"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : DARENDE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın, davalılar tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına, davanın reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların, davacının dayıları olduğunu, kadastro çalışmaları sırasında kök muris ...'dan miras kalan Malatya ili, .... ilçesi, .... Mahallesi 497 ada 18, 499 ada 7, 500 ada 1, 502 ada 1, 503 ada 1, 392 ada 35, 431 ada 1, 432 ada 1, 433 ada 1, 485 ada 19, 20 ve 21 parsel sayılı taşınmazların 1/6 hissesi davacıya ait olmasına rağmen davalılar adına tapuya tescil edildiğini ileri sürerek, taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının 1/6 hissesinin iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar, davacının taşınmazların kök muristen geldiğini iddia etmesi nedeniyle diğer mirasçıların da davaya muvafakat etmesi gerektiğini, kök muristen sadece 2 adet taşınmazın geldiğini, 485 ada 19, 20, 21 parsel sayılı taşınmazların ... tarafından 10 dönüm olarak ... isimli kişiden satın alınarak imar-ihya edilip 20 dönümün üzerine çıkarıldığını, sonra da üçe bölündüğünü, 497 ada 18 parselin yaklaşık 30 yıl evvel satın alındığını, diğer taşınmazların da satın alma suretiyle edinildiğini ileri sürerek, haksız olarak açılan davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Darende Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.12.2018 tarihli ve 2017/30 Esas, 2018/257 Karar sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulü ile Malatya ili, ..... ilçesi, ..../.... Mahallesi 485 ada 20 ve 21 parsel numaralı taşınmazlara yönelik açılan davanın reddine, diğer taşınmazlar yönünden davanın kabulü ile 1/6 oranında tapu kayıtlarının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, bakiye payların davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davalılar istinaf dilekçesinde özetle, davacının taşınmazların kök muristen geldiğini iddia etmesi nedeniyle diğer mirasçıların da davaya muvafakat etmesi gerektiğini, kendilerine tanık ve delil bildirilmesi için tebligat yapılmadığını, savunma haklarının kısıtlandığını, davacının davasını ispat edemediğini, sundukları satış senetlerinin dikkate alınmadığını, sadece iki taşınmazın kök muristen geldiğini diğer taşınmazların satın alma yolu ile edinildiğini, Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmişlerdir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 28.01.2020 tarihli ve 2019/1400 Esas, 2020/78 Karar sayılı kararıyla; taşınmazların davacının dedesi ...'tan gelme olduğu yönündeki tespiti yerinde olmakla beraber, davacının bu taşınmazlar üzerinde hak iddia edebileceği yönündeki kabul ve tespitin hatalı olduğu, davacının talebinin annesi ...'ın tek mirasçısı olması ve dedesinden annesine düşecek 1/6 hissenin kendisine yazılması gerektiği iddiasına dayandığı, dolayısıyla davacının bahsi geçen taşınmazlarda hak iddia edebilmesi için annesi ...'ın ölmeden önce hak sahibi olması gerektiği, oysa bahsi geçen taşınmazlara ait kadastro tutanaklarında açıkça yazılı olduğu üzere ve Kadastro Müdürlüğü tarafından dosyaya ibraz edilen 20/06/2005 tarihli hibe senedine göre davacının annesi ...’ın diğer iki kardeşi ile birlikte anne ve babalarından kalan tüm taşınmazlardaki hak ve hisselerini davalılar olan erkek kardeşlerine hibe ettikleri, davacı tarafın iş bu hibe senedi üzerindeki annesine ait parmak izinin sahteliği iddiasında bulunmadığına göre ortada hukuken geçerli bir hibe senedi bulunduğunun kabulü gerektiği, dolayısıyla kadastro tespiti sırasında tespitin bahsi geçen hibe senedi dikkate alınarak yapılmış olmasında bir isabetsizlik bulunmayıp İlk Derece Mahkemesi tarafından bu sebeple davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı olduğu gerekçesiyle istinaf talebinin kabulü ile Mahkeme kararının kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurularak, davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, hibe senedindeki parmak izinin sahte olduğundan dolayı davacı tarafından davalılar ..., ... ve ... hakkında sahtecilik suçu dolayısıyla şikayette bululunduğunu ve Darende Cumhuriyet Başsavcılınca soruşturma açıldığını, Darende Cumhuriyet Başsavcılığınca hibe senedi aslının dosyadan istendiğini, davalılardan ...'ın keşif sırasında "kız kardeşlerinden ... ve ...'nün haklarını hibe ettiğini, davacının annesinin ise sözlü olarak hibe ettiğini'' belirterek hibe senedinin sahte olduğunu kabul ettiğini, hibe senedinde imzası bulunan ...'ın ise ''hibe senedindeki imzanın kendisine ait olduğunu, ancak böyle bir senede imza attığını hatırlamadığını, içeriğini bilmediğini, parmak izi bulunanların parmak bastığını görmediğini'' beyan ettiğini ileri sürerek, kararın bozulması gerektiğini savunmuştur.
3.Gerekçe
3.1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2.İlgili Hukuk
6100 sayılı HMK’nın bekletici sorun başlıklı 165.maddesinde “(1) Bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir. (2) Bir davanın incelenmesi ve sonuçlandırılması başka bir davanın veya idari makamın çözümüne bağlı ise mahkeme, ilgili tarafa görevli mahkemeye veya idari makama başvurması için uygun bir süre verir. Bu süre içinde görevli mahkemeye veya idari makama başvurulmadığı takdirde, ilgili taraf bu husustaki iddiasından vazgeçmiş sayılarak esas dava hakkında karar verilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Kadastro sonucunda Malatya ili, .... ilçesi, .... Mahallesi çalışma alanında bulunan taşınmazlardan 19, 20 ve 21 parsel sayılı taşınmazlar öncesinde bir bütün olarak .... oğlu ...'nın ceddinden intikalen ve taksimen gelme müstakil malı olup 1986 yılında bu yerleri ... oğulları ..., ... ve ...'nın satın alması nedeniyle 19 parsel ..., 20 parsel ... ve 21 parsel ... adına ; 500 ada 1, 503 ada 1, 499 ada 7 ve 502 ada 1 parsel sayılı taşınnmazlar ... oğlu ...'ın ceddinden intikalen ve taksimen gelme müstakil malı olup, .... mahallesi .... Muhtarlığınca onaylı 20/06/2005 tarihli hibe senedine göre ... kızları ......ve ...'ın kardeşleri ..., ... ve ...'ya bu yerleri hibe etmeleri neticesinde erkek çocuklar adına 1/3'er hisse ile 431 ada 1, 432 ada 1 ve 433 ada 1 parsel sayılı taşınnazlar ... oğlu ...'ın ceddinden intikalen ve taksimen gelme müstakil malı olup, .... mahallesi Karşıyaka Muhtarlığınca onaylı 20/06/2005 tarihli hibe senedine göre ... kızları..... ve ...'ın kardeşleri ..., ... ve ...'ya bu yerleri hibe etmeleri ve yapılan taksim neticesinde davalılar ... ve ... adına 1/2 hisse ile 497 ada 18 parsel sayılı taşınmaz ... oğlu...'in ceddinden intikalen ve taksimen gelme müstakil malı olup, 1986 yılında haricen ... oğlu ...'a satılmış ve .... Mahallesi Karşıyaka Muhtarlığınca onaylı 20/06/2005 tarihli hibe senedine göre ... kızları..... ve ...'ın kardeşleri ... ... ve ...'ya bu yerleri hibe etmeleri ve kardeşlerin kendi aralarında neticesinde erkek çocuklar adına 1/3 hisse ile 392 ada 35 parsel ise ... oğlu ...'ın ceddinden intikalen ve taksimen gelme müstakil malı olup, bu yeri murisin 1998 yılında oğulları .... ve ...'a hibe ettiğinden bahisle ... ve ... adına 1/2 hisse ile tespit ve tescil edilmiştir.
3.3.2. 431 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ait kadastro tutanağı ekinde "hibe senedi" başlıklı, 20.06.2005 tarihli "Darende ilçesi .... kasabası hudutları içinde bulunan babamızdan ve annemizden bize kalan taşınmazları kardeşlerimiz ..., ... ve ...'a hiçbir baskı altında kalmadan kendi gönül rızımızla hibe ettik. İlgili taşınmazları kardeşlerimiz kendi üzerine tapu yaptırabilir." düzenlemesini içeren ve ...,.... tarafından parmak izi ile onaylanmış belgenin bulunduğu, geri çevirme kararı üzerine dosya arasına giren belgelerden hibe senedi hakkında sahtecilik iddiası ile davacı ... tarafından şikayette bulunulması neticesinde Darende Cumhuriyet Başsavcılığıca soruşturma başlatıldığı, soruşturmanın halen Malatya Cumhuriyet Başsavcılığının 2021/19935 numaralı soruşturma dosyasında devam ettiği anlaşılmıştır.
3.3.3. O hâlde, Mahkemece, hibe senedindeki ...’a ait parmak izinin sahteliği iddiasına yönelik devam eden soruşturmanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 165/1. maddesi gereğince ''bekletici sorun'' kabul edilerek varılacak sonuç çerçevesinde diğer tüm deliller ile birlikte bir karar verilmesi gerekirken eksik soruşturma ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin değinilen yönlerle yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371/1-a maddesi uyarınca Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin kararının BOZULMASINA, aynı Kanun′un 373/2. maddesi uyarınca dosyanın kararı veren Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesine gönderilmesine, peşin harcın temyiz edene iadesine, 31.10.2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.