Logo

1. Hukuk Dairesi2022/5224 E. 2022/7168 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayanarak tapu iptali ve tescili istemiyle açılan davada, davalı tarafından daha önce aynı konu hakkında açılan davanın kesin hüküm oluşturduğu ve davacının kötü niyetli olduğu iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı yararına çekişmeli bölüm üzerinde eklemeli zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu ve davacının miras yoluyla zilyetliğini babasından devraldığı gözetilerek, mahkemece yapılan yerinde tespit ve bilirkişi incelemesi sonucu ulaşılan kanaatin hukuka uygun olduğu değerlendirilerek istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : GÜRGENTEPE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istekli açılan davanın yapılan yargılaması sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalının istinaf talebi üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. İstinaf Mahkemesi kararına karşı yasal süre içerisinde davalı tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 01/11/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacılar ... v.d. vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlandı, gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Kadastro sonucunda, .... ilçesi, .... Mahallesi çalışma alanında bulunan 563 ada 24 parsel sayılı taşınmaz irsen intikal, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğiyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... çekişmeli 563 ada 24 parsele komşu 563 ada 25 parselin maliki olduğu, dava konusu 24 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün umumi yol olduğunu iddia ederek, tapu iptali ve yol olarak terkin istemiyle dava açmış, yargılama sırasında talebini tümden ıslah ederek bu kez çekişmeli 563 ada 24 parselin iddiaya konu bölümünün irsen intikalen zilyetlik ve tasarrufunda olduğu iddiasıyla tapusunun iptaliyle adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... cevap dilekçesi ile davacının daha önce aynı taşınmaz hakkında aleyhine tapu iptali tescil davası açtığını, açılan bu davanın reddedildiğini ve kararın kesinleştiğini, davacının aynı iddiayla aynı yere ilişkin dava açmasının kötü niyetli olduğunu, daha evvel taraflar arasında görülüp sonuçlandırılan Gürgentepe Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/151 Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesini, kesin hüküm nedeniyle davacı tarafından aynı yerle ilgili olarak açılan eldeki davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Yerel Mahkemece; davacı yararına çekişmeli bölüm üzerinde eklemeli zilyetlikle iktisap koşulları oluştuğundan ıslah dilekçesi uyarınca davanın kabulüne, çekişmeli 563 ada 24 parsel sayılı taşınmazın 03/08/2021 havale tarihli fen bilirkişisi raporuna ekli krokide (A) harfi ile yeşil renkte boyalı olarak gösterilen 18,07 m2'lik kısmının tapu kaydının iptali ile, 563 ada 25 parselde kayıtlı taşınmaz ile birleştirilmesine bu suretle davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davalı istinaf dilekçesinde, yargılama esnasında savunma hakkının ihlal edildiğini, davalının delillerinin toplanmadığını ve beyanlarının zabıtlara aktarılmadığını bu nedenle davalı tarafından HSK ve Adalet Bakanlığına şikâyet başvurusunda bulunulduğunu, davacı tarafından aynı iddia ile açılmış başkaca bir dava olduğunu ve bahsi geçen bu davanın reddedildiği ve kesinleştiğini, Gürgentepe Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/151 Esas sayılı dosyası ile eldeki dosyada yapılan fenni ölçümlerin birbirini doğrulamadığını, mahkemece bu çelişkinin giderilmediğini, söz konusu yerin taraflara babalarından miras kaldığını ve ikiye ayırmak suretiyle fiili taksimin mevcut olduğunu, mahkemece açıkça hukuka aykırı ve yanlı yargılama yapıldığını mahkemece esas sınır incelenmeksizin kadastro teknisyeni tarafından davacının beyanı ile sonradan belirtilen sınır esas alınmak suretiyle karar verildiğini, bilirkişinin hukuki nitelendirme yapmasının mümkün olmadığını, yargılama boyunca usul ve kuralların hiçe sayıldığını belirterek, kararın kaldırılması talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

3. Gerekçe ve Sonuç

Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin temyize konu kararıyla; dava konusu taşınmazların öncesi itibariyle bir bütün olarak tarafların ortak kök murisi olan dedeleri Rüştü Korkmaz'a ait olduğu, .....'ın sağlığında taşınmazları iki oğlu arasında paylaştırdığı, 563 ada 25 parsel sayılı taşınmazın yol olarak kullanılan dava konusu çekişmeli alanla birlikte davacının babası ....'a, 24 parsel sayılı taşınmazı ise davalının babası ...'a bıraktığı, zilyetliklerini de bu mirasçılarına devrettiği, öncesi tapusuz olan taşınmazlarda mülkiyetin adı geçenlere zilyetliğin devri ile birlikte geçtiği, çekişmeli yolun mülkiyetinin 25 parselde kayıtlı taşınmaz ile birlikte davacının babasına ait olduğu, tarafların babalarının sağlığında bu hususta bir ihtilafın bulunmadığı, mülkiyeti bu şekilde davacının babasına ait olan taşınmazın onun vefatından sonra davacıya kaldığı ve davacı tarafından kullanımın devam ettiğinin anlaşılmasına göre açılan davanın mahkemece kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davalı tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı temyiz dilekçesinde, taraflar arasında aynı iddia ile daha evvel görülüp sonuçlandırılan Gürgentepe Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/151 Esas sayılı dava dosyasının eldeki dava yönünden en güçlü delil olduğu, bahsi geçen davada, davacı tarafın çekişmeli taşınmazın davalıya ait olduğu hususunu ikrar ederek bedeli mukabilinde satın alma talebinde bulunduğu, keza bahsi geçen dava dosyasının tarafları ve hukuki nedeninin eldeki dava dosyası ile aynı olduğundan kesin hüküm teşkil ettiğini, mahkemenin bu hususu dahi gözetmediğini, bahsi geçen dava dosyasında toplanan deliller ile iş bu dosyada toplanan deliller ve alınan raporlar arasında bariz çelişki oluştuğu halde bu hususun değerlendirilmediğini, keza mahkemece yapılan her iki keşif sırasında alınan beyanlar arasında dahi çelişki hasıl olduğu halde bu yön üzerinde durulmadığı, çekişmeli taşınmaz ile davacıya ait taşınmazın müşterek kök muristen intikal ettiği ve fiili kullanım esasıyla kullanılageldiği davacının iddiasının yapılan paylaşıma aykırılık teşkil ettiğini belirterek temyiz taleplerinin kabulü ile kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. TMK’nın 713/1. maddesinde “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak 20 yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.” hükmüne yer verilmiştir.

3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde, "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir." denilmiştir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (IV./3.) numaralı bendinde yer verilen Bölge Adliye Mahkemesinin kararında dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; dosya içeriği ve kararın dayandığı gerektirici nedenlere göre delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davalı tarafın temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, 03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davacı vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davalıdan alınmasına, harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 01.11.2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.