"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 24. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : GÖLBAŞI(ANKARA) 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesince verilen 14/09/2021 tarihli ve 2020/501 Esas 2021/948 Karar sayılı karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 05/04/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı ... vekili Avukat ... geldi. Davetiye tebliğine rağmen davalı vekili gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra eksikliğin ikmali için geri çevirme kararı verilmesi üzerine dosya tekemmül etmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Ankara ili, Gölbaşı ilçesi, İncek köyü/mahallesi 290 parselde kayıtlı bulunan taşınmazın ortak muristen intikal ettiğini, mirasçılar arasındaki rızai taksim neticesinde tapulama tespiti sırasında ... adına işlem gördüğünü, kök muris ...'in 20/03/1945 tarihinde öldüğünü, ...'in mirasının 1/4'nin ikinci eşi ...'e ait olduğunu, ...'in de çocuksuz olarak 06/08/1964 tarihinde öldüğünü, mirasçıları olarak davacı ile dava dışı kişilerin kaldığını, davacının murisi ...'in rızai taksim yapıldığı sırada bulunmaması nedeni ile tespitin nüfus kayıtlarına ve gerçeklere uymadığını belirterek, 290 parsel sayılı taşınmazın ... veya mirasçıları adına olan tapu kaydının davacının miras hissesi oranında iptali ile hissesi oranında tapuya kayıt ve tesciline, olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 15.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesini talep etmiş, 20/09/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 186.301,00 TL'ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde, kök muris ...'in 20/03/1945 tarihinde ölümü ile kendisinden intikal eden taşınmazların mirasçıları arasında paylaşılarak herkesin kendi hissesini aldığını, dava konusu taşınmazın da davalıların murisi ...'e isabet ettiğini, davacının murisi olan ...'in kendisine kalan arsayı sattığını ve bu malla geçimini sağladığını, diğer mirasçıların da mallarını sattığını belirterek, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, 26/11/2019 tarihli celsede ise, kesin hüküm itirazında bulunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Gölbaşı (Ankara) 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/12/2019 tarihli ve 2019/71 E. 2019/549 K. sayılı kararıyla; Gölbaşı(Ankara) Asliye Hukuk Mahkemesinin 1988/242 Esas 1989/411 karar sayılı dosyası ile dava konusu taşınmazın da içinde bulunduğu taşınmazlar yönünden dosya davacısının da aralarında bulunduğu davacılar tarafından muris ... mirasçıları olan davalılar aleyhine aynı sebeple açılan tapu iptal tescil davasının feragat nedeniyle reddine karar verildiği anlaşıldığından davanın kesin hüküm nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davada kesin hükmün şartlarının gerçekleşmediğini, dava konusu aynı olmadığı gibi, davaların talep sonucu ile hüküm fıkralarının birbirini tutmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 14/09/2021 tarihli ve 2020/501E. 2021/948 K. sayılı kararıyla; istinaf olunan İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, aynı taşınmaz ile ilgili daha evvel karar verildiği anlaşıldığından, Mahkemece; kesin hüküm nedeniyle davanın reddine ilişkin hüküm kurulmasında isabetsizlik görülmediği; incelemenin, 6100 sayılı HMK'nın 355.madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapıldığı belirtilerek, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1/b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ile kesin hüküm şartlarının oluşmadığını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 6100 sayılı HMK’nın 303. maddesi “ (1) Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.
(2) Bir hüküm, davada veya karşılık davada ileri sürülen taleplerden, sadece hükme bağlanmış olanlar hakkında kesin hüküm teşkil eder.
(3) Kesin hüküm, tarafların küllî halefleri hakkında da geçerlidir.
(4) Bir dava dolayısıyla ortaya çıkan kesin hüküm, o hükmün kesinleşmesinden sonra dava konusu şeyin mülkiyetini tarafların birisinden devralan yahut dava konusu şey üzerinde sınırlı bir ayni hak veya fer’î zilyetlik kazanan kişiler hakkında da geçerlidir. Ancak, Türk Medenî Kanununun iyiniyetle mal edinmeye ait hükümleri saklıdır.
(5) Müteselsil borçlulardan biri veya birkaçı ile alacaklı arasında yahut müteselsil alacaklılardan biri veya birkaçı ile borçlu arasında oluşan kesin hüküm, diğerleri hakkında geçerli değildir.”
3.2.2. 6100 sayılı HMK’nın 311. maddesi “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” hükmünü içermektedir.
3.3. Değerlendirme
Davacı tarafından dava konusu taşınmazın da aralarında bulunduğu taşınmazlar hakkında aynı gerekçe ile Gölbaşı (Ankara) Asliye Hukuk Mahkemesinin 1988/242 Esas 1989/411 Karar sayılı dosyasında dava açıldığı, yargılama aşamasında davalarından feragat ettikleri, bu şekilde davanın reddine karar verilmekle feragat kesin hüküm gibi sonuç doğuracağından; dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre, (IV.3) numaralı paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, aşağıda dökümü yapılan 21,40 TL harcın temyiz eden davacıdan alınmasına, 26/09/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.