddeleri; TMK'nın 6 ncı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190 ıncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması, HMK'nın geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasının yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2. Kadastro sonucunda Şırnak ili, ... ilçesi, Düğünyurdu köyü çalışma alanında bulunan 102 ada 48 parsel sayılı 265.949,75 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz Devletin hüküm ve tasarrufunda bulunan yerlerden olması nedeniyle ham toprak vasfıyla davalı Hazine adına tespit edilmiş, tespit itiraza uğramadan 30.12.2008 tarihinde kesinleşmiştir.

3. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye 189,15 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11.12.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.