Logo

1. Hukuk Dairesi2022/5182 E. 2023/2205 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekaletname ile devredilen taşınmazların piyasa değerinin çok altında satılması nedeniyle vekalet görevinin kötüye kullanılıp kullanılmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Vekilin, vekalet verenin menfaatlerini gözetmeksizin taşınmazları piyasa değerinin çok altında satması ve satış bedellerinin ödendiğinin ispat edilememesi, vekalet görevinin kötüye kullanıldığının ve davalıların iyiniyetli olmadığının göstergesi olarak değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar Adil ve ... vekili ile ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar Adil ve ... vekili ile ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, babasından kalan taşınmazların intikali için kardeşi olan davalı ...’ya vekaletname verdiğini, vekilin paydaşı olduğu 110 ada 71 parsel ve 57 ada 28 parselde bulunan 1 no.lu dükkanı davalı ...'ya piyasa değerinin çok altında devrettiğini, davalı ...’in de 110 ada 71 parsel sayılı taşınmazdaki payını diğer davalı ... Kuyumculuk... Şirketine, 57 ada 28 parsel 1 no.lu dükkandaki payın ise kiracı olan ... ... temlik ettiğini, dava konusu 359 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki payının ise hülle yoluyla davalı ...’e devredildiğini, vekilin vekaleti kötüye kullanarak zarar verme kastı ile birlikte hareket ettiğini, satışların gerçek olmadığını, bedel ödenmediğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş, 17.10.2018 tarihli duruşmada davacı vekili, 07.03.2018 tarihli anlaşma gereği dava konusu 110 ada 71 parsel sayılı taşınmaz yönünden davadan feragat etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalılar Adil ve ..., taşınmazın gerçek değeri üzerinden harcın ikmal edilmesi gerektiğini, vekaletin intikal işlemleri için verilmediğini, zaten intikalin önceden yapılmış olduğunu, vekilin azledilmediğini, halen devredilmeyen miras malları olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş, davalılar vekili 11.12.2018 tarihli beyan dilekçesinde, davacı ve davalı kardeşlerinin aynı evde farklı katlarda halen yaşadığını, davacının miras payının ¼ olup kalan ¼ payın ...’dan geldiğini, mirasçılar arası para ve mal değişiminin söz konusu olduğunu, hatta davacının da kendi adlarına devir yaptığını, dava konusu işlemlerin davacının bilgisi ile aralarındaki paylaşıma göre yapıldığını belirtmiştir.

2. Diğer davalılar cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.03.2019 tarihli ve 2016/498 E., 2019/75 K. sayılı kararıyla; 110 ada 71 parsel sayılı taşınmaz yönünden feragat nedeniyle, diğer taşınmazlar yönünden iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. Gönderme Kararı

... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 14.04.2022 tarihli ve 2019/675 E., 2020/52 K. sayılı kararıyla; davanın dayanağını oluşturan ... 2. Noterliğinin 08.05.2013 tarihli ve 8071 yevmiye numaralı vekaletnamesinin ve azilnamenin dosya arasına alınması, davacı tanıklarının dinlenmesi gerektiği, davalılar ... ve ... tarafından vekilleri Av. ..., Av. ... Yapıcı’ya verilmiş vekaletnamenin dosyada bulunmadığı gerekçesiyle, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1 - a/4. ve 6. bentleri uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesince Gönderme Kararı Sonrasında Verilen Karar

... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.01.2021 tarihli ve 2020/38 E., 2021/34 K. sayılı kararıyla; vekalet görevinin kötüye kullanıldığı, rızai taksime yönelik savunmaların ispat edilemediği, davalılar ..., ... Limited ve ...'nın davalı ...'nın vekalet görevini kötüye kullandığını bilebilecek kişilerden olduğu gerekçesiyle, 359 ada 3 parsel, 57 ada 28 parsel sayılı taşınmazdaki 1 no.lu bağımsız bölüm yönünden davanın kabulüne, 110 ada 71 parsele ilişkin davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

D. İstinaf Nedenleri

1. Davalılar ... ve ... vekili istinaf dilekçesinde; kardeşler arasında para ve mal değişimine ilişkin devirler yapıldığını, davacının durumu bildiğini, fazladan davalı ...’nın ¼ payının da davacı adına devredildiğini, bu hususu açıklamadığını, satış senedinde bedellerin düşük gösterilmesinin tek başına ispata yeterli olmadığını, dinlenen tanığın yalan beyanda bulunduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... Bahar vekili istinaf dilekçesinde; vekaletnamenin okunarak imzalandığını, geçerli olduğunu, vekaletnamenin satış için verildiğini, zaten intikal işlemlerinin yapılmış olduğunu, kardeşlerin yakın ilişki içinde olup tüm işlerinden haberdar olduklarını, kardeşi hakkında şikayetçi olmadığını, kardeşler arasında paylaşım yapıldığının açık olduğunu, iyiniyetli olduğunu, kiracısı oldukları taşınmazın satılacağını duyunca bedelini ödeyerek aldıklarını, iyiniyetli olduklarını, eşi ile davalıların tanışıklığının kötüniyetin ispatı sayılamayacağını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

E. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 14.04.2022 tarihli ve 2021/2156 E., 2022/615 K. sayılı kararıyla; taşınmazların satış bedelleri ile gerçek değerleri arasında fahiş fark olduğu, davalıların iyiniyetli olmadıkları, satış bedelinin ödendiğinin ispat edilemediği gerekçesiyle davalılar Adil, ... ve ...’nın istinaf talebinin ...nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar Adil ve ... vekili ile ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

1.Davalılar Adil ve ... vekili temyiz dilekçelerinde; istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ile ayrıca dava aşamasında yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, tanık dinlenmesinin usule aykırı olduğunu, tercüman bulundurulmadığından savunma hakkının kısıtlandığını, dava konusu taşınmazların devrine ilişkin akitlerin eksik olduğunu, bedelin 137.000 TL nakit, 550.000 TL kredi çekerek ve şirket hisselerinin devri suretiyle ödendiğini, davalıların halen kendisine borçları olduğunu, icra takipleri yapıldığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nda (TBK) sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506. maddesinde aynen; "Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir. Vekil üstlendiği ... ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür.

2.Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda ... ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır." hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır. Vekâletin kapsamı, sözleşmede açıkça gösterilmemişse, görülecek işin niteliğine göre belirlenir. (TBK'nın 504/1. maddesi). Sözleşmede vekaletin nasıl yerine getirileceği hakkında açık bir hüküm bulunmasa veya yapılan işlem dış temsil yetkisinin sınırları içerisinde kalsa dahi vekilin bu yükümlülüğü daima mevcuttur. Hatta malik tarafından vekilin bir taşınmazın satışında, dilediği bedelle dilediği kimseye satış yapabileceği şeklinde yetkili kılınması, satacağı kimseyi dahi belirtmesi, ona dürüstlük kuralını, sadakat ve özen borcunu göz ardı etmek suretiyle, makul sayılacak ölçüler dışına çıkarak satış yapma hakkını vermez. Vekil edenin yararı ile bağdaşmayacak bir eylem veya işlem yapan vekil değinilen maddenin son fıkrası uyarınca sorumlu olur. Bu sorumluluk 818 sayılı Borçlar Kanunu'nda (BK) daha hafif olan işçinin sorumluluğuna kıyasen belirlenirken, TBK'da benzer alanda ... ve hizmetleri üslenen basiretli bir vekilin sorumluluğu esas alınarak daha da ağırlaştırılmıştır.

3. Öte yandan, vekil ile sözleşme yapan kişi 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun (TMK) 3. maddesi anlamında iyi niyetli ise yani vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bilmiyor veya kendisinden beklenen özeni göstermesine rağmen bilmesine olanak yoksa, vekil ile yaptığı sözleşme geçerlidir ve vekil edeni bağlar. Vekil vekalet görevini kötüye kullansa dahi bu husus vekil ile vekalet eden arasında bir iç sorun olarak kalır, vekil ile sözleşme yapan kişinin kazandığı haklara etkili olamaz.

4. Ne var ki, üçüncü kişi vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya kötü niyetli olup vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmaması, TMK'nın 2. maddesinde yazılı dürüstlük kuralının doğal bir sonucu olarak kabul edilmelidir. Söz konusu Yasa maddesi buyurucu nitelik taşıdığından hakim tarafından kendiliğinden (re'sen) göz önünde tutulması zorunludur. Aksine düşünce kötü niyeti teşvik etmek en azından ona göz yummak olur. Oysa bütün çağdaş hukuk sistemlerinde kötüniyet korunmamış daima mahkum edilmiştir. Nitekim uygulama ve bilimsel görüşler bu yönde gelişmiş ve kararlılık kazanmıştır.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalı ... vekili tarafından istinaf aşamasında ileri sürülmeyen nedenlerin temyiz aşamasında ileri sürülmesinin mümkün olamayacağı da dikkate alınarak, davalılar Adil ve ... vekili ile ... vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 48.440,58 TL bakiye onama harcının davalılar Adil ve ...’dan, 8.453,60 TL bakiye onama harcının davalı ...’ dan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.04.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.