"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel, bu da olmazsa tenkis ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, mirasbırakanı ... tarafından 176 ada 1 parsel ile 291 ada 5 parsel sayılı taşınmazdaki A blokta yer alan 1, 3, 6, 9 ve 11 numaralı bağımsız bölümleri, aynı yer B blokta yer alan 1 numaralı bağımsız bölüm ile 111 ada 10 parsel, 370 ada 34 parsel sayılı taşınmazda yer alan büro vasfındaki 6 numaralı yeri davalı oğluna ölünceye kadar bakma akdi ile devrettiğini, akit tarihi itibariyle mirasbırakanın bakıma muhtaç olmadığını, sağlık durumunun iyi olduğunu, ölmeden önceki son 10 gün hastanede yattığını, asıl amacın diğer mirasçılardan mal kaçırmak olduğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, aksi halde bedele, bu da kabul görmezse tenkis ile birlikte ecrimisile karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında 176 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden herhangi bir talebinin olmadığını bildirmiştir.
II. CEVAP
Davalı, mirasbırakana ölene kadar kendisi tarafından bakıldığını, hastane ve diğer ihtiyaçlarının kendisini tarafından karşılandığını, çoğu zamanlarda tedavilerinin özel hastanelerde yapıldığını ve masrafların kendisi tarafından karşılandığını, sözleşmeden ... yükümlülüklerin yerine getirildiğini, muvazaanın olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.11.2020 tarihli ve 2016/91 E., 2020/359 K. sayılı kararıyla; mirasbırakanın diğer mirasçılarından mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak dava konusu taşınmazları davalı oğluna devrettiği, ayrıca dava dışı başka taşınmazların da mirasbırakan tarafından davalıya devredildiği, temlikin diğer mirasçılardan mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak yapıldığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; muvazaanın davacı tarafından ispat edilemediğini, dinlenen tanıklarında beyanlarında mirasbırakana ölene kadar davalı tarafından bakıldığını, her türlü sağlık ve diğer ihtiyaçlarının karşılandığını, sözleşmeden ... yükümlülüklerin yerine getirildiğini bildirdiklerini, dava konusu taşınmazların minnet duygusuyla devre konu edildiğini, davacının mirasbırakanın torunu olduğunu, mirasbırakanın oğlu aynı zamanda davacının babası tarafından açılmış bir dava bulunmadığını, iddialar eğer gerçek olsaydı bu durumun mirasbırakanın oğlu tarafından da ileri sürülebileceğini belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 13.05.2022 tarihli ve 2021/1794 E., 2022/785 K. sayılı kararıyla; yaşlılığı ve sağlık sorunları nedeniyle bakım ihtiyacı bulunan mirasbırakanın bakımının davalı oğlu tarafından yapıldığı, ancak mirasbırakan tarafından dava konusu ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile davalıya temlik edilen taşınmazların Mahkemece keşfen değerleri toplamının davalının bakım borcuna karşılık makul karşılanabilecek sınırda kalmadığı, devrin muvazaalı olduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel, bu da olmazsa tenkis ve ecrimisil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de ... Medeni Kanunu'nun 706., ... Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras ... çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
2. 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun (TBK) m. 611. maddesine göre ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir akittir. (BK) m. 511). Başka bir anlatımla ivazlı sözleşme türlerindendir. Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme; bakım borçlusu da bakım alacaklısına yasanın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girer. (TBK m. 614).
Bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması ya da alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz.
Kural olarak, bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır. (TBK m. 19). Şayet bakım alacaklısının temliki işlemde bakıp gözetilme koşulunun değil de, bir başka amacı gerçekleştirme iradesini taşıdığı belirlenirse (örneğin mirasçılarından mal kaçırma düşüncesinde ise), bu takdirde akdin ivazlı (bedel karşılığı) olduğundan söz edilemez; akitte bağış amacının üstün tutulduğu sonucuna varılır. Bu halde de Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı olayda uygulama yeri bulur.
Mirasbırakanın, ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaa ile illetli olup olmadığının belirlenebilmesi için de, sözleşme tarihinde murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın, tüm mamelekine oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların göz önünde tutulması gerekir.
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 9.848,01 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.