"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/72 E., 2022/28 K.
DAVA TARİHİ : 22.02.2016
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasında görülen Kadastro harici bırakılan yerin tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesine özetle; dava konusu taşınmazın kadastro tespiti sırasında iki parsel arasında su hendeği olarak gösterilip 52 m2 küçültüldüğünü, tek parça olan parselin iki parçaya bölündüğünü ve bu işlemin hatalı olduğunu, su hendeğinin iptalini ve tek parça halinde tesciline karar karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine temsilcisi yargılama sırasında davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; 27.05.2016 tarihli fen bilirikşisi raporuna ekli krokide A harfi ile gösterilen kırmızı renk ile boyalı 36,37 m2 lik kısmın davacıya ait ... ili ... ilçesi Cumhuriyet - ... mahallesi Harmanbaşı mevkii 261 ada 59 parsel numaralı taşınmaza eklenerek tapuya bu şekilde kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 07.06.2020 tarihli ve 2016/14465 Esas 2020/2037 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece öncelikle davacıya, 6360 sayılı Yasa uyarınca ... Büyükşehir Belediye Başkanlığına da davayı yöneltmesi için süre ve imkan tanınmalı, taraf teşkilinin sağlanması halinde Belediye'nin de savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdiği takdirde delilleri toplanmalı, bundan sonra tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi; öte yandan, tescil davalarında TMK'nın 713/4 ve 5 inci fıkraları gereğince gerekli yerel ve gazete ilanlarının yöntemine uygun bir biçimde yapılması gereğine değinilerek hüküm bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci ve 4721 sayılı TMK'nın 713 üncü maddesinde belirtilen zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle subut bulan davanın kabulüne, 27.05.2016 tarihli fen bilirkişisi raporuna ekli krokide A harfi ile gösterilen kırmızı renk ile boyalı 36,37 m2 lik kısmın davacıya ait ... ili ... ilçesi...... mahallesi 261 ada 59 parsel numaralı taşınmaza eklenerek tapuya davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, yargılama giderinin davacını üzerinde bırakılmasının hatalı olduğunu öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı Hazine temsilcisi eksik araştırma ile karar verildiğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tespit harici bırakılan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü, 16 ıncı ve 17 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen bölümü üzerinde davacı taraf yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir.
2. Somut olayda; Kadastro Müdürlüğünden tescil harici bırakılma nedeninin sorulmadığı, yapılan keşifte ark ve yol olarak tescil harici bırakılan bölümün sınırlarının belirlenmediği, alınan ziraat bilirkişi raporunun eksik ve hüküm vermeye elverişli olmadığı anlaşılmıştır.
3.Hal böyle olunca; öncelikle çekişmeli taşınmaz bölümünün hangi tarihte ve ne olarak tescil harici bırakıldığı sorulmalı, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi bilen davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıkları huzuruyla, 3'lü ziraat mühendisi kurulu, Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisi ve fen bilirkişisi heyeti aracılığıyla yeniden keşif yapılmalı; yapılacak keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliğinin yaya yolu ya da araba yolu olup olmadığı, yolun ne zaman açıldığı, kadim yol olup olmadığı hususları maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yol ve ark ile davacının malik olduğu taşınmaz arasındaki sınırın tam olarak neresi olduğu hususunun belirlenmesine çalışılmalı, beyanlar arasında çelişki bulunduğu takdirde giderilmeli, ziraatçi bilirkişi kurulu vasıtasıyla önceki rapor da irdelenerek sadece dava konusu edilen taşınmaz bölümüne münhasır olmak üzere toprak yapısı değerlendirilmek suretiyle taşınmazın öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadığı, hangi tarihte imar-ihyaya başlandığı ve tamamlandığı, zilyetliğin kimden kime ne zaman geçtiği ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü, dava konusu kısmın yol olup olmadığı kuşkuya mahal bırakılmayacak şekilde belirlenmeli, yol ile dava konusu taşınmaz arasında nitelik farkı bulunup bulunmadığı belirtilmeli, ayrıca dava konusu taşınmazın tespit tarihi ve son durumunu gösterir yüksek çözünürlüklü uydu fotoğrafları ve dava konusu taşınmazın komşu parsellerle birlikte sınırını gösterecek şekilde fotoğrafları rapora eklenmeli,
4. Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden, önceki bilirkişi raporu irdelenmek suretiyle taşınmazın kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle dosya arasında bulunan ve varsa temin edilecek başkaca hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, öncesi itibariyle imar-ihya gerektiren yerlerden olması halinde imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren başladığı, yol ve ark olarak ayrılan bölümlerin bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa hava fotoğrafında ve krokide işaretlenerek ayrıntılı rapor düzenlemesi istenilmeli; fen bilirkişisine keşifte tanık ve yerel bilirkişilerce gösterilen sınırların krokide gösterilmesi sağlanmalı, ark ve kadim yolların zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığı göz önünde bulundurulmalı;
Bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmelidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
16.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.