"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili, olmazsa bedel istemli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince; tapu iptali ve tescil talebinin reddine, tazminat talebinin kısmen kabulü ile 40.000,00 TL’nin davalı ...’dan tahsiline karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istinafı üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından dava konusu taşınmazın dava devam ederken el değiştirmesine rağmen HMK’nın 125 inci maddesi uyarınca işlem yapılmadığı ve bir kısım tanıkların dinlenilmediği gerekçesiyle istinaf başvurularının kabulü ile hükmün kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine karar verilmiş, kaldırma kararı uyarınca yapılan yargılamada İlk Derece Mahkemesince tazminat talebine ilişkin davanın kısmen kabulü ile 40.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...’dan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı ve davalılar tarafından istinaf edilmesi üzerine, Mahkemece 18.03.2019 tarihli ek karar ile davalı ...’nin süresinde istinaf harç ve masraflarını yatırmadığı gerekçesiyle davacının ve davalı ...’ın istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 01.07.2021 tarihli ve 2019/4135 Esas, 2021/3694 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.
Dairemiz bozma kararına İlk Derece Mahkemesince direnilmesi üzerine karar davacılar tarafından temyiz edilmekle 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yapılan incelemede;
01.07.2021 tarihli ve 2019/4135 Esas, 2021/3694 Karar sayılı bozma kararında da belirtildiği üzere; davacı vekil edenin vekaletnameyi düzenlemesindeki amacının çekişmeli taşınmazları devrederek karşılığında iki adet bağımsız bölüm ve nakit para almak istediği, vekilin vekalet görevini kötüye kullanarak taşınmazları davalı ...’ye devrettiği, satış işlemi sonrasında vekilin satış bedelini ödediğini usulünce ispat edemediği, davacının 200.000,00 TL bedelli senedi de kabul etmediği, malik ... ile dava dışı müteahhit ... ve vekilin el ve işbirliği içinde hareket ederek vekil edeni zararlandırdıkları anlaşılmıştır. Ne var ki, kayden davacıya ait olan dava konusu taşınmazların davalı vekil Perihan tarafından 07.01.2014 tarihinde davalı ...'ye temlik edildiği, ...'nin taşınmazları dava açıldıktan sonra 25.09.2014 tarihinde dava dışı Kadriye'ye devrettiği, Kadriye'nin taşınmazları 24.08.2017 tarihinde tekrar davalı ...'ye temlik ettiği, ...'nin de 12.03.2018 tarihinde taşınmazları dava dışı üçüncü kişilere devrettiği, davacı vekilinin 28.09.2018 tarihli celsede HMK'nın 125 inci maddesi uyarınca seçimlik hakkını tazminata hükmedilmesi yönünde kullandığı görülmüştür. Bu durumda, Dairece dava konusu taşınmazların bedellerinin davalılardan tahsiline karar verilmesi gerektiği yönünde hüküm kurulması gerekirken, tapu iptali ve tescile karar verilmesi gerektiğinin belirtilmesi doğru değil ise de; el ve işbirliği içerisinde davacıyı zararlandıran davalılar için İlk Derece Mahkemesince bedelin kısmen kabulüne karar verilmesi ve kabul edilen kısım yönünden sadece davalı ...'ın sorumlu tutulması da doğru olmadığından HMK'nın 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası uyarınca Dairece yeni bir karar da verilemeyeceğinden dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeple;
Dosyanın YARGITAY HUKUK GENEL KURULUNA GÖNDERİLMESİNE,
10.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.