"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında Mahkemece davanın kabulüne ilişkin verilen karar, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl ve birleştirilen davada davacılar dava dilekçelerinde özetle; çekişmeli taşınmazların kök muris ... terekesine ait olduğunu belirterek, taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras tescili istemiyle dava açmıştır.
II. CEVAP
Asıl ve birleştirilen davada davalılar, çekişmeli taşınmazların taksimen kaldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin 30.03.2016 tarihli ve 2014/798 Esas, 2016/123 Karar sayılı kararıyla, çekişmeli taşınmazların evvelinde kök muris ...’a ait olduğu ve taşınmazlar kök murisin sağlığında paylaşıma tabi tutulmadığı gibi kök murisin ölümünden sonra tüm mirasçıları tarafından usulüne uygun bir taksimin yapılmadığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına Diyarbakır 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/155 Esas -2009/1102 Karar sayılı kök muris ...’ın veraset ilamındaki payları oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davalılar vekili, temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Asıl ve birleştirilen davada davalılar vekili, temyiz dilekçesinde, Mahkemece verilen kabul kararının hukuka aykırı olduğunu, kök murisin sağlığında bu taşınmazları taraflar arasında paylaştırdığını, bu paylaşım sonucunda davacılara para verildiğini ve bu hususun dinlenen kişilerce doğrulandığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasındaki uyuşmazlık kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
Kadastro Kanunu'nun 15. Maddesi, “Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise ondördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur. Taşınmaz mal tapuda kayıtlı olsun veya olmasın, onun ayrılması mümkün bir kısmının veya belirli bir payının, bu Kanunda zilyet lehine kabul edilen sebeplerle iktisabı caizdir. İştirak halinde mülkiyet hükümlerinin söz konusu olduğu hallerde, iştirakçilerinden biri veya birkaçının belirli bir taşınmaz maldaki hissesinin diğer iştirakçilere devir ve temliki; tapulu taşınmaz mallarda yazılı, tapusuzlarda ise her türlü delille ispat edilebilir. Kadastrodan önce hissedarlar veya mirasçılar arasında ayırma veya birleştirme suretiyle taksime konu edilmiş ve sınırları doğal veya yapay işaret ya da tesislerle belirlenmiş taşınmaz malların, imar plânı bulunmayan yerlerde zeminde fiilen oluşmuş sınırlarına göre tespiti yapılır.“ hükmünü düzenlemiştir.
Türk Medeni Kanunu’nun 701. maddesi, “Kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.”
Türk Medeni Kanunu’nun 702. Maddesi ise, “Ortakların hakları ve yükümlülükleri, topluluğu doğuran kanun veya sözleşme hükümleri ile belirlenir. Kanunda veya sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadıkça, gerek yönetim, gerek tasarruf işlemleri için ortakların oy birliğiyle karar vermeleri gerekir. Sözleşmeden doğan topluluk devam ettiği sürece, paylaşma yapılamaz ve bir pay üzerinde tasarrufta bulunulamaz. Ortaklardan her biri, topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabilir. Bu korumadan bütün ortaklar yararlanır.” hükmünü içermektedir.
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Kadastro sonucu .... ilçesi, ..... köyü çalışma alanında bulunan 114 ada 11 parsel sayılı taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı nedeniyle .... oğlu ... adına; 117 ada 7 parsel ve 139 ada 17 parsel sayılı taşınmazlar irsen intikal taksim ve kazandıcı zamanaşımı nedeniyle 1/6 payla .... oğlu ..., 1/6 payla ..... oğlu ..., 2/6 payla .... oğlu ... ve 2/6 payla ... adlarına tespit ve tescil edilmiş; ... ilçesi, ... köyü, 152 ada 6, 154 ada 7 ve 12, 168 ada 21 ve 24, 176 ada 70, 178 ada 7 ve 181 ada 3 parsel sayılı 9.041,94, 15.320,15, 11.823,99, 1.185,55, 4.628,25, 8.425,76, 13.457,79 ve 6.849,87 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazlardan; 152 ada 6 parsel sayılı taşınmaz, tapu kaydı taksim, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı nedeniyle; 15/45 payla ..., 15/45 payla ...., 3/45’er paylarla .... çocukları.... ve ...; 154 ada 12, 168 ada 21 ve 24 ile 181 ada 3 parsel sayılı taşınmazlar, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 5/15 payla ..., 5/15 payla ...., 1/15’er payla ... çocukları.... ve ... adlarına; 154 ada 7 parsel sayılı taşınmaz tapu kaydı, taksim, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 45/60 payla davada taraf olmayan ... .... oğlu ..., 5/60 payla ..., 5/60 payla ....., 1/60’er payla .... çocukları ..... ve ... adlarına; 178 ada 7 parsel sayılı taşınmaz, tapu kaydı, vergi kaydı, taksim, hibe satın alma nedenleriyle; 5/15 payla ..., 5/15 payla ....1/15’er payla .... çocukları ... ve ... adlarına; 176 ada 70 parsel sayılı taşınmaz, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 15/60 payla ..., 15/60 payla Rıza Sarp, 3/60’er payla .... çocukları..... ve ... adlarına; 3/60’ar payla .... Çocuklar....,...,..., ve .... adlarına tespit ve tescil edilmiştir.
3.3.2. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar vekilinin 114 ada 11; 152 ada 6; 154 ada 12; 168 ada 21 ve 24; 178 ada 7 ve 181 ada 3 parsellere yönelik sair temyiz itirazları yerinde değildir.
3.3.3. Davacılar ... ve ..., çekişmeli taşınmazların kök murisleri ...’tan kaldığını ileri sürerek miras paylarına yönelik olarak dava açmış olup, çekişmeli taşınmazdan 117 ada 7 ve 139 ada 17 parsellerde 2/6 pay oranında tapu kayıt maliki olan ...’ın; 154 ada 7 parselde 45/60 pay oranında tapu kayıt maliki olan ....’ın ve 176 ada 70 parselde 3/60’ar payla tapu kayıt maliki olan ..... çocukları .....,...,....ve .....’in, davacıların miras bırakanı ... terekesine göre 3. kişi konumunda olduğu anlaşılmaktadır. Terekeye dahil bir taşınmaz hakkında bir mirasçı, diğer mirasçılar aleyhine tek başına miras payı oranında adına tescil istemi ile dava açabilirse de, 3. kişiye karşı miras payının adına tescili istemiyle dava açması hukuken mümkün değildir. Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların tereke malları üzerinde belli pay veya payları olmayıp, haklarının terekenin tamamını kapsadığı, TMK'nın 702. maddesine göre topluluk devam ettiği sürece tasarrufi işlemlerde tüm ortakların oy birliğiyle karar vermeleri gerektiği açıktır. Mirasçılardan birinin terekeye karşı 3. kişi konumunda olan birisi aleyhine kendi payı hakkında açtığı dava, diğer mirasçıların paylarını kapsamadığından ve aynı zamanda onlar adına açılmadığından, davaya diğer mirasçıların katılması (icazet vermesi) veya terekeye temsilci atanması suretiyle devam edilmesine olanak yoktur. Bu durumda davanın, terekeye karşı 3. kişi olan bu şahısların payı yönünden dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekir. Mahkemece belirtilen gerekçe ile davanın bu paylar yönünden usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabul kararı verilmesi isabetsizdir.
V. SONUÇ
1. (IV/3.3.2) no.lu paragrafta açıklanan nedenlerle asıl ve birleştirilen davada davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine
2. (IV./3.3.3) no.lu paragrafta açıklanan nedenlerle asıl ve birleştirilen davada davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin harcın temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.