Logo

1. Hukuk Dairesi2022/5595 E. 2023/5764 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapusuz taşınmazın zilyetlik yoluyla tescili istemine ilişkin davada, tescil koşullarının oluşup oluşmadığına dair uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, hava fotoğrafları gibi gerekli delilleri değerlendirmeden ve yeterli araştırma yapmadan zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğuna karar vermesi usul ve yasaya aykırı bulunarak karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/484 E., 2021/592 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; ... ili, ...ilçesi, ... köyü (Mahallesi), ... mevkiinde bulunan ve tamamı ...'ya ait iken vefatı ile ...'nun kızı ve kaynanası olan...'ya, ondanda davacıya geçen ve etrafı ..., ... ve...'ya ait bağlarla çevrili yaklaşık 2.500 m² bağ vasıflı taşınmazın malik sıfatı ile nizasız fasılasız 20 yıldan fazla süre ile zilyedi bulunan kaynanası ve ondan devirle davacının kullandığını, taşınmazın imar ve ihyasının da büyük emek ve masrafla davacı ve önceki zilyetleri olan akrabaları tarafından yapıldığını ileri sürerek taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Hazine temsilcisi dava konusu taşınmaza yönelik zilyetlik iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafın dava konusu taşınmaza hiçbir zaman zilyet olmadığını, zilyetlik ve imar-ihya olgusunun mevcut bulunmadığını, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup özel mülkiyete konu edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı ... vekili; davanın reddini savunmuştur.

3. Dahili Davalı ... vekili; dava konusu yerin ...Belediyesi sınırları içerisinde yer aldığını, yetki ve sorumluluğun bu belediyeye ait olduğunu belirterek husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle ret kararı verilmesini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, davacı lehine tescil koşulları oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 02.12.2019 tarihli ve 2016/14785 Esas, 2019/7946 Kararı ile ... Büyükşehir Belediyesinin davaya dahil edilmeden esasa ilişkin karar verilmesi yasaya aykırı bulunarak kararın sair yönler incelenmeksizin bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın ... mahallesinde yapılan ve 17.03.1988 tarihinde kesinleşen tesis kadastro çalışmalarında taşlık olarak tescil harici bırakıldığı, davacının taşınmazı satın aldığını belirttiği ...'nın 1970 yılında taşınmazı imar-ihya ederek kullanıma başladığı, ... babası ve daha sonra davacının eklemeli zilyetlik yoluyla dava tarihine kadar aralıksız olarak yaklaşık 40-45 yıl kullanımı sürdürdüğü, aynı kadastro çalışma sahasında senetsizden kazanım miktarının 40 ve 100 dönümlük iktisap sınırlarını aşmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine temsilcisi temyiz başvuru dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının dava dilekçesindeki eklemeli zilyetlik iddiası için gerekli araştırma yapılmadığını, imar ve ihya ile dava konusu yerin kazanılabilmesi için bu davada davacının emek ve masraf yaptığına dair inceleme yapılmadığını ve bilirkişi raporlarına yaptığı itirazların dikkate alınmadığını, zilyetlik hususunda Yasa'nın aradığı koşulların oluşmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17 inci maddeleri.

2. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi.

3. Değerlendirme

... ili, ...ilçesi, ... mahallesinde yer alan davaya konu yer 1988 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılmıştır.

Mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerinde davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.

Hemen belirtilmelidir ki; bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafı incelemesi olduğu halde hava fotoğraflarından yöntemine uygun şekilde yararlanılmamış, hava fotoğraflarının jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi tarafından stereoskopik aletle incelenmesi gerektiği halde bu konuda uzman olup olmadığı anlaşılamayan orman mühendisi bilirkişisi tarafından hazırlanan rapora itibar edilerek karar verilmiştir.

Öte yandan; dosya içerisinde mevcut 04.06.2015 tarihli keşif zaptı incelendiğinde; dava konusu yere ait olmadığı anlaşılmış, davacının eklemeli zilyetliğinin kayınvalidesine dayandığı göz ardı edilip hatalı mahalli bilirkişi beyanlarına gerekçede yer verilerek davanın kabulüne gidilmiştir.

Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilmek suretiyle taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi/mevkiyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafları olduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre dava konusu taşınmazın çevresi ile birlikte dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı taktirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı Harita Genel Müdürlüğünden tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilip ve temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları getirilip dosya ikmal edildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, önceki keşfe katılan bilirkişiden farklı ziraat mühendisi ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır.

Yapılacak keşifte;

a) Dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazın kim tarafından ne şekilde ve ne zamandan beri kullanıldığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, edilmiş ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp hangi tarihte bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında doğacak çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmeye çalışılmalı; komşu taşınmazların dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmazların yönünü ne okuduğu belirlenmeli;

b) Ziraat mühendisi bilirkişisinden çekişmeli taşınmazın niteliğini, kullanım durumunu, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığını, böyle yerlerden ise imar-ihya edilip edilmediği hususlarında önceki tarihli ziraatçı bilirkişi raporunu da irdeler şekilde tarımsal niteliğini açıklayan, taşınmazın komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde toprak yapısını, eğimini, bitki desenini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetlik var ise zilyetliğin şeklini ve süresini bildiren, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı;

c) Jeodezi ve fotogrametri mühendisinden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle incelenmesi yaptırılarak taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmaz üzerinde imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor istenmeli, sunulan raporda çekişmeli taşınmazın uydu fotoğrafları üzerindeki konumu gösterilmeli;

d) Fen bilirkişisine keşfi ve uygulamayı denetlemeye elverişli ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmeli, böylelikle davacı yararına, zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği kesin olarak belirlenmeli;

e) Mahkemece; 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesi uyarınca adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup aynı Kanun'un 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2 nci maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip Kanun'un getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmalı;

Toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır. Açıklanan hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,

Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

23.10.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.