"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/162 E., 2022/74 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasındaki kadastro çalışmalarında tespit harici bırakılan taşınmazların tapuya tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine temsilcisi ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 23.01.2018 tarihli 2015/18986 Esas, 2018/117 Karar sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde;... ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 1967 yılında kesinleşen kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan 3 parça ve toplam 40 dönüm taşınmazı davacının imar-ihya ettiğini ve uzun süre zilyet olduğunu ileri sürüp irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak bu bölümlerin davacı adına tapuya tescilini istemiştir.
Yargılama sırasında davacı vefat etmiş, davaya mirasçıları tarafından devam edilmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine temsilcisi cevap dilekçesinde, davanın reddini ve dava konusu taşınmazın TMK’nın 713/6 ncı maddesi uyarınca Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili yargılama sırasında davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Göksun Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.02.2015 tarih ve 2007/282 Esas, 2015/92 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne, taşınmazların ... ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi ve davalı ... vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
B. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 23.01.2018 tarihli 2015/18986 E.- 2018/117 K. sayılı kararıyla; karar tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereğince ... Büyükşehir Belediye Başkanlığına husumet yaygınlaştırılıp dava dilekçesi ve duruşma günü yöntemine uygun şekilde tebliğ edilerek taraf teşkilinin sağlanması gerektiği belirtilerek sair yönler incelenmeksizin karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Göksun 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın mera, yaylak, kışlak, orman, dere gibi Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olmadığı, dava konusu yapılan tapulama harici yerlerin davacılar tarafından eklemeli zilyet olarak zirai amaçla kullanıldığı, davacıların bu alanı 20 yıldan fazla aralıksız fasılasız, malik sıfatıyla zilyet olarak kullandığı, davacı taraf lehine TMK'nın 713 üncü maddesine göre tescil koşullarının oluştuğu ve olağanüstü zamanaşımı yoluyla iktisap şartlarının davacılar yararına gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 28.04.2021 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 28.361,19 m2 lik kısmın, (B) harfi ile gösterilen 14.572,82 m2'lik kısmın, (C) harfi ile gösterilen 14.684,10 m2'lik kısmın davacılar adına miras hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
D. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
E.Temyiz Nedenleri
Davalılar Hazine vekili ve ... vekili temyiz dilekçelerinde eksik araştırma ve uygulama yapıldığını belirterek ayrı ayrı kararın bozulmasını istemişlerdir.
F. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro çalışmaları sonucu tespit harici bırakılan taşınmazların tapuya tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 inci maddeleri, 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 6 ncı ve 713/1 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Somut olayda; Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerinde davacı taraf lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesi ile bu bölümlerin davacılar adına tesciline karar verilmiş ise de yetersiz ziraat bilirkişi ve harita mühendisi bilirkişi raporu ile yetinilmiş, davacı yönünden belgesiz zilyetlik yolu ile sulu ve kuru ayrımı yapılarak edinilebilecek miktar üzerinde durulmamış, taşınmazlarda imar ihyanın ne zaman başladığı, ne zaman tamamlandığı belirlenmemiş, çekişmeli taşınmazların imar planı kapsamında kalıp kalmadığı araştırılmamış, çekişmeli taşınmaz üzerindeki zilyetlik durumu kesin olarak belirlenmemiştir.
Hal böyle olunca; öncelikle 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesi uyarınca adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların mirasbırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tespit ya da tescil edilip edilmediği Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğü ile Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden ayrı ayrı sorularak varsa bu şekilde tespit edilen taşınmazların kesinleşme durumlarını da gösterir biçimde tespit tutanaklarının onaylı örnekleri, kesinleşmiş olanların kadastro sonucu oluşan tapu kayıtları, hükmen kesinleşenler bulunmakta ise tescil ilamları getirtilerek dosya içine konulmalı, aynı Kanun'un 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2 inci maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip Kanu'nun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanılmalı, çekişmeli taşınmazların imar planı sınırları içinde kalıp kalmadığının, imar planı sınırları içinde kalıyorsa hangi yıl imar planı sınırları içine alındığının ve imar planının kesinleşip kesinleşmediği Belediye Başkanlığı ve Büyükşehir Belediye Başkanlığından sorularak alınacak cevabın ve tüm plan ve haritaları getirilerek dosyasına konulmalı, bu şekilde dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu katılımı ile keşif yapılmalıdır.
Taşınmaz başında yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından çekişmeli taşınmazların önceki ve şimdiki niteliği, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığı ve tamamlandığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmelidir.
Ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazların eğimini, niteliğini, toprak yapısını, bitki örtüsünü, taşınmazlar üzerindeki ağaçların cinsi, adedi ve yaşını, dikme suretiyle mi aşılama suretiyle mi zilyet edildiğini, taşınmazın imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığını, taşınmaz üzerinde ekonomik amaçlı zilyetliğe ne zaman başlanıldığını ve taşınmazın kullanım durumunu kesin olarak belirleyen bilimsel verilere dayalı, önceki ziraat bilirkişi raporunu da irdeleyen ve sınırındaki taşınmazlarla mukayese edilecek şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; taşınmazlar ve çevresini tüm yönleriyle gösterecek şekilde yakın plan fotoğrafları çektirilip fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmazlar kabaca işaretlettirilmelidir.
Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden, taşınmazların kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle ve temin edilebilecek en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları üzerinde de inceleme yaptırılarak taşınmazların önceki ve şimdiki niteliği, imar-ihya edilip edilmediği, imar-ihya edilmiş ise ne zaman başlanıp hangi tarihte tamamlandığı, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren başladığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlemesi istenilmelidir.
Fen bilirkişisine, keşfi takibe, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verir krokili rapor düzenlettirilmelidir.
Yukarıda değinilen hususlar yerine getirildikten sonra 3402 sayılı Kanun'un 17 inci maddesi göz önüne alınarak taşınmaz imar planı kapsamında ise imar planı onay tarihinden önce imar planı kapsamı dışındaysa dava tarihine kadar 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü ve 17 inci maddelerinde öngörülen koşulların davacı taraf yararına gerçekleşmiş olup olmadığı tüm deliller değerlendirilerek belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Kabule göre de, 6100 sayılı HMK'nın taleple bağlılık ilkesini düzenleyen 26 ncı maddesi uyarınca hakimin, tarafların talep sonuçları ile bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği göz ardı edilerek toplam 40 dönümlük yerin davacı adına tescili talep edildiği halde toplamda davacılar adına 57.618,11 m2 lik yerin tapuya tesciline karar verilmesi doğru değildir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,
İstek hâlinde yatırılan temyiz peşin harcının davalı ... Başkanlığına geri verilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
17.10.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.